Jisoo
"Taehyung oppa ve sen evleniyor musun?" dedi danbi çığlıklar içinde.
"Yah danbi sakin ol."
"Biliyordum birbirinizden hemen hoşlandığınızı." dedi taehyung ve bana bakarak.
"Her neyse en kısa sürede evlenip seni yanımıza alacağız tatlım şimdi sana ilaçlarımo vereceğim ve sen de uyuyacaksın tamam mı?" dediğimde kafasını salladı.
İlaçlarını da verdiğimde içim bitmişti ve taehyung ile odadan çıktık.
"Danbi'ye onun için evlendiğimizi söyleyemeyiz kendini kötü hisseder." dedim.
"Ben hâlâ şoktayım kabul ettin."
"Dinle taehyung artık seni sevmiyorum sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum bu yüzden kendinü fazla kaptırmasan iyi edersin çünkü bu iş uzun sürmeyecek." dedim gözlerinin içine bakarken.
"Peki ya arkadaşlarımız onlara ne diyeceğiz."
"Gerçekleri bir de Bay Kim yani babana ne demeyi düşünüyorsun?"
"Babama da aynı danbi gibi yalan söyleyeceğiz çünkü sahte olan hiçbir şeyi istemez."
"Tamam şimdi işim var daha sonra konuşuruz." diyip gittim.
Odama girdiğimde meraklı 3 çift göz bana bakıyordu.
"Hey ne yapıyorsunuz burada?"
"Anlat jisoo taehyung ile ne konuşuyordun?" dedi lisa.
"Ah ben de bunu anlatacaktım size biz taehyung ile evleniyoruz." dedim ve koltuğuma oturdum.
3ününde gözleri büyüdü ve aynı anda
"NE!" diye bağırdılar."Yani formaliteden danbiyi almak için evleneceğiz sonra ayrılırız."
"Jisoo yaptığın büyük bir şey sonucunda ona tekrardan bağlanabilirsin." dedi jennie.
"Biliyorum kolay bir şey değil ama buna mecburum kızlar danbi benim için bir hastayı geçti artık küçük kız kardeşim gibi ona yardım etmem lazım."
"Peki ne zaman evleniyorsunuz." dedi chaeyoung.
"Bilmiyorum ama düğün yapmayız çünkü bu bir aşk evliliği değil."
"Koskoca Bay Kim'in oğlu evleniyor tabiki de düğün yapacaktır." dedi chaeyoung.
Dediğinde haklıydı.
"Neyse daha sonra konuşuruz şimdi yapmam gereken şeyler var." dediğimde hepsi dışarı çıktı.
Koltuğumdan kalktım ve camımın önüne geçtim.
"Bu defa sana kendimi kaptırmayacağım taehyung ve sen bana yalvaracaksın."
Çoğu işimi bitirdiğimde kahve almak için aşağı kata indim çünkü bugün nöbet tutacaktım.
Aşağı indiğimde ilk gördüğüm kişi jinyoung'du ve ona karşı çok mahçup hissediyordum ne olsa ona anlatırdım onun omzunda ağlardım o benim en yakın arkadaşımdı şimdi ise sadece yanından geçip gittiğim birisi onu çok özlüyordum.
Kahvemi alıp masalardan birisine oturdum ve önümde ki sandalye de aynı anda çekildi oturan kişi jinyoung'du.
"Selam jisoo."
"Selam?"
"Biraz konuşalım mı?"
"Tabi konuşalım,dinliyorum." dedim kahvemi masaya bırakıp.