Son kez iyi okumalar..
Bu hikaye için son kez düşüncelerinizi yorumlara bekliyorum.
Bu kısa yolculukta eksilsekte, çoğalsakta yanımda olan, destek olan herkese çok teşekkür ederim. Votelar, yorumlar, satır arası yorumlar en önemlisi yanımda olduğunu bildiğim koskocaman bir Aşk Masalı ailesi.. İyi ki varsınız.
"Aşk Masalı Final"
"Karar veremediğin bir an olursa, içindeki dinginliğe dön." – LAO TZU
Azer'in Ağzından.
Acılar oldu, kanlar döküldü ama hayat bir şekilde beni buraya getirmeyi başardı yeniden. Kardeşlerimi kaybetmeme sebep olan bir kişi ama nefretlerimizi kazanan çok kişi var bu evde.
Tek bir kişi hariç. Karaca. En başından sadece kendi gibi olmuştu, oyun oynamamıştı, arkamdan iş çevirmemişti amcaları gibi canımı yıkmak istememiş aksine bana can olup canıma kan katmıştı.
Ben en baştan kaybeden bir insandım. Babam, ablam, çocukluğum, gençliğim, geleceğim. Seçimim beni buraya getirmişti. Yine bir seçenek vardı karşımda ama bu sefer itiraz edecek şansım da, gücümde yoktu. Tek hatamla herkesi kaybederdim.
Kardeşlerim Çukur'da bir yerde, Koçovalılar tarafından saklanırken ben burada Karaca ile onların evinde damat olarak gelmiştim. Ne kadar garip ama. Yine de o kapıdan Karaca için bile girememiş gecenin bir körü kalmıştım bahçede. Dışarıda korumalar ve ben.
Üstüme düşen battaniye ile silahıma sarılsamda hemen ardından omzuma sarılan kollarla gözümü kapatıp güç almak için başımı onun omzuna yasladım. Başka türlü yıkılırdım çünkü.
"Burada kalıyoruz sanırım?" dediğinde gözümü açıp ona döndüm. Başını öne getirip tam gözümün içine bakarak gülüyordu.
"Sen içeride kalacaksın ben burada." Dediğimde elimin birini tutup bahçe koltuğun arkasından dolanarak yanıma oturdu. Kollarını belime sarıp başını omzuma yasladı. Bende getirdiği battaniyeyi üzerimize sarıp derin bir nefes çektim.
"Boğulacakmışsın gibi oluyorsun değil mi? Kapıdan adım attığında."
"Kalbime kurşun yemiş gibi. Hem İdris Koçovalı'nın fotoğrafları hem Yamaç amcanın yaptıkları. Ben sadece amcan için girmiştim bu işe ama dedenin kendini feda edeceği aklımın ucundan geçmedi. Sizi alacağı, ben sadece amcana kurulmuş tuzakdır dedim." Bunları söylerke kalbime batan iğne ile gözümü kapattım.
"Bilseydin bizi yani.. Gelip kurtarır mıydın Azer?"
"Kurtarırdım. Ben sana o günde dedim. Sana zarar veremem, hiç kimseye ki eğer zarar verirsem ya çok gözüm dönmüştür ya da vicdanımı yitirmişimdir."
"Sence ne yapacaklar? Geldiklerinde."
"Aklının alamayacağı kadar kötü bir intikam. Seni almalarından korkuyorum asla bilme."
"Daha önce seni kaçıran onlardı? Benim yüzümden. Hatta beni götürdüğü o evde.."
"Karaca cevapları öğrenirsen yaşamazsın sorma." Bunu söylememle konuşmamız noktalanmış. Havada iyice kendini belli eden yıldızları izlemeye dalmıştık. Uyuya kaldığımızı bizi kaldırmaya gelen Cumali ile anlamıştık.
"Kalkın. Kalkın kalkın!" Kollarımızı dürttüğünde belim ağrısada kalktım yavaşça. Karaca hâlâ koluma sarılı uyuyordu.
"Ne oldu? Geldiler mi?" Etrafımı kontrol ettiğimde üstümüzdeki battaniyeyi aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Masalı "Azer&Karaca"
Fiksi PenggemarÇukur dizisinde, Azer & Karaca aşkına ithafen yazılacak hayali sahneler ve bölümlerde yayımlanan sahnelerin kendi hayal gücüm ile desteklenerek yazılacak kısa hayran kurgu hikayedir. Destekleyenlere teşekkürler ve şimdiden iyi okumalar dilerim.. ins...