count the stars || tzukook

0.5

"Merhaba ONCE,

Bu mektubumu bulduğunuza göre gerçekten hayat hikâyemin tamamını bilmek istiyorsunuz. Buna sevindim. Şu anda sizin yanınızda olamasam da nasıl hissettiğinizi anlayabiliyorum...

O zaman bugün Jungkookla ilk defa konuştuğumuz zamanı anlatıyorum...

05.06.2016

O zaman şirketimiz JYP tarafından bize bir bildiri gelmişti. ISAC'e katılıyorduk ve biliyorsunuz ki okçulukta her zaman ben yarışıyordum.

Yine ben yarışacaktım fakat erkeklerde Jungkook yarışacaktı. Kızların şampiyonu ve erkeklerin şampiyonu olanlarda finale çıkacak ve aralarında yarışacaklardı.

ISAC'e 3-4 gün kala Park Jinyoung pdnim beni aradı ve genelde çekimlerin yapıldığı bir ormana çağırdı. Meğerse BİGHİT'in pd'si benden yardım istemiş Jungkook'u çalıştırmam için..

Gittim ve onu gördüm fakat içim kıpır kıpır olmadı. Çünkü ona kızgındım.

Jungkook ile selamlastik ve onun yanına oturdum. Karşımızda da hocamız vardı.

H:"Eveet, çocuklar buraya ne için geldiğinizi biliyorsunuz. Bugün size okçuluk ogreticem. Zaten Tzuyu senin ne kadar yetenekli olduğunu biliyorum fakat Jungkook senden pek ümidim yok!"

Jk:"Aaaa hocam niye öyle dediniz şimdi?"

H:"Oğlum sen daha oku kirişe takamiyon!"

Jk:"Kiriş?"

H:"Al işte! Oku taktığımız yer."

Jk:"Haaa- ne gerek var hocam?"

H:"Her neyse tamam! İsterseniz başlayalım."

Tz:"Tabi!"

Jk:"Peki!"

Jungkook bana öncelik verdi ve gerekli ekipmanları takıp çalışmaya başladık.

Hoca ilk önce benim yanıma geldi. Arkama geçti ve ellerini ellerimin üstüne koydu. Sonra 'pat' Jungkook!

Jk:"Hocam! İlk önce bana öğretseniz olmuyor mu? Zaten Tzuyu biliyor."

H:"Eee-"

Tz:"Hocam ben zaten biliyorum!"

H:"Peki!"

Hoca ellerimi bıraktı ve Jungkookun yanına gitti. Onunda ellerini aynı şekilde tutunca;

Jk:"Hocam ayıp oluyo ama!"

H:"Napiyim Jungkook? Böyle olması gerek!"

Jk:"Hocam bari birazcık kolumdan tutun!"

H:"İyi peki!"

Onlara gülüyordum çünkü çok komiklerdi. İkisi beraber çalışırken yine atışıyorlardı fakat onları takmıyordum çünkü kendime odakliydim.

Meğerse 2 saat geçmiş. Ben hala çalışıyordum. Sonra ensemde bir esinti hissettim aynı zamanda keskin bir erkek kokusu.

Tabiki Jungkook!

Jk:"Hayır Tzuyu öyle yapmamalısın! Yoksa bileğine çarpar!"

Diyerek benim ellerimi tuttu ve bana yaklaştı. Nefesini kulağımın altındaki hassas noktada hissediyordum. İşte o zaman kalbim pır pır etmeye başladı.

Yayı gerdirdi ve oku bıraktı.

Tabi ben o zaman hiçbir şey anlamadım çünkü tek odağım bana bitişik olan Jungkooktu.

Sonra ellerini çekti ve bana ' bir kere dene! Yoksa tekrar göstericem' dediği için ben yine yanlış yaptım.

Jk:"Hayır Tzuyu hayır! Kendini yaralamak mı istiyorsun?"

Yine eski pozisyonunu aldı ve dibime girdi. Rüzgar yüzünden saçlarım uçuşuyordu ve bu Jungkook'u rahatsız etmişti.

Jk:"Tzuyu tokan var mı?"

Tz:"Evet var."

Jk:"Tamam ver!"

Diyerek bileğimdeki siyah tokayı almıştı. O sırada hoca geldi.

H:"Çocuklar bugünlük bu kadar çalışma yeter! Yarın yine geleceksiniz. Şimdilik kendinizi çok yormayın!"

Tz:"Peki sağolun hocam!"

Dedikten sonra ilerlemeye başladım. Hızlıca soyunma odasına girdim ve üstümü değiştirdim.

Dışarı çıktığımda Jungkook gitmişti.

ONCE, sizce onda ne unuttum? Biliyo olmalısınız...

Aslında bilerek bırakmamıştım.

ONCE, eğer birisi bileğinde sizin tokanızı taşıyorsa emin olun onun için önemli birisisiniz... Bunu bir sonraki mektubumda anlaticam.

Ama onu bulabilmek için çalışma yaptığımız alana gidip ağaçlara bakmanız gerekiyor.

Sizleri çok özlediğimi unutmayın ONCE! Sizi seviyorum..."

1104