SON PİŞMANLIK

DONÖR

Damla odasında kendisini yatıştırmaya çalışırken verandada durum bambaşka idi. Bahadır ve Cihan karşılıklı dövüş horozu gibi duruyorlardı.
- Bahadır, Damla'nın burada olduğunu biliyor muydun?
- Evet biliyordum. Onunla konuşmak için geldim.
- Hangi yüzle geliyorsun Bahadır? Ne konuşacaksın?
- Sana ne Cihan. Seni ne ilgilendiriyor?
- O çok iyi kalpli, merhametli bir kız. Onu yeterince üzmüşsün, bir daha üzmene izin vermem Bahadır.
- Cihan, bu konu Damla ile benim aramda. Sen karışma!
- O her şeyin en iyisine layık, mükemmel bir insan. Üstelik bana emanet. Onun çevresinde dolaşmanı istemiyorum.
- Neden Cihan?
İki genç adamın bu sinirli konuşmasını, eve kıyafet almak için uğrayan Fırat bozdu.
- Burada neler oluyor? Cihan, Bahadır neden tartışıyorsunuz?
- Damla'nın burada olduğunu sen mi söyledin Fırat?
- Hayır Cihan. Damla burada olduğunu kimseye söylememizi istemedi. Bizde saygı duyduk. Bahadır sen nereden öğrendin?
- Kimden duyduğum önemli değil Fırat. Damla ile konuşmak istediğimi sana defalarca söylemiştim.
Fırat oflayıp Bahadır'a döndü.
- Bak seni anlıyorum. Yaptıkların için özür dilemek istiyorsun ama şimdi zamanı değil. Lütfen git Bahadır. Zamanı gelince Damla ile konuşman için elimden geleni yaparım.
- Ne demek elimden geleni yaparım Fırat? Kızcağız onu görmek, adını duymak istemiyor. Sana biri hayatının kazığını atsa onunla oturup konuşur musun?
- Cihan!!!!
Bahadır sessizce arkasını dönüp gitti. Fırat, uzun uzun Cihan'a baktı.
- Senin olayın ne Cihan? Damla'ya karşı bu tutumunun anlamı ne?
- Sadece üzülmesini istemiyorum.
- Diyorsunnnnn. Bak Cihan, Damla bize büyük bir iyilik yapmak için geldi. Onu pişman etmeyelim olur mu?
Fırat'a ters ters bakan Cihan odasına çıktı. Uyumadan önce son düşündüğü şey Damla'nın dolan gözleri idi.
******
Doktor Güven, hızlı adımlarla gülümseyerek Aslı ve Fırat'ın yanına gitti.
- Size güzel bir haberim var. Arkadaşınızın tahlil sonuçları geldi ve onun iliği tutuyor. Kendisini arayıp buraya davet ettim. Gelince odamda görüşelim, tedavi sürecini anlatayım.
Aslı ve Fırat'ın umutları bu haberle çoğaldı. Birbirlerine sımsıkı sarılarak Doktor Güven'in odasına gittiler. Oda kapısı çalınıp "gel" komutu verilince içeriye Damla ve Cihan girdi. Doktor Güven ayağa kalkıp "hoşgeldiniz" diyerek ikili ile tokalaştı.
- Damla hanım şimdi size prosedürü anlatacağım. Kabul ederseniz işlemlere başlayacağız.

"Sizden; işlemden yaklaşık 1 hafta önce 1 ünite kan alarak, tekrar size verilmek üzere saklayacağız. Gerekli sağlık kontrolleri ve genel anestezi alıp alamayacağınıza ilişkin tetkikler yapılıp, hastaneye yatışınız olacak. Bu işlemde 1 veya 2 saat kadar genel anestezi alınır. Anestezi verildikten sonra doktor, cilt üzerinden küçük bir kesi (dikiş atılmasına gerek olmayan) açarak özel bir iğne yardımı ile kalça kemiğinizin arkasına (pelvis kemiği) ilerler.
Sizi aynı günün akşamında veya ertesi gün taburcu edeceğiz. Bağış sonrası ilk 2 ya da 3 hafta biraz ağrı, yara yerinde sızı ve tutukluk hissedilebilirsiniz. Bağıştan sonraki ilk 2 hafta ağır kaldırılmamalı, ağır sporlar yapılmamalısınız. Bağıştan sonraki 2 gün içerisinde birçok bağışçı günlük aktivitelerine dönebilir. Eğer günlük aktiviteleriniz fiziksel iş gücü gerektiriyor ise daha fazla istirahate ihtiyaç duyabilirsiniz."

- Tamam, hemen başlayalım doktor bey.