eskiden, çok eskiden

2.7K 355 133
                                    

Lorde - Liability

İyi
Okumalar

"Destina, son vizeden 67 almışsın. Yanlış anlama, notunu yargılamıyorum evladım ama sevdiğim bir öğrencisin ve bildiğim kadarıyla derslerine de harıl harıl çalışıyorsun. Bu not, diğer notlarına göre epey düşük. Anlatmak ister misin neden böyle olduğunu. Sanırım durumun farkındasın?"

Derin bir nefes çekti ciğerlerine kız ve saçlarını karıştı. "Gerçekten bilmiyorum, hocam. Ama en kısa zamanda düzelteceğim. Söz."

50'lerine merdiven dayamış kadın, bir abla şefkatiyle, Destina'nın sırtını sıvazladı ve "Sana güveniyorum." diye fısıldayıp hızla gözden kayboldu.

Genç kız, yanından geçip giden kadının ardından kendini fakültenin bahçesine attı ve temiz havaya muhtaç olan ciğerlerine, oksijeni bahşetti.

Neden böyle olduğunu tabii ki de biliyordu. Kendine bile açıklayamadığı ailevi sorunları vardı ve böyle sorunları başkalarına anlatmak hoş değildi. Bu yüzden kendine saklamıştı derdini, her zamanki gibi.

Kendini çimenlere bıraktı ve bir sonraki İngiliz Dili ve Edebiyatı dersine kadar bitirmesi gereken kitabı çıkarttı. Ardından kulağına kulaklıklarını taktı ve kendini dış dünyaya kapattı. Kendine sadece bir saat hediye etti ve hiçbir şey düşünmeyeceğine dair kendi kendine söz verdi.

Bir saatin sonunda, çevirmekten neredeyse aşınan kitabın sayfalarını yavaşça okşadı ve kapattı. Kol saatine kısaca göz atıp derse ne kadar zamanı olduğunu kestirmeye çalıştı. Daha 20 dakikası vardı.

Kafasının altına şalını koyup üstüne uzandı ve ten rengi paltosuna sıkıca sarıldı. Biraz kestirmek iyi olurdu, diye düşünürken ise telefonu titredi.

Dudaklarını büzüp telefonunu açtı.

S: 9 gün kaldı, Destina.

D: Neye?

S yazıyor..

S çevrimiçi

S yazıyor..

S: Neyin var?

D: İyiyim, S.

D: Hatırladım şimdi, dalgınlığıma denk geldin.

S: Üzüntüne denk geldim bence.

S: Anlat, dinlerim seni.

S: Biliyorsun.

D: Biliyorum.

D: Sadece bazı şeyler dile kolay gelmiyor. Veya yazıya kolay dökülmüyor.

D: Bu benim beceriksizliğim.

S: O hâlde bekleyelim.

S: Zamana bırakalım.

S: Nasıl olsa, gözlerin anlatır bana her şeyi.

D: Anlatacak ne çok şeyimiz var, değil mi?

S: Öyle.

S: Anlatacak çok şey varken, anlatılabilecak insan yok.

S: Çok garip.

D: Hayatın bir oyunu işte.

D: Ne itiraz edebiliyorsun, ne de başka bir şey.

D: Hepimiz düzene uyum sağlamak ile yükümlüyüz.

S: Kurallara bağlı kalmak senin için çok mu önemli?

S: Ya da düzene?

D: Öyle.

S: Neden, hayatın sana uyum sağlaması varken sen ona uyuyorsun?

S: Eninde sonunda öleceğiz.

S: Çık kuralların dışına özgürce.

S: Bu hayat bizim.

S: Kim ne der diye düşünmeden veya asi olup dikkat çekmekten korkmadan hareket et.

S: Başkaları için değil,

S: Mutlu olmak için yaşa.

görüldü✔✔

istasyon insanları | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin