Bölüm 11 - Baba, Kız, Diane Üçlüsü

1.6K 347 273
                                    

Herkese merhaba! :)

Bölümü değerli arkadaşım eefnann 'a ithaf ediyorum. Desteklerin için çok teşekkür ederim güzelim. İyiki varsın. ♡♡

Hepiniz iyiki varsınız. :) ♡

 :) ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♤◇♧


Her insanın hayatında dönüm noktam dediği bir yer vardı. Oysa Eylem'in hayatı tam bu noktada dönmeyi bırakmıştı. Zorlukla yutkunduğuna şahit olurken titreyen ellerini tutup sıktım. Bakışları beni bulduğunda titreyenin yalnızca elleri değil, gözbebekleri olduğunu da görmüş oldum. Buraya gelmiş olmamıza bir kez daha lanetler yağdırırken, kolumu Eylem'in boynuna dolayıp tüm samimiyetimle sarıldım.

"Yapma meleğim, sakin ol. Gidip konuşacağız tamam mı. Şimdi derin bir nefes al ve sakinleşmeye çalış."

Eylem usulca başını sallayıp derin bir nefes aldı ve benden ayrıldı. Omuzlarını güç vermek istercesine sıkıp beceriksizce gülümsedim. Çünkü bilirdim ki böyle anlarda bir tebessüm bile sana istediğin cesareti aşılardı.

İnsanlar sorunlarının üzerine gitmek yerine kaçmayı tercih ettikleri sürece, korkuları her daim pusuda hazır bekliyor olacaktı. Ve korku, insanı zayıf düşürmek için elindeki bütün kozları oynamaktan hiç çekinmeyecek büyük bir düşmandı...

Biz bunu çoktan deneyimlemiş, ağzımızın payını almıştık. Bu yüzden attığımız adımlar yavaş ve sağlamdı. Önünde durduğumuz kapının ardı pusluyken Eylem'i bir kelebek kozası misali sarıp koruma isteğim boy gösteriyordu.

Puslu odayı talan eden gözlerim en sonunda Bay Vladimir'in üzerinde durdu. Merakla açılan kapıya bakıp bizi süzüyordu. Eylem'i es geçip yüzümü ezberlemek istercesine bakmasına ziyadesiyle sinirlenip selamsız, izinsiz koltuğa kuruldum. Kaşları çatılıp ağzı hafiften aralanırken boynumdaki kolyede sabitlenen bakışlarına istinaden konuştum.

"Evet, Veronicca'nın kardeşiyim. Fakat buraya başka birşey konuşmaya geldik. Eylem! Neden ordasın hala!"

Eylem düşük omuzlarını dikleştirip konuşmamdan cesaret alarak karşımdaki koltuğa oturdu. Onun bu duruşuna memnuniyetle bakıp göz kırptım. Vladimir'in rahat tavırlarıma şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu. Hafifçe öksürüp konuşmaya başladığında dikkatimi yalnızca penceredeki beyaz kuşa verebilmiştim.

Dalgınlığımdan sıyrılmama sebep Eylem'in yarıda yakaladığım sözleriydi.

"... teşekkürler."

Bay Vladimir, samimiyetle gülümseyip elindeki asayı şov yapar şekilde salladı. Masanın üzerinde beliren bir bardak su çok birşey kaçırmadığımın kanıtı niteliğindeydi.

"Evet hanımlar, bu muhteşem girişinizi neye borçluyuz?"

Eylem, utandığını gösteren al yanaklarını saklamaya çalışarak yere baktığı sırada kuş pencerenin önünde daireler çizer şekilde uçuyordu. Dikkatimi üzerine çekmesine izin vermeden konuşmayı başardım.

Mᴜ̈ʜᴜ̈ʀʟᴜ̈ʟᴇʀ (Aʏꜱᴀʀ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin