// 00.34 // finn's house
"Kendi duygularını bastırmalısın Jack! Onun sözlerine kulak asmadan kendini ortaya çıkar!"dedi Sadie, koltukta oturmuş,elindeki not defterine bir şeyler yazarken. Jack ve Finn karşı karşıya prova yaparken diğerleri onları izliyordu.
"Senin ne yaptığın umrumda değil!"diye bağırdı Finn.Jack kendini tutamayıp güldü.Noah "Jack!"diye uyarsa da Jack gülmeye devam etti.
"Finn çok komik söylüyor!"dedi gülerken.Sophia göz devirip "Seçmelerde de böyle mi yapacaksın?" dedi gayet ciddi bir şekilde.Jack bunu haklı bulup gülmeyi kesti."Pardon pardon!"
Oflayarak koltuğa yayılan Wyatt "Az kaldı."dedi aniden.Jaeden kafa salladı. "Bu kadar az süre de Millie'yi alt etmek. Ah imkansız gibi!"dedi Finn. Jack onun omzuna dokunup "Halledicez."dedi Sadie ve Noah'ya bakıp.Onlar da kafa salladı.
"Merak etmeyin kolay olacaktır."
"Sadece onlarla konuşacaksınız."
Sadie ve Noah birbirlerini destekleyecek sözler yağdırıyordu. Bu öbürlerini daha fazla motive ediyordu.
"Oo saat bire geliyor."dedi Chosen esneyerek.Jaeden koltuktan kalkıp merdivenlere ilerledi."Iyi geceler Sadie ve diğerleri!"
Jaeden bunu dedikten sonra hemen orda uzaklaştı pot kırmıştı ve bunu fark eden Sophia "Pardon da biz neyiz?!"diye bağırdı arkasından.Noah kıkırdadı.
'☆'
Yine bir gece ve yine Jack ve Finn yanyana uyuyorlardı, daha doğrusu uyumaya çalışıyorlardı.
"Finn yine uyuyamıyorum."
"Jack ,yeniden, söylüyorum! Sana masal okuyamam!"
"Oku demedik zaten!"
Jack bu çıkışın üzerine kafasını onun yüzüne çevirdi.Ona doğru döndü. Finn'in gözleri kapalıydı. Çilleri o kadar belirgin oluyordu ki Jack sayabilirdi bile.Saçlarının kıvırcıklığı göz alıcıydı.Tek sıkıntı burnu biraz garipti ama Jack onu da beğendi.
Ona biraz daha yaklaştı.Saçları neredeyse kendi gözüne girecekti. Baktı ve dokundu onlara.O sırada Finn öbür tarafa döndü.
Yataktan kalkıp Finn'in çantasına yöneldi.Bir sigara alıp alt kattaki balkona gitti.Orada yaktı.
Etrafı izlerken düşündü,mutlu mu oluyordu onu görünce.
Gerçekten de onu seviyordu.Dost olarak mıydı ama?
Bilemiyordu.Kendi kalbine yön vermek en zor işiydi.
Daha bir hafta olmuştu onu tanıyalı ve gerçekten kanı hemen ısınmıştı.
Yoksa kalbi mi demeliydim?
Bilemiyorum, dedi Jack içinden.Bu düşünce her onu yatağa yattığı zaman boğuyordu.
Fakat Finn'i görünce bunlar ninni gibi geliyordu ona.
Evet Jackie,galiba onu seviyorsun.
"Senin ilk erkek platoniğin."dedi Jack sessizce.Gülümsedi.Gerçekten bunu fark etmesi bile saçma komikti.
"Jack?"diye bir ses geldi arkadan.Jack kafasını çevirdi.Bu Sophia'ydı.
"Beni mi dinledin?"
Sophia gülümseyerek kafa salladı.Onun yanına geldi ve soğuk mermer zemine onun gibi oturdu.Sigara paketinden bir tane sigara alıp o da yaktı.Geceyi izledi iki üç saniye.
"Anlamıştım."
Jack ona bakıp gülümsedi."Daha yeni tanıştık ama bilemiyorum."
"Biliyor musun siktir et! Hiç de önemli değil.Önemli olan onun sana yakın olması."
"Yakınız,gibi."dedi tereddütle.Sophia güldü."Finn'in kimliğini biliyor musun bari?"diye sordu.Jack hayır anlamında kafa salladı.
"Biseksüel."
Jack içten içe sevindi,düz bir erkeği sevip kendi duygularını kesmek istemezdi.
"Seni sevdiğini sen de biliyorsun."diye devam etti."Arkadaş ya da sevgi onu bilemem ama hoşsunuz."
Jack gülümseyip sigarasını söndürdü. "Beni anlayan birini bulmak güzel." Sophia kafa salladı.Tam kalkıyordu ki Jack onun kolunu tuttu."Bunu diğerlerine anlatma tamam mı? Şimdi Finn'e belli etmelerini istemem. Seçmeler bitince herkese söyleyeceğim fakat şuan kimsenin benimle uğraşmasını istemiyorum, seçmeler daha önemli."
Sophia gülümseyip kafa salladı ve balkondan çıktı.Jack gecenin karanlığı ile kendi duyguları arasında kayboldu.
'☆'
Seçmelere az kalması nedeni ile herkesin düşündüğü tek şey bu olmuştu.Bu nedenle Jack duygularına çekidüzen vermek zorunda kaldı. Onun da önceliği seçmeler olmalıydı.
"Son gün."dedi Jaeden öğlen arası,sırada yemek yerken. Finn kafa salladı."Dönüm noktası günü yarın."
"Siz yaparsınız,güveniyoruz!"dedi Sadie gülümseyerek.Bunları söylerken sadece Jaeden'a bakıyordu.Jack bunu fark edip "Bence sadece Jaeden'a güveniyorsun!"dedi.Sadie kızarırken diğerleri gülmeye başlamıştı.
Gülüşme devam ederken Jack Finn'in ortadan kaybolduğunu fark etti.Hemen kalkıp balkona ilerledi. Finn oradaydı fakat sigara içmiyordu. Sadece gecenin karanlığına bırakıyordu kendini.
"Finnie?"
Finn Jack'e bakıp gülümsedi.Gel işareti yaptı.Jack tereddütlü olsa da girdi ve yanına oturdu.
"Neden buradasın?"
"Düşünüyorum."
Jack ofladı."Lütfen filozof gibi konuşmayı keser misin?"
Finn kahkaha attı."Üzgünüm ama seni sinir etmek hoşuma gidiyor."
"Biliyorum."
"Biliyorsan neden buradasın?"
seni sevdiğim için.
"Emm,sana değer verdiğim için belki?"
Finn durdu.Bakışlarını Jack'in üzerinden çekip etrafa baktı.
"Bir gece bana cinsel yönelimimi sormuştum hatırladın mı?"
Jack kafa salladı.
"O günden beri kendimi sorguluyorum ve buldum. Ben düz değilim ama gay de değilim."
Biliyorum Finn,biseksüelsin.
"Sophia ve ben konuştuk ve evet,ben de biseksüelmişim dostum."
Sophia seni seviyorum ama umarım belli etmemişsindir.
"Waow kendimi bulman güzel."dedi Jack sanki hiç bilmiyor gibi.Finn gülümseyip ona baktı."Bu arada ben de sana değer veriyorum."dedi ve tekrar gözleri karanlıkla buluştu.
'note'
yeni kitap yazmıştım,geçen bölüm dediğim gibi ama görmemiş olabilirsiniz belki diye yeniden söylüyorum: back to hawkins kitabım yayımda! reddie ve byler shipi vaar :) okursanız sevinirimm •_•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
new school • fack
Fanfictionzengin zübbesi finn wolfhard'ın kariyeri daha başlamadan büyük bir çöküşle bitmiştir, elinde kalan tek varlığı olan oyuncu akademisine o yıl ilk kez başlayacaktır ve itibari yüzünden karşılaşacaklarını bilmiyordur.