C6

91 71 1
                                    

Yorgunluk...

Bir aydır hissettiğim tek şey buydu. Hayattan yorulmuş, okula gitmekten yorulmuş, bir şeyleri açıklamaktan, konuşmaktan, akla gelen her şeyden yorulmuş bir insan. Yorgun bir insan ne kadar çekilir olur? Hiçbir bilgim yok. Ama çekilir olmak için elimden geleni yapıyorum. Yanımda arkadaşlarım sohbet ederken ortamdan soyutlanmak yerine bende olabildiğince katılmaya çalışıyorum.

Okuldaydım. Bir aydır düzenli olarak her derse geliyordum. Çünkü yapacak daha iyi bir şeyim yoktu. O günden sonra Doğan'ı hiç aramamıştım. O da aramamıştı. Hiç kavuşamadan yeni bir ayrılığa daha boyun eğmiştik.

"Sen ne diyorsun, Alya?" Gül'ün sesini duyunca gözlerimi hemen ona çevirdim. "Neye, ne diyorum?"

"Uçmuş bunun kafası." dedi Burak. Hemen ardından, "Bulaşma kıza." dedi Kenan.

"Mert, şimdi yanımıza gelebilirmiş. Sizinle de tanışmak istiyor." Bir aydır ruhen garip davranışlar sergilediğimden Mert ile hâlâ tanışmamıştım. Ders aralarında uyuyor, çıkışta da direkt eve gidiyordum. Barkın ve Asya'nın yanında da durum böyleydi.

"Olur. Benim için sorun yok."

"Çocuk çok sağlam çocuk Kenan, sende seveceksin." diyen Burak'la bakışlarımı Kenan'a çevirdim. "Sen daha tanımadın mı?"

"Yok. Beyefendi Mert'le flört etmemi geçici bir heves diye nitelendirdiği için tanımadı."

"Öyle değil mi Gül? Seni hepimiz biliyoruz. Sen aşık olmazsın."

"Ya bana şu şekilde yargı yapmayı kes! Nereden biliyorsun ya? Kimseye aşık olmadım diye hiç olmayacak değilim!"

"Sakinleşin." diye araya girdi Burak. "Kenan, o şekilde düşünme. Hayatına aşık olacağı biri girmediyse bu Gül'ün suçu değil. Elbette, o da aşık olacak."

"Olmasın." Üçümüzünde gözleri şaşkınlıkla Kenan'a kaydı. Söylediği kelime bir yana, sesi çaresizliğini ele veriyordu. "Olabileceğini de sanmıyorum zaten." Omuzlarını dikleştirdi. "Neyse, çağır gelsin. Tanışalım bari." diye ekledi.

Ortam bir süre sessiz kaldı. Gül, tahminimce Mert'e mesaj atıyordu. Burak, telefonla ilgileniyordu, Kenan pür dikkat Gül'e bakıyordu.

"Alya, çıkışta işin var mı?" diye sordu Kenan. "Kahve teklifi edeceksen, işim yok."

"O zaman güzel."

"Siz, neden sürekli berabersiniz?" diye sordu Gül. Bakışlarını telefondan ne zaman ayırmıştı, bizi ne zaman duymuştu hiç anlamamıştım. "Arkadaşız. Yeterli mi?" diye tersledi Kenan.

"Bizimle de arkadaşsınız ama okul haricinde en fazla haftada bir kere görüşüyoruz. O nasıl olacak?"

"Gül, ne söylemeye çalışıyorsun?" diye atıldım. Zihnimi yoran şeyler geçiyordu aklından.

CIPAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin