Jisoo
Unuttum dediğiniz an da çıkagelir bazen insanlar tüm hisleri,yüzünü,sesini,her şeyini unuttum dersiniz ama tek bakışıyla bitti dediğiniz yerden tekrar başlar.
Böyledir aşk karışıktır biraz.
"Doktor jisoo beni duydunuz mu?"
"Ah evet lalisa tabiki bana istediğini sorabilirsin."
"Bana lisa diyebilirsiniz." dedi gülümseyerek.
Ben de ona gülümsedim bu kız cidden mutluluk saçıyordu.
"Hadi benimle gelin size hastaneyi gezdireyim." dedim ve hepsi peşimden geldi.
Hastaneyi gezdirirken çocuk polikliniğine geldik bir çocuk ağlıyordu stajyer doktorlardan chaeyoung çocuğa bakmak için durdu ve çocuk çok geçmeden susmuştu.
"Çocuklarla aran iyi sanırım." dedim.
Utangaç bir tavırla bana "evet" dedi.
Hastaneyi gezmeyi bitirdikten sonra onlara yapacakları görevleri söyledim bütün her şey bittiğinde ise zaten akşam olmuştu ve önlüğümü çıkarmak için odama girdim.
İçeri girdiğimde taehyung koltuğumda oturuyordu.
"Ne işin var burada?"dedim.
"Asıl senin ne işin var?"
"Ben mesleğimi yapmak için buradayım."
Alayla güldü.
"O kadar sözden sonra yüzsüz gibi hâlâ nasıl buraya gelebiliyorsun?" dedi."Kendini haklı mı sanıyorsun? Biliyor musun sen iğrenç bir insansın aldatan sensin ve bana burda yüzsüz diyorsun görmeyeli espri yeteneğin gelişmiş." dedim ciddi bir tonda.
"Bana yetmiyordun."
"İyi ya artık ben yokum zaten."
"Evet yoksun ve seni bir daha görmek istemiyorum yarın hemen buradan gidiyorsun." dedi ve tam kapıdan çıkacakken kapının önüne geçtim şuan aramızda 3 santim falan vardı.
"Gözlerini kapatırsan görmezsin çünkü benim gitmeye hiç niyetim yok şimdi çıkabilirsin." dedim ve masama oturdum.
Önümdeki dosyalarla bakışırken kapının kapanma sesini duydum ve aynı an da gözümden bir damla yaş düştü hemen elimin tersiyle sildim.
önlüğümü çıkarıp kendi ceketimi giydim ve en sonunda hastaneden çıkıp gittim.
Saat gece 11di ve ben hâlâ yoldaydım arabamı manzarası güzel bir yere çektim ve soğuk havayı ciğerlerime doldurdum.
Yorulmuştum,hâlâ onu sevmekten çok yorulmuştum ve en acısı da bunu ona söyleyememekten çok yoruldum.
Sen kim taehyung neden bana bunları yaşatıyorsun ne hakkın var!
Biraz burada vakit geçirdikten sonra arabama tekrar binip eve geçtim.
+++
Sabah alarmımın sesiyle uyandım ve hemen kahvaltı yapıp evden çıktım çünkü bugün bir ameliyatım vardı.
Hastaneye geldiğimde ameliyathaneyi hazırlamalarını söyledim ve ardından hastamın yanına gittim aslında ilk defa görecektim ama her şeyini biliyordum.
"Hazır mısın?" dedim gülerek.
"Hazırım doktor hanım."
Beraber ameliyathaneye geçtik ve öğrenmeleri için stajyerleri izleme odasına aldım.
Hastanın sol beyninde tümör vardı ve bu en kritik vakalardan biriydi.
Yaklaşık 2 saat süren bir operasyondan sonra hastayı kurtarmıştık.
"Teşekkürler gençler." dedim ve ameliyathaneden çıktım.
Ellerimi yıkadım ve tekrar önlüğümü giydim.
"Harikaydınız." dedi lisa ve Chaeyoung da kafasını salladı.
onlara güldüm ve odama geçtim.
Uzun bir süre evraklarla ilgilendikten sonra kahve almak için odadan çıktım.
Kafeteryadan kahvemi aldıktan sonra oradaki masaların birisine oturdum ve çok geçmeden jinyoung yanımda belirdi.
"Selam güzellik."
"Selam jinyoung."
"Ameliyat başarılı geçmiş tebrikler."
"Sağol sağol."
"Niye mutsuzsun?"
"Mutsuz değilim yorgunum 2 saat ameliyat artı bir sürü evrak falan kafa kalmadı."
"Gelir gelmez fazla oldu tabii istersen bu akşam dışarı çıkalım eğleniriz hem kafan dağılır."
Ona cevap verecekken gözüm kafeteryanın girişine takıldı.
Taehyung ve bir kız el ele giriş yapmıştı.
"Ee jisoo cevap versene."
"Yorgunum jinyoung başka zaman yine de sağol." dedim ve görüşürüz demeden kafeteryadan yanlarından geçip gittim.
Demek değerim bu kadardı ah pardon benim onda hiç değerim olmamıştı.