Ⅸ|Run..

46 5 1
                                        

gözlerim kapanmıştı kokusunun etkisine kapılırken
Bir süre öyle durdum dudaklarımız birbirine çok yakındı-oldukça yakın- gözlerim kapalıyken bile onu görebiliyordum
-varlığı ısıyla bedenimi kaplıyordu- sıcak dudaklarımı burnundaki bene götürdüm ve tek dokunulta kırılacakmış gibi nazikçe ama büyük bir şekilde öptüm onun soğuk dudakları benim sıcak çeneme değiyordu
-belki biraz alt dudağıma- dudaklarımı beninden ayırmadan gözlerimi açtım ve gözleri sonuna kadar açılmış tae ile karşılaşmayı beklemiyordum aynı şekilde bende gözlerimi büyüttüm ve hızla dudaklarımı beninden ayırdım yerime oturur şekilde geçtim

"Şey ben ben özür dilerim ben yani şey tae-"

Açıklamamı beklemeden yataktan kalktığı gibi odadan çıkmıştı -gerçi bir açıklamamda yoktu- sen büyük sıçtın jungkook
Ne yapmıştım ben! onu öyle öpmem çok yanlıştı hemde çok odadan öyle bir çıkmıştı ki kaçar gibi tüm sevgisini alıp çıkmıştı
bu odada beni karanlık ve soğukla baş başa bırakmıştı beynim durmuş gibiydi hiç bir şey düşünemiyordum kalp atışlarım hızlı yavaş arası ritimsizce atıyordu -acaba gelicek miydi yanına gitmeli miydim ama hangi yüzle bakıcaktın- Düşüncelerim bir bir beynimi kemirirken kendimi yatağa doğru attım

"salak jungkook SALAK HERİF!"

Yattığım yerde saçlarımı çekiştirmeye başladım

"Tanrım ne yaptım been!"

TAE in AĞIZINDAN:
Jungkookla yatağa yerleşmiştik sırt üstü yatıp tavana bakarken aramızdaki sessizlik gerginlik taşıyordu belki benim uyuduğumu düşününürse oda uyur diyerekten gözlerimi kapattım -gece güzel bir uyku çekmek tanrının bana verdiği bir günahtı sanırım- yatakta hissettiğim kıpırtı ile jungkook un bana yaklaştığını anlamıştım gözümü açıp ona bakmak istedim ama o zaman uzaklaşırdı Uyuyormuş gibi davranmayı sürdürdüm bana seslenmişti bir kaç kez en son pes etmişti ama yine bana çok yakındı hatta daha çok yakınlaşıyordu -bu adamın amacı ne

-Ne yapacağını merakla bekliyordum bir süre durmuştu -beni izliyordu- ve birden burnumda hissettiğin sıcak yumuşaklıkla gözlerimi sonununa kadar açtım ve jungkook gözleri kapalı burnumu öpüyordu yutkundum soğuk bedenim onun sıcaklığıyla yanıp kavruluyor neredeyse kül olacaktı Yavaşça açtığı gözleri benim bakışlarımla buluştuğunda kocaman oldu o tavşan gözleri Hızla yanından çekilip yatağa oturduğunda açıklama yapmaya çalışıyordu

-panik yapmıştı- sadece ona baktım
-ne yapıcaktım ne yapıcaktım!!!- içten içe çıldırıyordum çözümü kaçmakta buldum ve hızla odadan çıktım salona gittim
Saçlarımı çekiştirmeye başladım -onun amacı neydi neden yapmıştı- ona olan duygularım karşılıklımıydı yoksa yada başka bir sebep mi vardı ama neydi

-biz imkansızdık- orta sehpaya sert bir tekme attım damarlarımdaki kan en şiddetli halinde tüm vücudumu dolaşırken gerginliğim artıyordu bu sinirlenmeme sebep oluyordu -jungkooka değiş tüm öfkem kendimeydi- ellerim belimde tüm gerginliğimle yere bakıyordum ve duyduğum o ses her şeyimi çekip almıştı

"T taehuyng ben özür dilerim sadece-"

Kafamı kaldırıp ona baktım bakışlarımla susmuştu -sadece ne?!-
Bakışlarını kaçırdı yumruğunu sıkmaya başlamıştı gözleri kızarıyordu kendisiyle iç savaş veriyor gibiydi -benim gibi ama onun savaşı neydi- kızaran gözlerinden usulca birer damla akmıştı devamını getiremiyordu çünkü oda bilmiyordu aramızdaki sessiz iletişimi bölen uykulu ses ilk yardım gibi gelmişti

"Ne oluyor burada"

Bakışlarım jungkooktaydı onun bakışları ise kaşları çatık bakan jindeydi
Jungkook bir açıklama yapmamıştı bendende bir açıklama gelmeyecekti  yine
en iyi yaptığım şeyi yapıcaktım kaçmak
Boğazımı temizler gibi yapıp jin e baktım

"Biraz hava almalıyım"

Dedim jin kafasıyla onaylamıştı üstümde klasik eşofman ve uzun kollu bir tişört vardı sadece montumu aldım bana seslenmişti

"Tae lütfen beni dinle"

evden hızla çıktım jungkook peşimden gelmek istemişti seslenmişti bile ama jin engel oldu -ortada bir şey olduğunu ve yalnız kalmak istediğimi anlamıştı-

Jungkook un ağızından:
odadan çıkıp hızla tae in yanına gitmiştim çok sinirlenmiş gözüküyordu -böyle bir şey yapmamalıydım-

Tae evden çıkıp gitmişti altı üstü burnunu öpmüştüm neydi bu abartı -işte eş cinsel olmaktaki korkumda buydu doğru ama heteroseksüeller için yanlış davranmak-
Çuvallamıştım tae in beni umursamadan gidişi dünyamı soldurmuştu dolan gözlerimdeki yaşlar ardı ardına akarken jin kolumdan tuttu

"Oturalım mı"

Denişti bir şeyler anlatmak istercesine beni koltuğa yönlendirdi ve oturduk ona baktım o kocaman bir gülümseyerek bana bakıyordu

"Salak tavşan aşık olmuş bir kaplana"

Demişti -ne diyordu bu- tüm duygularım gordion düğümü gibi karman çorman olmuştu anlamsızca jine baktım anlamadığımı anladığında yüzünde alaycı bir gülüş yer aldı

ଯTAEKOOK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin