Ⅸ|Fake love..

56 5 1
                                    

öptü -o alnımı mı öptüü ama neden-
garipçe ona baktım oda bana bakıyordu bakışlarımı farkedip açıklamada bulundu

"Şşey küçükken babam bana böyle yapardı"

Dedi ve hızla odanın diğer tarafına gitti bir süre tavana baktığımda en sonunda dirseklerimle gövdemi dikleştirip ona baktım
-bakmaz olaydım-İç çamaşırını giymişti ama altına eşofmanını giyerken onu yakalamıştım
Beni farketmeden eşofmanını giyip belindeki iplerini çekerek bağladığında bana dönmüştü garipçe baktı

"Uyumadın mı sen?"
"5 dakikada uyunmuyor"

dedim gözlerim onu takip ediyordu odanın kapısına yöneldi

"Geldiğimde uyumuş ol"

Demişti uyarırcasına tam kapıdan çıkarken ona seslendim

"Sen nerede uyuyacaksın burası senin odan olduğuna göre yatağını işgal ediyorum ve-"

"Çok konuşuyorsun tavşancık iyi geceler"

Son kez bakıp kapıyı kapatıp çıkmıştı -buda neydi- boş bakışlarım çıktığı kapıda takılı kalmıştı -son bakışı o kadar çok anlam ifade ediyordu ki tüm hücrelerimi hareket haline geçirmişti o bakışı tekrar görmek için elimden geleni yapardım güzel kedi gözlerinde yer alan irisleri o kadar parlaktı ki cennetten bir parça gibi ama bir o kadarda yoğundu o eriyip bittiğim gözlerinde bir gizem saklıydı ne kadar net olsada bir sis perdesi vardı bu hüzün olsa gerek ama neyin hüznü
göz kapaklarıma direncim sona ermişti yavaşça kapandılar zihnimi karanlığa teslim ederek -ne kadar teslim etsemde o karanlığı aydınlatan biri vardı kimTaeHyung- yatağa gömüldüm ve bedenimi serbest bırakıp uykuya daldım

Tae in ağızından:
Eşofmanımı giyerken bakışlarını üzerimde hissetmiştim ve ona döndüğümde hissim beni yanıltmamıştı -çok utangaç biriydi- onu daha fazla utandırmamak için uyumamış olmasını öne sürmüştüm sonra odadan çıktım ve sırtımı kapıya yasladım -birini sevmek tanrının bana verdiği en büyük günahtı nede olsa bir gün son bulacaktım ve bu bizi yok edecekti -yok olmaktansa gizlice sevmek daha iyi değil miydi-

Sırıtımı yasladığım kapıdan uzaklaştırıp salona geçtim kanepeye uzandım telefona bakıp saati kontrol ettikten sonra tavanla bakıştım -saat 2 civarıydı- uyuyamıyordum yattığım yerde ellerimi saçlarıma geçirdim ve hızlıca koltukta oturur pozisyon alıp rastgele bir film açtım ve izlemeye başladım filmde olaylar oldukça yavaş ilerliyordu canım git gide sıkılırken mutfaktan gelen seslerle irkildim -jin hyung yine bir şeyler atıştırıyor olmalı- film ultra sıkıcı olurken jin saçı dağını ve üzerinde düzensiz duran pijamalarla yanıma oturdu sonra kafasını dizlerime koyarak cenin pozisyonunda yattı baygın bakışları filmi izliyordu

"Jungkook a söyleyecek misin"

Demişti uykulu halsiz sesiyle görmesede kafamı olumsuca salladım ikimizinde bakışları filmdeydi bir elimi jin in saçlarına götürdüm -her gece bir şeyler yemek için mutfağa gittiğinde yanıma uğrar ve böyle yatar biraz dertleşir sonra gider ve tekrar uyurdu-

"Söylemeyeceğim"
"Hım"

Demekle yetinmişti uykusu sesini boğuyordu

"Peki ne zaman söyleyeceksin"

Dedi yattığı yerde sırt üstü dönüp alttan bana bakarken bir süre filme baktım -kız karlarla kaplı tiren garında sevdiği adamı bekliyordu ama oda biliyordu gelmeyecekti- filmdeki sahneden zihnimi uzaklaştırım jin e baktım hala bana bakıyordu yediği çikolata ağızının etrafında kalmıştı tebessümle gülümsedim ve kafamı olumsuzca tekrar salladım

ଯTAEKOOK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin