ଯTAEKOOK...

Ⅸ|jimin..

Sirke varmıştım bir kaç çadıra karavana göz attım ama tae yoktu bir kaç karavan
kalmıştı ki
o şişman kısa boylu tae i azarlayan patronu görmemle hızla yanına gittim

"Merhabalar tae acaba sirke geldi mi"

Dedim sert bakışları beni bulduğunda bir adım geriledim Yaşlı adam bir kaşını kaldırıp bana baktı beni hatırlayınca konuştu

"Yine mi sen! Tae yok!! sirki bıraktı şerefsiz güvenilmez itin teki onu ekibe hiç almamalıydım"

Kaşlarımı çatmış onu dinlemiştim hem tae e hakaret etmesi hemde tae in birden sirki barakamsı yüzünden -beni delirtecek-

"O şimdi nerede"
"Ne bileyim ben istifasını verdi siktirdi gitti beni oyalama velet!!"

Yüzüme bakmadan yanımdan geçip gitmişti ne kadarda kötü bir patron dışı varlıktı
Derin bir nefes verdim ama sesim oldukça sinirliydi

"Neredesin nerede!!"

Arabaya döndüm eve gidiyordum
Neredeydi bu adam altı üstü küçük bir öpücüktü kaçmasının ne anlamı vardı işleri bu kadar zora sokmak zorunda değildi!
Düşüncelerimin her geçen saniye arttığı yolculuk sonu eve varmıştım içeri girdiğimde annem beni görür görmez sarıldı

"Ah oğlum neredesin jimine gitmemişsin sun hee den ayrılmışsın . neler oluyor Nerelerdeydin sen!!"

Sıkıntıyla salona geçip bir koltuğa oturdum

"Anne iyi değilim sonra konuşalım mı"
"Jungkook sorun ne"
"Anne lütfen sonra konuşalım"

Annem içten burukça bir gülümseme sundu ve omuzlarımı hafiften sıktı

"Peki ama jimin seni çok aramış onu bir ara"
"Hımhım"

Demiştim ve annem sanırım mutfağa gitmişti
Telefonu çıkartıp aramalara baktım haklıydı jimin defalarca aramıştı onu aradım
Bir kaç tekrardan sonra telefon açılmıştı ve benimkine oranla daha tiz bir ses hızla konuştu

"Neden açılmıyor bu telefon öldün mü kaldın mı nereden bilicem!!"

Bu saçma tepkisine seslice güldüm

"Jimin sakin ol"
"Nerelerdeydin?!"
"Şey jimin konuşmamız lazım"

Ciddiyetle söylemiştim o rahat ses tonuyla konuşmasını sürdürdü

"Konuşuyoruz zaten anlat hadi"

Onun görmeyeceğini bilsemde göz devirdim ve arkama yaslandım

"Yüz yüze"

Dedim ciddiyetle o kendince küçük çaplı imalı espirilerini yapmayı sürdürdü

"Görüntülü arayayım bekle"

Gülüyordu

"Gece kimle yattın sen malum beynini o sırada düşürmüşsün!"
"Hey niye sinirlendin böyle"
"Jimin ciddiyim konuşmalıyız"
"Ah tamam bana gel"
"Tamam 15dakikaya oradayım"

Telefonu kapattığım gibi evden hızla çıktım
Jimin sırlarımı paylaştığım güvendiğim tek arkadaşımdı -evet bir sürü arkadaşım vardı oldukça sosyal biriyim ama onlar benim için sadece arkadaş- jimine nasıl anlatıcaktım nasıl başlayacaktım jimin en yakın arkadaşın gey çok mu bodoslama sanırım en başından anlatmak onun beni yargılamayacağını biliyorum

İçimi saran bir rahatlıkla arabayı park edip eve yöneldim uzun bir süre zile bastım 
Ve ardından kapı açıldı klasik ev haliyle beni karşılamıştı -beyaz eşofman ve siyah bir tişörtle- onu beklemeden salonuna geçtim ve kendimi kanepeye attım saçlarımı karıştırıp jimini bekledim elinde iki şişe içkiyle dönmüştü çaprazımdaki koltuğa otururken şişenin birini bana attı sonra kendi şişesini açarak büyük bir yudum aldı yüzünü hafiften buruşturdu

"Ee dinliyorum jungkook"

Konuşmamı bekliyordu açmadığım şişeye baktım parmaklarımın arasında biraz döndürdükten sonra jimine baktım tüm ciddiyetim ve sıkıntılı bir yüzle

"Ben değişsemde arkadaşım olur musun"

Ciddiliğimi görünce elindeki içkisini masaya bıraktı ve oturuşunu dikleştirdi

"Jungkook istediğin kadar değiş ama şunu unutma bu arkadaşlığımızı hiçbir zaman etkilemeyecek"

Bana özel olan tüm sevgisini taşıyan içten gülümsemesiyle oturduğu yerden kalkıp yanıma oturdu bir kolu sırtımdaydı
Jiminin bu cevabı iyi hissetmemi sağlamıştı dirseklerimi dizlerime koydum ve jimine baktım

"Ben birinden hoşlanıyorum"

Şaşırmıştı

"Ne yani bu mu"

Demişti daha değişik bir şey bekliyordu derin bir nefes verip arkama yaslandım kafamı koltuğa dayayıp bakışlarımı tavanla buluşturdum

"O bir erkek"

Demiştim gözlerimi kapatırken jiminden ses gelmiyordu kıpırtısınıda hissetmiyordum merakla gözümü açtım ve ona baktım beni izliyordu bakışlarımız buluşunca konuştu

"Peki o yani hoşlandığın kişi?"

Kafamla onayladım

"Oda homo"

Demiştim ve yüzüne bilmediğim bir gülümseme yayıldı neşesiyle

"Eee o zaman sıkıntı olan ne git ona açıl"

Heyecanla koltukta bağdaş kurmuştu onun böyle doğal kaşılamasına çok şaşırmıştım
-yada ben onun tepkisini kafamda çok büyütmüştüm-

"Ne yani böyle olmam seni rahatsız
etmiyor mu"

Göz devirdi

"Bir kız yada bir erkek ne farkeder bu senin seçimin ve o şanslı kişiyi çok merak ediyorum"

Gülerek dirseğimile beni dürtmüştü

"Kaçtı"

Demiştim dudak asarak

"Ne! Nasıl neden?!"
"Jimin bir kaç gün önce onu sirkte tanıdım sonra yanına gittim sana gidicem diye anneme yalan söyledim"
"Ama ona gittin, şimdi anladım"
Kolunu koltuğa dayamış beni dinliyordu
"Evet ona gittim yani bir şeyler içtik sonra sun hee den ayrıldım daha çok içtim sarhoş olunca beni kaldığı eve götürdü arkadaşının evine"
"Ne yani onun evi mi yok onunla orada birlikte mi oldun?!"