Yeni bir yolculuktan hepinize merhaba,
Öncelikle bu hikayem +18'dir. Lütfen bunu bilerek devam edin.
Buraya başladığınız tarihi alabilir miyim?
Hangi Durumavii hikayesini okudunuz?
Bölüm günlerimiz Çarşambadır.
Okurken yıldıza dokunmayı unutmaz ve satır arası yorumları bırakırsanız, çok mutlu olurum.
Hoşgeldiniz.
🕯🕯🕯
"Yakala da görelim! En tepeye çıktım. Bak zürafa! Senin boyundan bile daha uzun!"
Küçük kız doğruyu söylüyordu. Her zaman ilk dalına kadar tırmandığı ağacın bu kez dördüncü dalına ulaşmayı başarmıştı.
Asil, heyecanla futbol oynarken karşına geçip nanik yapan küçük kızın niyetini anlamıştı ama peşine takıldığında ona yetişmekte geç kalmıştı.
"İn oradan Maviş!" diye bağırdı ağaçtaki yaramaz kıza doğru. Kız onu dinlemek bir yana, dala oturup kırmızı pabuçlu ayaklarını sallamaya başladı. "İn diyorum sana! Ne laf anlamaz kız oldun sen, o dal hiç sağlam değil! Düşeceksin."
"Bana ne!" Küçük omzunu silkip nispet yapar gibi dudaklarını büzdü. "Sıkıysa gel de indir!"
"Seni Ahmet Amca'ya söyleyeceğim. Gör bak, bir hafta dondurma yemene izin vermeyecek!"
Kızın koyu mavi gözleri büyüdü. Hayatında en sevdiği üç şeyden biri dondurmaydı. Kimse onu dondurmayla tehdit edemezdi! "Hele bir söyle..." Düşündü.... Düşündü... "Uyurken gelip pipini keserim, görersin Asi!"
Çocuk kramponlu ayağını yere vurarak, "Asi değil!" dedi. "Asil benim adım."
"Benim adım da Mavi ama sen bana hep maviş diyorsun. Kuş muyum ben!" Ellerini çırparak sözleri, "Asi asi asi!" olan neşeli bir melodi oluşturdu. "Zürafa Asi!"
Asil, zürafa lakabına bir şey diyemedi. On yaşında olan tüm yaşıtlarına göre epeyce uzundu. Zayıf olmasına rağmen yapılı bir çocuktu. Ama Asi, kısmı ona uymuyordu. O çok uysal bir çocuktu. Annesinin söylediğine göre bebekken bile ağlamamıştı.
"Şimdi gidip babanı çağıracağım." dedi Asil. Aslında ağaca çıkmayı düşünüyordu ama üçüncü daldan sonrası gözüne çok da sağlam görünmemişti. O dallar ikisini birlikte taşıyamayabilirdi. "Sen sıkıca tutun, biz gelene kadar bekle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞTEN KÜLE (+18)
Fiksi RemajaÇalıştığım hastaneye yaralı halde getirilen mafya lideri çocukluk aşkımdı. Önce beni tanımayacağını düşündüm.Ama birden yarasını diken elimi tuttu ve kapanmak üzere olan gözleriyle gözlerime baktı. "Sen misin maviş? Ben seni ararken sen mi beni buld...