17. Bölüm

450 19 3
                                    


M: Ateş

Bom boş sokakta yürümeye devam ederken bir allahın kulu yoktu. Çantam onun arabasında kaldığı için tek kuruşum yoktu kimseyide arayamıyordum.

Sinirlendim pezevenk resmen beni burda öylece bırakmıştı! Ben bunu ona ödetirim ama. Gerçekten çok gerizekalı vicdansız taş kalpli ve tüm negatif olan şeyler olan bir Patronum vardı!

Şerefsiz birde yakışıklıydı ama şerefsiz olunca yakışıklı olsa ne olur? Peh böyle biriyle evleneceğime gidip yakışıklı olmayan biriyle evlenirim bari şerefli olur..

Çok yoruldum ya! Kimse niye gelmiyor? Beni biri şurdan evime götürsün nolur..

Bir araba yaklaşırken dua etmeye başladım, lütfen dursun.

Araba dursun diye ellerimle hareket yaptım ama yanımdan öylece geçti.

"Şerefsiz belki ölüyorum? Sen öyle yanımdan geç tabi!" dedim bağırarak arabanın arkasından. Yerdeki taşı alıp tam atıyordumki araba durup geri geri gelmeye başladı. Azcık korkmuştum şimdi ya sapık biriyse diye..

Hemen yanımda durdu ve camı açtı.

"Atla!" dedi Ateş bey, demekki neymiş adam azda olsa vicdanlıymış.

Arabasına bindikten sonra onunla konuşmamaya karar verdim ne derse desin onunla konuşmayacaktım.

Nede olsa bu salak patronum beni bu ıssız yerde bırakıp gitmişti.

"Bana sinirlenmeye hakkın yok, ceza alman gerekiyordu akıllanman için, bende seni cezalandırdım." dedi itici pislik.

Dediğim gibi bu adamla konuşmayacaktım, umrumda değil sürünsün köpek.

"Tekrar soracağım, o adamla ne işin vardı?" dedi dişlerini sıkarak.

Ona cevap vermedim tabiki, neden vereyim ki? O beni ıssız bir yerde bırakıp gitsin bende onun istediğini yapayım. Oldu camım, avucumu yalarsın.

"Cevap versene be!" diye bağırdı bana ama onu takmadım.

O'da sonra şükürler olsunki üstelemedi ve beni evime bıraktı.

Ona teşekkür bile etmedim çünkü hak etmiyor.

Bir dakika, o beni eve getirmek için mi arabasına aldı yani? Beynim yandı ya!

Eve gelince güzel bir duş aldım, ondan sonrada pijamalarımı giyip televizyonun karşısına kuruldum.

Yarın cumartesi olduğu için sakindim, gece geç saatlere kadar uyanık kalabilirim.

Ablam çoktan uyumuştu bende televizyonda bir kaç film seyrettim ama sonra uykum bastırınca telefonumu şarja takıp uyudum.

Sabah erken kalkmadığım için mutlulukla araladım gözlerimi. Her gün erken kalkmaktan bıktım yemin ediyorum.

Lavaboya gidip işlerimi hallettim sonrada ablamla bir güzel kahvaltı ettik.

"Ya abla canım içli köfte çekti ya." dedim, içli köfte nasıl aklıma geldi bilmiyorum ama şu an ölesiye canım çekti.

"Babaannemden isteriz yapar." dedi, "hem nerden geldi bu içli köfte aşkı?"

"Ne bileyim ben, çekti işte canım." dedim azcık çemkirirken.

Ablam güldü ve telefonunu çıkarıp Babaannemi aradı.

Uzun bir konuşmadan sonra akşam yemeğine bizi davet ettiğini aynı zamanda akşama içli köfte yapacağınıda iletmişti ablam bana.

Apartmandaki Yabancı {mafya}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin