Çukur dizisinde, Azer & Karaca aşkına ithafen yazılacak hayali sahneler ve bölümlerde yayımlanan sahnelerin kendi hayal gücüm ile desteklenerek yazılacak kısa hayran kurgu hikayedir.
Destekleyenlere teşekkürler ve şimdiden iyi okumalar dilerim..
ins...
Ne kadar uzun sarıldıklarını unutup geri çekilmişti Azer, Karaca'nın kollarından. Kendi meselelerini bir kenara bırakmak istedi. Yüzünü ovduktan sonra karşısındaki kıza döndü derin bir nefes alarak.
"Beni bırakalım şimdi acılarım belli zaten." Dedi Azer Karaca gibi soğuk konuşmaya çalışarak. "Şimdi sen anlatacaksın koskoca iki hafta neden hiç yaşam belirtisi vermedin." Azer ellerini iki cebine koyarak bir adım daha attı Karaca'ya. "Abisini bizim elimizden, Çukur'u herkesten korumaya yemin etmiş koluna dövme yaptırmış Karaca Koçovalı ne oldu da vazgeçti?" Hafifçe eğilerek gözlerine odaklandı Azer Karaca'nın "Hadi yanılt beni Karaca. Bu davranışlarının bir sebebi olduğunu göster. Benden intikam uğruna herşeyi öğrenmek için bu eve geldiğini ya da neden geldiğini anlat mesela."
Karaca köşeye sıkışınca korkuyla yutkundu. Bir süre sustuktan sonra boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
"Sen bana yaralarını nasıl gösterdiysen bende sana gösterdim Azer ne oyun ne de ailem için değil. Beni gören, hisseden o gölgenin ardından yakalayıp ışığa çıkaran Azer için." Karaca dalıp giderken boşluğa içinden geçen milyonlarca kelimeyi atmak istedi. "Bana sabah nefret edecek kadar bakmana ne sebep oldu bilmem ama Kadir'i kaybettiğin o geceden sonra kabuslarla uyuyup kabuslarla uyandım ben o evde günlerce. Nedenini anlatamam ama eğer ben buraya sana ihanet edenlerin yaptığı oyunu bozmak için gelmeseydim sen Çukur'a girmiş sayılacaktın onu biliyorum.. sonrası yok bugün biraz öğrendim işte." Dedi Karaca
"Bildiğin halde bana, kardeşime geldiklerini neden sustun Karaca?" Azer'in sorusuyla acıyla güldü Karaca çünkü tuzak olduğunu bilememişti. "Amcamlar gittiğinde baskın yedik Azer."
"Saadet abla kaçırıldı. Yücel geldi benim için ama son anda kaçtı işte." Dediğinde Azer sinirle nefes alıp dinliyorum dedi bakışlarıyla. "Amcamlar senin yanından dönüp eve geldiğinde bende Akın ile kavga ediyordum sebep sensin diye tabii o da oyuna gelmiş ya sonradan anladım."
"Kim yaptı peki?"
"Çok güvendiğin Murtaza bıraktı depoya Victor'un mallarını, Timsah bastı. Efsun da emir verdi. Yücel de vardır kesin." Karaca alayla güldü "Nasıl kanıtlayacağım hâlâ düşünüyorum ama Savaş'ın ölümünde Salih amcamın bir suçu olmadığını esas sebebin Yücel olduğunu göstereceğim sana beni yakalamadan en azından bunu yapacak sürem kaldı biliyorum." Dedi Karaca dolan gözleriyle Azer'e bakarken. "Ama şunu çok iyi biliyorum bizim için attığın her kurşunları aklımda kalbim de asla unutmadan sevecek ve güvenecek sana.. bir ömür, burada kalacak olsamda. Şu an buradayım ama asla Koçovalı olduğumu unutmayacağım, unutturmayacağım sana da. Elini tutacak olsam da, kırılan kanatların için bir Seyhan olamayacak olsam da en az onun kadar güçlü tutmaya çalışacağım seni bu kirli dünyada. Dayanma gücü olacağım senin için, kalbindeki acının iyi olması için sen itsende, vazgeçmesende ben hep karşına dikileceğim Çukur'da." Azer her kelimeyi ezberler gibi dinlerken kalbi daha hızlı atmaya başladı.
"Unutturmayacağını biliyorum. Kafama kazıyacak olsanda her seferinde Karaca Koçovalı'yım ben diye inatla eninde sonunda ne kadar imkansız olsakta bir gün o, Kurtuluş soyadını da kullanacaksın bağıra bağıra. Karşına dikildiklerinde benim yüzümden ailen şu an yaptığın gibi o gölgeye yeniden sığınacaksın ama seni ışığa taşıyan eli tutarken." Azer elleriyle Karaca'nın yüzünü tuttu. "İşte tam da şu an. Bize kestikleri en büyük ceza başladı. Birbirimizi severken ayrı kalacağız ya seni aldıkları zaman peşinden nasıl geleceğimi bilen Sultan hanım harcadı işte kalbini. Kalplerimizi."
Karaca dolan gözleriyle baktı Azer'e alnını Azer'in alnına dayarken.
"Sana dokunan eli kırmasını da bilirdim ben mahallede, tetiği çekmesini de. Kim bilir neler geçti aranızda o herifle neler yaptın sevsin diye tek kurşun değil sizin aranızdaki mesele." Azer usulca Karaca'nın saçlarını okşamaya başladı. "Sende açtığı her yarayı silip atacağım ben.. Seni pişman ettiği her günü sileceğim sana söz gülüm." Karaca ona sarılan Azer'e daha da sıkı sarıldı.
"Dedemin eşyalarını karıştırırken yakaladığım gün onu bastığımda, elinde gizlice aldığı çakı vardı. Aldıktan sonra dışarı çıkmadan yakalanmamak için ben istedim diye öpmüştü beni başka da hiçbir şey olmadı." Karaca içinde kalan bir yükü daha bırakırken geceye geri çekildi Azer'den.
"Birşey daha öğrendim ben. Meke de uzak durmam gerektiğini ilk kez ima etti bana. Benden sonra deponu bastıkları için dövmüşsün sonra racon diye hastanenin önünde vurmuşsun onları. Bilmeden ziyaretlerine gitmiştim o gece sonra bu dövmenin anlamını öğrendim, yaptılar."
Azer de çok az gerileyip yere doğru eğdi başını.
"Söylesene Azer kız olmasaydım ezerdin demiştin ya Akın olsaydı benim yerimde onu da mı alacaktın bizden? Ya da banada sıkacak mıydın? Meke gibi C---" Karaca sözünü tamamlayamadan Azer öpmüştü onu özür dilemek ister gibi geri çekilirken devam etti konuşmasına.
"O herif ne aklını ne de kalbini karıştırmasın artık senin. Sen onlar değilsin benim gözümde. Ilk gördüğüm an'dan beri sen farklısın. Sevdiğimsin sen benim sevdalandığımsın Karaca Koçovalı. Sana dokunurken yanacak olsamda, sonunda ölüm olsada benimsin sen. Kimselerde alamaz seni ölümden başka benden."
-SON-
Muhteşem fragmanlara muhteşem hayali sahneler gelir efendim..
O güzel yorumlarınıza çok çok teşekkür ederim..
Aynı performansı bu bölüm içinde bekliyorum sizlerden..
Sevgilerimle.. Sencak
İnstagram : azerkaracatumblr
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.