1.5

91 21 31
                                    

"Merhaba ONCE,

Mektuplarım azalıyor, bu da demek oluyor ki ayrılmamıza çok az kaldı...

Bugün bir level atlayarak 2 ay sonraya yani sonumuzun geldiği zamana gidiyoruz.

24.10.2021

O gün sanırım diğerlerinden daha farklı bir güne uyandığımı hissetmiştim. Zaten 2 aydır Jungkookla hiçbir şekilde görüşmediğim için içimde olan burukluk aynıydı.

Ne ödül törenlerinde ne de programlarda onunla aynı yerde yer almamak için türlü bahaneler ürettim. Şirketim JYPE bana anlayış göstererek sizlere gereken açıklamayı yaptı fakat sizler beni artık görmek istediğiniz için o gün sahalara dönmeye karar vermiştim.

Bu yüzden sıradaki ödül töreni MAMA e katılacaktım.

Tören Hong-Kong da olacağı için bugün havaalanına gidecektik. Ödül töreni ise yarındı.

Hazırlanmak için giyinme odama geçtiğimde Jihyo unnie yanıma gelip benimle kısa bir konuşma yapmıştı.

"Tzuyu-yah! Olanlardan haberin var değil mi?"

Olanlardan haberim yoktu, çünkü artık linç yemeye dayanamadığım için telefona bile bakamaz olmuştum.

"Hayır unnie. Noldu?"

"Jungkook'un şirketi bugün sizin ayrıldığınız haberini onaylamış. Bu yüzden JYP de açıklama yapacak ve senden onay bekliyor."

Duyduklarımla kalbime bir yumru oturmuştu sanki. Çünkü Jungkook o günden beri 1 kez bile aramamıştı beni. Hep bekledim arasın, mesaj atsın diye fakat hiçbirini yapmadı.

Gerçi yapsaydı bile kabul edemezdim orası ayrı...

Jihyo unnieye şirketi onaylaması için başımı salladığımda dışarı çıkmamış aksine yanımda durmuştu.

"Tzuyu ayrıca- şey de var- yani.. ah nasıl söylesem!"

Ona attığım yan bakışla oturduğu yerden kalkmış ve yanıma gelmişti.

"Tzuyu bak! Jungkook'un sasaenglerinden biri uzunca zamandır onu ve şirketini tehdit ediyormuş ayrıca bir kere yurda girmeye çalışmış. Sen sosyal medyada olmadığın için haberlerden haberin yok ama bu sasaeng çok tehlikeli ve bu yüzden bugün daha fazla koruma ile havaalanına gideceğiz. Çünkü sana da zarar verebilir. Ayrıca hiçkimseyle konuşma ve bugünlük fanlardan gelen mektupları alma tamam mı?"

Duyduklarımı sindirmeye çalışırken Jihyo unnieyi onaylamış ve olduğum yere çökmüştüm.

Düşündüğüm şey sasaeng falan değildi. Düşündüğüm şey beni bir kere bile merak etmemiş olmasıydı..

Bu kadar çabuk benden vazgeçebilmesi kalbimi çok kırmıştı.

Kendimi korumak amacıyla kendi tarzımdan dışarı çıkarak bir şeyler giymiş ve şapka takıp aşağı inmiştim.

Üyelerin çoğu benim gibi giyinmişti çünkü- beni korumak istiyorlardı.

Gözyaşlarıma engel olmaya çalışarak gelen arabaya binmiştim.

count the stars || tzukookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin