ଯTAEKOOK...

Ⅸ|Home..

küvetten çıkıp jungkookun bedenini kucağıma aldım ıslak ve çıplak teni benim çıplak göğüsümle temas ediyordu -sonsuza dek böyle kalalım arkadaşım- burukça gülümsedim ve kollarım daha fazla güçsüzleşmeden jungkooku odama.
-yani jin in bana verdiği odaya- götürdüm bedeni oldukça ıslaktı odadaki koltuğa yerleştirdim ve bir havlu alarak kafasına koydum dizlerinin önüne eğildiğimde pantolonu sırımsıklaktı -bunu ben yapmak isterdim ama kendisi ayılıp değiştirmeliydi- ona doğru uzanıp ıslak saçlarını havluyla nazikçe ovuşturdum ve ayılması için seslendim

"Jungkook beni duyuyor musun jungkook?!"

Havlunun hareketini arttırınca yarım gözle bana baktığını farkettim dudaklarını saran yarım bir gülümseme vardı eğildiğim yerden ona bakıyordum ikimizde üstsüz pantolonlarımızın ve vücudumuzun her yeri ıslaktı sessizce konuştu

"Neredeyim?"
"Evdesin evde"

Kafası sabit tutarak bakışlarını odada gezdirdi uykulu ses tonuyla

"Benim odam değil! Senin odan mı"

Diye sordu havluyu onun kafasında bırakıp ellerimi dizlerime koydum ve destek alarak eğildiğim yerden kalktım saçlarım darmadağındı

"Evet benim odam diyebiliriz"

Koltukta kambur bacakları ve kolları açık bir şekilde oturan jungkook Pozisyonunu bozmadan beni süzmüştü aynı bakışlarla bende onu inceledim -karın kasları daha çekici yapıyordu onun bu halini-
Gözlerimiz buluştuğunda içimi garip bir utanç sarmıştı -ve biraz kaybetme duygusu- bakışlarımı hızla kaçırarak elimle ıslak saçlarımı geriye atarak biraz daha düzgün durmasını sağladım ve yandaki dolaba yönelip jungkook için iç çamaşırı üst ve eşofman çıkartıp ona uzattım

"Bunları giymelisin ıslak kalman doğru değil"

Şaşkınca bana ve sonra kendi üstüne bakmaya çalıştı utanmış gibiydi kollarını üstüne sardı ve uzattığım kıyafetleri tuhaf bir şekilde elimden aldı -yutkundum-

"Giyinince haber ver"

Diyip hızla odadan çıktım

-JUNGKOOKUN AĞIZINDAN-
Fazla içmiştim pek bir şey hatırlamıyorum ama aralarda aklımda kalan görüntülerle ne olduğunu algılayabilmiştim tae beni evine getirmiş sonra ben her yere kusmuştum oda ayılmam için beni soğuk suyla ıslatıp odasına getirmişti ve şimdi giyecek kıyafetim yoktu ve bana kendi giysilerinden vermişti -tamam bu aşırı utanç verici- tae odadan çıktığında kızardığımı hissettim -edepsizce onun hafif kaslı karnını gergin esmer tenini ve dağınık ıslak saçlarını izlemiştim çok çekiciydi bakışları .her şeyiyle eşsiz bir ahenk gibiydi kusursuz ve eşisiz bakışlarımız buluştuğunda hızla kaçırmıştı bu normaldi gözlerimi dikmiş onu incelemiştim-

Bana verdiği kıyafetleri çekinerek giydim saçlarımı kurularkenki kullandığı havluyla saçlarımı iyice kuruladım ve ıslak kıyafetlerimi alıp yavaşça odadan çıktım kapı bir koridora açılmıştı ve etrafta kötü bir koku vardı yerlere baktığımda kusmuktu -tanrım bu bir kabus olsun lütfen- gözlerimi sıkıca kapattım ve kulaklarımı fazlasıyla dolduran sesle o yöne döndüm

"Jungkook iyi misin"
"Şey e evet bunları ne yapmalıyım"

Sonra doğru sesim içime kaçmış gibiydi yüzüm yanıyordu -utanmak bu olsa gerek-
o oldukça rahat bir şekilde davrandı ıslak kıyafetlerimi elimden aldı

"Bunları makineye atıcağım yıkansın odaya girip uyuyabilirsin"

Demiş ve gülümseme sunup gitmişti o hala ıslak pantolonla ve çıplak üstle dolaşıyordu onun koridorun sonundaki kapıya gidişini izledim
-orası banyo olmalı- omuzları o kadar güzeldiki bir kez daha hayran kalmıştım

"Hey SEN!!"

Duyduğum sesle irkildim hızla arkama yani o sesin geldiği yöne döndüm
Dolgun dudaklara sahip siyah saçlı geniş omuzlu biri çıkmıştı karşıma yüz ifadesi sinirli değildi ama ses tonu onun yerini dolduruyordu

"Koridora kusmak zorunda değildin senin yüzünden az kalsın bende kusuyordum!!! Şimdi kim temizlicek buraları!"

Yerin dibinde hissediyordum ne diyeceğim bilmiyorum oldukça haklıydı yüzüm iyice kızarmıştı kafamı öne eğdim azarlanan bir çocuk gibi ellerimi önümde kenetledim

"B ben üzgünüm etrafı temizleyebilirim"

Tam olmasada mahçupça kafamı kaldırıp ona bakmıştım Ve omzumda uzun parmaklar hissettim -bu oldukça güven vericiydi-beni geriye çekmişti

"Hyung! Anlayışlı ol! Ve odana git ben temizleyeceğim! "

Tae önüme geçmiş bana kızan adama çıkışmıştı adam yarım bir gülüş sundu

"Ben haklıyım taehyung görmüştüm gülüşünü"

Demiş ve anlamadığım bir imayla gülmüştü tae sinirle yumruğunu sıkarken konuşmuştu

"Jin git çabuk yoksa dolaba kilit takarım açlıktan ölürsün"

-jin tae ev arkadaşıydı-jin gözlerini pörtletip

"Hyung nerede kaldı tae!!"
"Jin hyung!!!!!"

Tae tekrar konuştuğunda o ortadan kaybolmuştu
.
.
.
.
.