"Evet, sevgili ev ahalisi!" diye konuşmaya başladı Asya. Evde garip bir ortam yaratmışlardı ve Asya'nın saçma hareketlerinden tahmin ettiğim üzere gereksiz bir planları vardı.
"Öncelikle, ne demişler: 'Seven, sevdiğine sevdiğini söylesin.' İşte biz de yıllarca bu söze inanarak hareket ettik. Seven, beklemesin." Barkın otuz iki diş sırıtırken Asya da gülmeden edemedi ama hemen toparladı kendini.
"Ben kesinlikle Asya'ya katılıyorum." diyerek onu destekledi Barkın. Birbirini desteklemelerinden bu saçma planı beraber yaptıklarını anlamıştım. Büyük ihtimalle bana cesaret verip Doğan'a yollayacaklardı.
"Bence ikinizde saçmasınız şu an." Gözlerimi devirdim. Asya ise heyecanından hiçbir şey kaybetmemişti. "Bence sen korkaksın. Kaç senedir bunu içinde tutuyorsun? Alya, Doğan'ın hoş bir çocuk olduğunu hepimiz biliyoruz. Hayatı kızlarla dolup taşacak ve elbette bir sevgilisi olacak. Sonra sen karalar bağlayıp oturacaksın burda."
Söyledikleri sinir dengemi bozduğu için oturduğum yerden hızla kalktım. "Barkın'da hoş çocuk." diye lafa girdiğimde Asya'nın donmuş yüzü sayesinde kendime geldim. Barkın kısık gözleriyle bana bakarken, "Keşke Barkın'a aşık olsaydım." diye devam ettirdim. Barkın'ın olayın üstüne çok düşmediğini görünce rahatladım. Asya her zaman Barkın'a benden daha mesafeliydi ancak son zamanlarda ilgisi de artmaya başlamıştı ve ben Asya'nın Barkın'dan hoşlandığını düşünüyordum. Ve bu tezimin doğru olma olasılığı fazlasıyla yüksekti.
"Alya, biz Barkın'la uzun bir süre konuştuk bu konuyu." diyerek lafa girdi Asya. Önce kendi işlerini halledip sonra benim derdim hakkında konuşmaları daha mantıklıydı. Asya, Barkın için 'çok yakışıklı' deyip duruyordu. Hoşlanmaya başladığını çok belli ediyordu. "Bize göre sen bu çocuğa açılmalısın." dedi Barkın. Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi gözlerine diktim. "İçini Doğan'a açmadığın için bu kadar yanıyorsun." diye noktayı koydu. Yutkunmakta oldukça zorlandım. Yine de ağzımı açıp bir şey söylemedim. "Hem o da seninle konuşmak istemiş." dedi Asya. Başımı ellerimin arasına aldım.
"Yapamam." dedim fısıldar gibi. Çok zor geliyordu. O'na açılmak çok zor geliyordu. "Yaparsam, kaybederim."
"Alya, Doğan zaten sende değil. Doğan yok, o yüzden onu kaybedemezsin."
"İyi de Asya, aynı şehirdeyiz. Karşılaştığımız zaman..." devamını getiremedim. Düşüncesi bile yakıyordu içimi. "Karşılaştığınız zaman başın dik geçer gidersin yanından. Bir insanın cesur bir şekilde hislerini anlatması kadar güzel bir şey olabilir mi?" dedi Barkın. Ellerimi başımdan çektim ve derin bir nefes aldım. "Siz demediniz mi 'o, sevgini haketmiyor' diye?"
"Ya tamam. Söyledik ama kendini açman lazım Alya."
"Ben kalbimi devre dışı bıraktım. Bitti!" Oturduğum yerden hızla kalktım. "Doğan yok. O," Gözlerimi sıkıca kapattım. "Olmamalı." diye ekledim. Gözlerimi tekrar açtığımda Barkın'ın da ayağa kalktığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CIPA
ChickLitHayatım normaldi, ona aşıkken, onunla oturup konuşmadan, içini bilmeden her şey normaldi. Doğan Alas, hissedemediği her acıyı onun yerine hissetmeyi öğreniyorum. Sıradan geçen günlerim, okula gelip beni almasıyla bitmişti. Biz yaklaşmıştık ya birbir...