*STONY ONE SHOTS*

Hidden kisses

Salya sümüğüm şuan.... Hidden kisses filmini izlemediyseniz lütfen izleyin🥺🥺
Pre-serum Steve,,,, diyeceklerim bu kadar
(Bölüm film ile birebir değil ama konusu aynı)
-
When we were young - Adele
The village - Wrabel
Fix me - Froy
-

Herşey siktiğimin partisinde başlamıştı.

Tony arkadaşları ile shot atarken gözünü bir türlü yeni çocuktan alamıyordu. Sarı, altın gibi parlayan saçları ve cılız bir bedene sahipti. Gözlerinin maviliği ise gökyüzünün veya denizlerin maviliğini kıskandıracak türdendi. Okula sene ortasında gelmişti ve gelmesiyle Tony'nin hayatını alt üst etmişti.

Tony arkadaşlarının yanından ayrıldığında ortalığı pek net göremiyordu; ortada çekingen bir şekilde su içen Steve hariç. Aman Tanrım, kim lise üç partisinde su içerdi ki? Tony Steve'e ulaşana kadar bir kaç kişiye göz kırptı ve çapkınca gülümsedi. Sonunda sarı saçlı, güzel yüzlü çocuğun önünde durduğunda tek yapmak istediği onu öpmekti.

"Benimle gel." diye fısıldadı Steve'in elini tutup bahçeye çıkartırken. Steve ise Tony'nin elini tutup onu takip etmişti bir şey sormadan. Okula ilk geldiği günden belli, herkes gibi gözlerini Tony'den ayıramamıştı. Zeki, seksi ve büyüleyici Tony Stark.
Dışarıya çıktıklarında Tony kimsenin olmadığına emin olduktan sonra dudaklarını pembe hafif aralanmış dudaklar ile birleştirdi anında.

Steve'in miğdesinde tam anlamıyla kelebekler uçuşmuştu. Ellerini Tony'nin ensesinde birleştirdi ve elinden geldiğince karşılık vermeye çalıştı. Siktir, Tony öpüşmeyi baya iyi biliyordu. Buna neden şaşırdığını anlamadı Steve, Tony büyük ihtimal yüzlerce kişiyle öpüşmüştü.

İkiside duydukları ses ile aniden ayrıldı. Tony birinin olup olmadığını kontrol ederken Steve sarhoşmuş gibi hissediyordu. Kendi kendine gülümsediğinde Tony'nin omuzuna elini koydu ve esmer çocuk arkasını hızla döndü.

"Ne?"

"Çok güzelsin." diye fısıldadı Steve dudaklarını yeniden Tony'nin dudakları ile birleştirmeden önce.

Ah, herşey mükemmeldi.
Ta ki lisenin bloğunda Steve ve yüzü görünmeyen bir erkeğin öpüştüğü fotoğraf yayınlana kadar.

-

O fotoğraf yayınlandıktan sonra, nasıl desek, Steve'in hayatı cehenneme dönmüştü.

Partinin ertesi günü normal bir şekilde okula gitmişti ve sınıfa girdiği an onlarca öğrenci ona ibne diye seslenmişti. Steve kaşlarını çattı ve sessiz bir şekilde yerine oturdu. Öğrenciler hala onunla dalga geçiyordu ama ingilizce hocasının sınıfa girmesi ile sustular. Hoca dersi anlatmak için katlı aslında dörtlü olan tablonun iki kapağını açtı daha büyük olması için.

Tablonun açılması ile ortaya neredeyse tüm tablonun boyunda olan fotoğrafı görmesi bir oldu Steve'in. Partide çekilen o ve Tony'nin fotoğrafıydı. Kendi yüzü aksine Tony'nin yüzü belli olmuyordu. Tüm sınıf kahkaha atmaya başlarken Natasha öğrencileri susturdu ve tabloyu kapattı.

"Bunun komik olduğunu mu düşünüyorsunuz?" dedi öğrencilere ölümcül bakışlar atarken. "Steve hariç herkes kağıt çıkartsın. Sınav oluyorsunuz."

Sınıfta itirazlar yükselsede Natasha hoca kararlıydı. Steve karnına bir yumruk yemiş gibi hissetti.

Sadece bununla sonlanmasını bekliyordu. Eve geldiğinde kapıda koskocaman "İbne!" yazısı görmeyi beklemiyordu. Gözleri pinpon topu boyutunu almıştı. Annesi bunu görse üzülürdü. Siktir. Anahtarları cebinden çıkartacağı an arkasında duyduğu adımlar ile gözlerini kapattı.