𝗠𝗬 𝗦𝗘𝗖𝗥𝗘𝗧 𝗟𝗢𝗩𝗘 -VMİN

🥀MY SECRET LOVE : 7

Taehyung çok korkmuştu.
Adımlarını hızlandırdı. Hatta en son koşmaya bile başlamıştı. Evinin olduğu sokağa gelince durdu ve derin biraz nefes aldı. Bir kaç saat içerisinde ne olmuştu böyle? Şaşkına dönmüştü. Eve vardığında hala aklımda soru işaretleri gitmemişti. Telefonu açıp tekrar mesajlara baktı.

"Hayır ben tatlı değilim
Ben oldukça ateşliyim" attığı bu mesajı okuyunca kendi kendini taklit etti. "Gerizekalı SAPIĞINA böyle mesaj neden atıyorsun? Sen ne tatlısın ne de ateşlisin mal! Sen sadece aptalsın" kendine sövüyordu çünkü bu mesajlar canını sıkmıştı ve saçmalamıştı.

Kafasını geriye doğru yasladı. "Tam bir aptalım ben" diyerek isyankar bir sesle söylenmesine devam etti. O sırada tekrar mesaj geldi

Sapık=
Tatlı, ateşli ve güzelsin. Salak, aptal veya gerizekalı değil :)

Sapık =
Ayrıca istediğin kadar koş
ama kaçamazsın
(görüldü)

Ne diyeceğini bilemedi Tae. Başına bir bela bulaşmıştı ve nasıl kurtalacağını gerçekten bilmiyordu . Onu rahatsız ediyordu.

Taehyung =
Bak beni rahatsız ediyorsun. Gerçekten. Lütfen beni rahat bırak.

Sapık =
Sadece seni çok seviyorum Taehyung

Taehyung =
Peki. Sevebilirsin. Ama bu böyle olmamalı. Çok rahatsız edici. Buluşup konuşabiliriz hm?

" Tae adam bulduğu yerde seni... Neyse." diye kendi kendine düşündü.

Sapık=
Olmaz Taehyung'um. Senin yanında bulunmak için yeterli değilim.

Taehyung =
Cesur*

Taehyung =
Cesur değil korkağın tekisin. Korkunu yenince yaz bana.
(görüldü)

İlk defa görüldü yediği için sevinmişti Tae çünkü sapığından bir süreliğine de olsa kurtulacak gibiydi. "Bu zamana kadar cesaret edemeyen daha da cesaret edemez herhalde" dedi ve hoş kokulu yatağına yattı. Güzel bir uyku çekmek istiyordu çünkü bugün çok yorulmuştu.

Taehyung uyurken, Jimin bir elinde telefon diğer elinde içkisi derin düşünceler arasında boğuşuyordu. Sevdiği çocuk haklıydı. Jimin'de zerre cesaret yoktu. Belki her şeye cesaret ederdi ama Tae'nin karşısına çıkmak... Bugün bile çok zor konuşmuştu onunla. Özgüveni, her zaman yerinde sarsılmaz bir biçimde kendini belli ederdi fakat onunla konuşma fikri bile aklımdan geçtiğinde toz tanecikleri gibi küçücük olur giderdi. Klasik her platonik aşıkta olduğu gibi... Zaten Taehyung onun hassas, kırılma noktasıydı. Söz konusu o olunca kendinden geçiyordu. Belki bu sevmenim daha üst ve tehlikeli boyutuydu ama uzun yıllardır birisinin sevgisine aç kalmış Park Jimin için ise gayet normaldi.
Yan masasında duran, çerçevelenmiş, fotoğrafa baktı. Annesinin fotoğrafıydı. Annesi de Taehyung da çocuk ruhlulardı. Söz konusu çocuklar olunca kendilerinden geçerlerdi. Büyüklerine her zaman saygılılardı ve yeri gelince konuşur ama doğru konuşurlardı.
Jimin'in, Taehyung'a bağlanma sebepleri arasında en çokta bu vardı. Annesi gibiydi. Babası ona her zaman "Umarım annen gibi güzel bir kız bulursun" derdi. Jimin bunu yaptı ama tek fark, o erkeklerden hoşlanıyordu.

~~~

Ertesi gün erken kalkmıştı Jimin. Gün daha doğmamıştı. "Taehyung daha yeni yeni uyanıyordur herhalde" dedi karşısında ki aynaya. Hızlıca yatağından kalktı ve üzerini değiştirdi. Göz kapakları ona karşı inatla kapanmaya çalışıyordu. Lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı. Siyah eşofman üzerime siyah bie tişört giymişti. Evinden ayrılırkem maskesini ve şapkasını taktı.
Taehyung'un evinin orada ki çiçekçiye gidiyordu.
Çiçekçiye vardığında hoş kokular ile karşılaştı. Aklından sürekli şu soru geçiyordu "Acaba Taehyung nasıl kokuyor?"
Her gece uyumadan önce ki tek hayali onun kokusu ile uyumak oluyordu. Etrafına iyice bakındı. Ortalık birbirine karışmıştı. Belli ki çiçekçi adam yeni yeni açıyordu dükkanı. Jimin hemen "Büyük bir gül ve papatya buketi" diye isteğini söyledi. Adam ise aldığı istekle hazırlamaya başladı. O sıra yine Jimin hayallere dalmıştı. Bu sefer evleniyorlardı. Taehyung'a her şey yakışırdı, her şey. "Not bırakmak ister misiniz beyefendi?" diye sordu satıcı. Jimin geçiştirme amaçlı "Evet, Evet" dedi çünkü hala güzel hayaller içindeydi. "Ne yazacaksınız?" diyince sonradan durumu çaktı hayalperest çocuk. Adamın elinden kalemi aldı ve güzel el yazısı ile yazdı. Parayı ödedikten sonra genç adamın kapasının önüne güzelce, çiçeği öptükten sonra, bırakıp hızla oradan ayrıldı...

Ben yazmayı unutmuşum yazmayı mxödöföfçfçf her neyse özlediniz mi beni? Bunu max 20.bölümde bitiririm çünkü yeni ve çok güzel bir hikayeye başlamak istiyorum eheheheheheeheh
Lütfen yorum yapmayı falan unutmayın sizleri seviyorum 💜