Bölüm 5 - Gizemli Baykuş

2.3K 479 304
                                    

Medyaya tatlı bir Eylem bırakıyorum. :)

Keyifli okumalar.

🌙

Yolu hiç şaşırmadan yemekhaneye vardığımızda Bayan Angela'yı, büfe tarzı bir yere bir kaç tabak dizerken bulduk. Yanına doğru ilerleyip, samimiyetle sordum.

"Merhaba Bayan Angela, nasılsınız?"

"İyiyim teşekkür ederim güzel kızım, siz nasılsınız? Akademiyi beğendiniz mi?"

"Çok görkemli bir yer... Açıkçası benim hoşuma gitti. Bir kaç dersliğe ve tabiki kütüphaneye bayıldım." diyerek fikrimi belirttim. Eylem, küçük tebessümü eşliğinde beni onayladığında, Bayan Angela bize tabaklarımızı uzattı. Yine hiç tatmadığım yemekler ve tatlı olduğunu düşündüğüm şeyler mevcuttu. Tabaklar o kadar doluydu ki bunların yarısını bile yiyebileceğimi sanmıyordum. Tam itiraz dolu cümlelerimi sıralayacakken Bayan Angela,

"Okul şu an bomboş kızlar o yüzden yemeklerimi sizden başka yedirebileceğim kimse yok. Lütfen çekinmeyin. İki gün sonra okul resmi olarak başladığı zaman açık büfeden istediğiniz kadarını alırsınız. Bu tabaklar bitecek." diyerek bizi ufacık azarladı.

Onu kırmak istemediğimizden teşekkür ederek masaya yöneldik. Bir süre sonra Bayan Angela da tabağıyla bize katıldığında hoş bir sohbet başladı. Tabaklarımızın ne zaman boşaldığını anlamadık bile. Bayan Angela gerçekten çok lezzetli yemekler yapıyordu. Hele de en son yediğim tatlının hoş tadı damağımdayken lezzetini sorgulamak bile hataydı. Ne kadar zaman geçmişti bilmiyordum ama kendimi iyice mayışmış hissediyordum. Eylem Bayan Angela'ya, cevabını aldığımızda ziyadesiyle rahat edeceğimiz bir soru sordu.

"Bayan Angela, bizim saatlerimiz burada çalışmıyor. Saatin kaç olduğunu nasıl anlayabiliriz?"

"Sihirle tabiki tatlım. İsterseniz size güçlerinizi kullanabileceğiniz zamana kadar küçük saatler hediye edebilirim." Neden şaşırmamıştım acaba... Burada her şey büyüyle hallediliyordu. Şu an tepemizde hiç erimeden yanan mum buna en büyük kanıttı.

Eylem, "Çok isteriz, teşekkürler. Sanırım bayağı bir zorlandığımızı itiraf etmemde bir sakınca yok." dediğinde Bayan Angela tekrar gülümseyerek Eylem'in kolunu tutup, ufak bir el hareketiyle şeffaf bir saat oluşturdu.

"Saat tam olarak 4.18... Bu harika oldu, teşekkürler Bayan Angela."

Elini bana doğru uzattığında sağ kolumu avucuna bıraktım. Bayan Angela benim için de bir saat oluşturduktan sonra, buruk bir tebessümle bizlere bakıp dalgınca konuştu.

"İşte oldu... Zaman kıymetlidir kızlar her anınızın kıymetini bilin, tadını çıkarın. Sizden yayılan enerji o kadar yüksek ki ne kadar yaşlandığımı bir kez daha anlamış oldum."

Eylem Bayan Angela'nın eline uzanıp, "Sizin yaşınıza geldiğimde, sizin kadar genç ve zarif görünmeyi çok isterim. Lütfen bana da bunun formülünü verin. Yaşlı, çirkin bir cadı olmak istemiyorum." dedi.

Bayan Angela hoş bir kahkaha atıp Eylem'in elini minnetle sıktı. Oysa ki Bayan Angela gerçekten çok güzel bir kadındı. Gri uzun saçları, kırışıklılığın uğramadığı çehresi, canlılığını koruyan gözleri, içten gülüşü onda bu kadar hoş dururken yaşlı görünmeye çok uzaktı.

"Çok nazik ve naifsin güzel kızım. Umarım çok güzel yerlere gelirsin."

"Teşekkürler Bayan Angela, umarım..."

Bir süre sonra Lilith yemekhaneye geldiğinle Bayan Angela ile vedalaşıp çıktık. Lilith enerji dolu sesiyle, bizi düşündürecek bir soru sordu.

Mᴜ̈ʜᴜ̈ʀʟᴜ̈ʟᴇʀ (Aʏꜱᴀʀ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin