Ⅸ|Gay...

67 6 2
                                        

Jessica kadehinden bir yudum almıştı

"Neden onu bu kadar fazla merak ediyorsun?!"

Sabır dilercesine camdan dışarı bakıp arkama yaslandım derin bir nefesten sonra jessica ya döndüm

"Bu sorumun cevabı değil!"

Şarabını kafasına dikti ve sertçe masaya bıraktı

"O zaman gidebilirsin jungkook"

Kaşlarımı çatıp ona bakmayı sürdürdüm jessica göz devirip ayağa kalktı ve benide oturduğum yerden kaldırmaya çalışarak açıkladı

"Yakışıklı bir adamsın ama bu gece bir gayle yatamam demi Jungkook!! Taehyung karşı odada git ve ona sor"

Şok olmuştum çatık kaşlarım ani bir havalanma yaşamıştı onun çekiştirmesiyle ayağa kalktım ve itiraz ettim

"Ben gay değilim!!!"

Alayca güldü

"Gecenin bu saati benimle otel odama kadar geliyorsun ve bana bir erkeği anlatmamı istiyorsun"

Emin olduğunu belli etmek istercesine İşaret parmağıyla beni gösterdi

"Seni defalarca taehyung u izlerken gördüm"
"B bu saçmalık sadece onunla arkadaş olmak istiyorum"
"O zaman git ona sor!!!"

O sırada telefonum çaldı -bu oldukça iyi oldu- arayan sun hee idi telefonu açıp kulağıma koydum gey olmadığımı kanıtlamak istercesine sun hee ile konuştum

"Alo aşkım"
Sunhee: neredesin jungkook saatlerdir bekliyorum"
"Bebeğim geliyorum biliyorum seni beklettim ama gece uzun"
Sunhee: (kıkırdar) bekliyorum"

Telefonu kapatıp arka cebime koyup jessica ya baktım

"kız arkadaşım bekliyor Gitsem iyi olucak"

İmayla onun odasından çıktım -delirmiş olmalı-
Ellerimi pantolon cebime geçirdim asi bir şekilde yürüyordum ve yine o tanıdık ses hızlı adımlarla arkamdan seslenerek bana yaklaşıyordu

"Jungkook! Dur!"

Durdum ve ona döndüm makyajsız günlük bir giyinimle karşımdaydı içimde küçük bir sevinç oluşmuştu gülümsedim
O bana yaklaştı gülümsememe karşılık verdi -gülümsemesinin arkasındaki saklı üzüntü yoktu tüm sorunları çözülmüşmüydü- karşımda durduğunda bir eliyle omzumu tuttu hafifçe sıkıp bıraktı -dokunuşu içimi ürpertmişti-

"Nasılsın"

Dudaklarımı büzdüm

"İyiyim sen?"
"İyi bir şeyler içelim mi"

Olduğunca içten gülümsüyordu bir süre kare gülümsemesine baktım

"Olur"

-sun hee bekleyebilir-
****
Küçük eski içki içilen et yenilen bir yere gelmiştik tae le karşılıklı oturuyorduk sandalye alçak olduğu için dizlerimiz çokça bükülmüştü tae kucağında tuttuğu ellerine bakıyordu bende onun bir şey demesini bekliyor etrafa bakınıyordum bir süre sonra iki şişe ile iki bardak geldi içkilerimizi yudumlaya başlamıştık ama bir kelime bile konuşmamıştık
-sessizlik bizi boğuyordu- oturuşumu biraz  toparladım tae hala ellerine bakıyordu -niye beni buraya çağırdı-cidden sinirlerim bozuluyordu sun hee ile güzel vakit geçirmek varken ben burada soğukta hiç bir şey konuşmadan oturuyordum
Dirseklerimi dizlerime koydum bardağıma yeni doldurulmuş içkiyi tek seferde içtim ve acı bir ses çıkardım bu tae in dikkatini çekmişti kaşlarını kaldırarak bana baktı ve tekrar bakışları ellerine döndü
-sinirleniyorum-
Kafamı tae e doğru uzattım

"Tae!"
"Efendim?"

Hala Ellerine bakıyordu -bu daha fazla sinir bozucu oluyor- göz devirdim
Tae e uzandım elimle çenesini sıkıca kavrayıp bana bakmasını sağladım
Şaşkına dönmüş gözlerle bana bakıyordu oynarken hareket ettirdiği parmakları durmuştu yüzlerimiz oldukça yakındı gözleri gözlerimi ezberlemek istercesine bakıyordu
Yeni farkettiğim sinirli bakışım anlık yumuşamıştı  tae eliyle onun çenesini tuttuğum elimi tuttu oldukça sıcaktı
-bakışları gibiydi sıcaklığı- uzun parmaklarıyla elimi çenesinden ayırdı ve yüzünü uzaklaştırdı -anın hipnozundan yeni çıkmış gibiydim-

"B ben özür dilerim konuşmuyoruz ve sinirlendim içkinin etkisi daha fazlaydı "

Diyebildim

"Sorun değil"

Dedi tae tuttuğu elimi baş parmağıyla okşayıp hızlıca bıraktı sonra tekrar ellerini oynamaya başlamıştı ama bu sefer bana bakıyordu elimle saçlarımı geriye ittim oda kuruyan dudaklarını yalamıştı
.
.
.
.

ଯTAEKOOK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin