"BENİM BURADA NE İŞİM VAR"Ona bağırmıştım tae in bakışları hala üzerimdeydi jiminde bağırmamla ayağa kalktı ve tae e baktı keskin bir ciddiyetle
Jin ise aşırı paniklemişti nefesleri hızlanmıştı jinin tae e dönmesiyle tae ona baktı -oda ortamın gerginliğinden payını almıştı-
jin tae e yaklaştı gözleri kızarmıştı ses tonu yüksek ve sertti ama bağırmıyordu"Kendine eziyet etmeyi bırak ne zamana kadar böyle yaşayacaksın bir korkak gibi kaçamazsın kendini yok etmene izin veremem haddinden gelemiyorum ama belki o gelir"
İşaret parmağıyla beni göstermişti tae in bakışları yere düştü kafasını olumsuzca sallamıştı -ne oluyordu tae in sorunu neydi-
Dikkatle tae baktım"Onlar gidince bana haber ver"
Demiş ve arkasına dönüp gidecekti -hep kaçıyordu- sertçe bileğinden tuttum ve gitmesini engelledim kolunu çekmişti ama onu çok sıkı tutuyordum
"Jungkook bileğimi bırak!"
Dişlerinin arasından zorla sinirle konuşmuştu
-benim tae im neredeydi tanıdığım o adam ne olmuştu bir anda bunun öfkenin altında sadece bir öpücük yatıyor olamazdı- kolunu çekerek gövdesinin bana dönmesini sağladım"Nereye kadar korkak olup kaçacaksın"
Yere bakmayı sürdürdü bileğini hala tutuyordum çünkü biliyordum bıraktığımda kaçıp gidecekti onu kendime çektim
"Bana cevap ver taehyung!! CEVAP VER!"
Aramızdaki mesafe azalmıştı ama yüzünü hala göremiyordum eğik olan yüzünü elimle çenesinden kavrayıp bana bakmasını sağladım oda saniyeler içinde yüzünü tuttuğum elimin bileğini tutmuştu yüzünü görmemi istemiyor gibiydi ama geç kalmıştı görmüştüm her şeyi
-gözler kıp kırmızıydı göz altları sandığımdan daha fazla mordu gözleri kısılmıştı fazla kilo kaybı yüzünün çökmesine sebep olmuştu cildi soluktu bakışları çaresiz umutsuz ve hissizdi-Onu hala tutuyordum sert tutuşlarım yumuşamış yüzümdeki öfkeyi endişe almıştı çatık kaşlarım düzelirken sesimdeki hüzün endişe artmıştı fısıldar gibi kısık sesle
"Taehyung?"
Kafasını hızla sol tarafa çevirmişti ve boynundaki morlukları görmüştüm benimkine oranla esmer olan cildi yıpranmıştı ellerimi omuzlarına koydun ve onun duruşunu sabitledim sesim titriyordu
"Tae s sana ne oldu"
Ellerim titriyordu ve o bakışları sonunda gözlerimi bulmuştu -neydi bu his- bakışları beni delip geçiyordu içimdeki her şeyi yakıp yıkıp kül olmasını sağlıyordu sadece o oluyordu içimde her yerimde bakışları beni yıpranmış kendine hapsetiyordu yutkundum tükürüğüm kezzap gibi boğazımdan geçmişti
"Jungkook"
Kuru ve hırıltılı çıkan sesiyle gözlerini yumdu ve derin bir nefes verdi
"Git!"
Demişti şimdiye kadar beni ya kovdu yada kendisi kaçtı ve ben her seferinde ona geldim o yine kovmuştu ellerim tuttuğum omuzlarından yavaşça kaydı -ne yapıcaktım gidecek miydim kuru keskin içime işleyen bir lafın üzerine kolayca bırakacak mıydım kaşımdaki yıkılmış adamı- bir süre onu izledim bitkin ve yıkılmış olan onu gitmemi istiyordu ama bana ihtiyacı vardı yanında olmama ihtiyacı vardı ona ihtiyacım vardı acıyan bakışlarım sertleşti
"Gitmiyorum"
Dedim keskin ve net bir sesle Yumduğu gözlerini açmıştı ve kuru çatlamış dudaklarını araladı yüzündeki nötür ifade üst seviyeye çıkıyordu duygusuzlaşıyor
"Kafanda benimle ilgili ne hayaller kurdun bilmiyorum ama biz birlikte olamayız ben çocuk avutamam jungkook"
"Hhı n ne NE!! Ne saçmalıyorsun çocuk avutmak?!"
Ne diyordu bu çocuk avutmak mı ne yani benimle olursa beni avutmuş mu olacaktı
-çocuk avutmak demişti hayaller kurmak demişti- söylediği her kelime balyoz gibi tüm hücrelerime sertçe etki ederken dona kaldım kasılan vücudumla elimi yumruk yaptım duygularımı hafife almıştı gözlerim kızarıp dolarken sinirden gülmeye başladım jimin kolumu tuttu sakinleşmem için"Gidelim jungkook"
Demişti ama sert bir hareketle kolumu çektim burnumdan soluyordum
Tae e yaklaştım onun bu halini umursamadan omuzlarından ittirdim"Avutmak ha ÇOCUK AVUTMAK!!"
Tüm öfke vücudumu ele geçiriyor sinirden titrememi sağlıyordu Tae i bir kez daha ittirdim sırtı duvara çarpmıştı ona yaklaştım
"Seni seviyorum beni seviyorsun ama kaçıyorsun (arkasındaki duvara yumruk attım)kim taehyung NEDEN BİR KORKAK GİBİSİN YOKSA JİN BANA YALAN MI SÖYLEDİ (yutkundum) duydum!"
elimi tae in göğüsüne koydum
"sana her yaklaştığımda benimki gibi delice atan kalbinin sesini duydum"
gözlerimi yumup kafamı onun köprücük kemiğine koydum derin bir nefes almıştım ciğerlerim uzun süre sonra ilk kez soluduğu havadan memnundu ama bu canımı yakıyordu kısık bir sesle
"şimdide duyuyorum neden bize bu acıyı yaşatıyorsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ଯTAEKOOK...
RomanceGülüyorum ve gülerken ağlıyorum -bunu sadece sen görebiliyorsun-birbirimizi kurtaralım🥀-