0.9

233 65 16
                                    

Göz kapakların açılmaya niyetliyken zorlamalıydım kendimi. Benim için zor da olsa açabilmiştim gözlerimi. Açar açmaz karşımda gördüğüm batu ve yiğit her an birbirine dalacak, onları birleştiren unsur sanki benmişim gibi gözüküyordu. Asıl şaşırdığım olayda hastane de olmamızdı. Yattığım yerde az da olsa kalkmaya çalışmıştım. Bu çabamı gören batu kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.

"Cemre ne yapıyorsun? Tekrar uzanır mısın yatağına?"

"Neden ki? Ben kendimi iyi hissediyorum."

"Neden mi yiğit abinin bizi kıskanması yüzünden kırılan kaburgalarına bir şey olmasını istemiyorum. Yat şimdi yerine."

Oflarmışcasına bir soluk bırakmıştım dışarı. Yiğit abim neden yaptı bunu bana? Ben birisinden hoşlandığım halde beni göz göre göre ölümlere sürüklüyordu. Neden ya? Neden?
*
1 yada iki ay sonra:

"Ne zaman çıkacağız batu? Kaç aydır buradayım zaten. Canım sıkılıyor."

"Nedir bu kadar acele? Nereye gideceksin bakalım?"

"Bilmem sen olduğun her yere..."

Yüzünde oluşan tebessüm, benimde gülümsememe sebep olmuştu.

"Peki buradan çıkmadan önce doktor olarak yapmamı istediğin bir görev var mı sevgilim?"

"Immm bir düşüneyim. Sarılsan yeter."

Kolları kollarımı sardığında mutluluktan uzaya uçacağım sanmıştım. O kadar huzur vericiydi ki ona sarılmak. Anlayamazsınız. İçeri giren yiğit abimi gördüğümüzde artık birbirimize sarılmıyor, aksı takdirde yan yana bile durmuyorduk.

"Cemre birazdan geleceğim. Sakın ayağa kalkmaya falan çalışma. Gelince beraber çıkacağız tamam mı?"

"Tamam."

"Hopp hopp ben ne yapacağım?"

"Sen mi avukat bey buradan uzaklaşsanız fazlasıyla yardım etmiş olursunuz. Şimdi müsadenizle hastalarımla ilgilenmem gerekiyor."
*
Bir süre sonra üstündeki önlüğü çıkarmış beni taburcu etmeye gelen batu'yu gördü gözlerim. Gözleri gözlerimdeydi. Dışarı çıktıktan sonra arabaya binip beni eve götüreceğini söyledi. Öyle de oldu.

"Cemre ballı çikolatam, bir iki saat sonra seni çağırsam gelir misin?"

"Gelirim."

"Tamam o zaman. Bay bay."

Yanaklarına yapışmıştım. Daha sonra kendimi arabadan dışarı atıp evin içine girmek için anahtarımı çıkardım. Son bir kez gülümseyip içeri girdim.

"Cemre kızım sen mi geldin?"

"Evet anneeee, odama çıkıyorum ben."

Arkamdan gelen ayak seslerini duyunca arkamı döndüm.

"İyi misin kızım?"

"Anne daha bugün geldin. Iyiyim."

"Şey anne unutmadan batu'yla dışarı çıkabilir miyim?"

"Baban gelmezse çıkabilirsin."
"Tamam."

Ya babam bugün bursa'dan izmir'e dönerse? Batu'nun yanına gidemem. Ne yapacağım yaa. Üst katın merdivenlerinden çıkıp odama girdim. Annem bu kazadan sonra yiğit tarafında değil de batu'nun tarafındaydı. İlk önce yalan söylediğimi düşünmüş, benim Yiğit 'im yapmaz demişti ve batu'nun hastanesine annem de gelince yiğit abim kendisi itiraf edince annemin ona olan güveni sarsılmıştı. Yatağımın üstüne oturup kütüphaneden aldığım ama okumama bir türlü fırsatım olamadığı kitabın ilk sayfasını açtım. Yanımda duran telefon mesaj sesiyle benden başka kimse olmayan odada yankılanmıştı.
*
Gamzeli batu beyden 4 medaj:
■Cama bak
■Hey belinay
■Dışarıdayım🖤
■🌙

Bekleyin onu bunu bırakın bana kalp mi attı?

□💗
*
Cama gelen taşın sesini duyar duymaz pencereye koştum. Oradaydı.
Arkadan gelen arabaya dikkatli bakınca babamın arabası olduğunu anladım ve hemen batu'ya yazmaya başladım.

"Batu hemen gitmelisin. Açıklama bekleme nolur. Sonra söz açıklamamı yapacağım. Lütfen itiraz etme."

"Tamam."

------🎶------
(🍇sonraki bölüm yakında gelecek🍇)

Yıldızların AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin