Ⅸ|Lovers

33 2 0
                                    

Yolculuğumuz uzun ve sessizdi ikimizde konuşmuyorduk gözlerim camdan dışarıyı seyrediyordu şehirden uzaklaşıyor gibiydik gittikçe beton binalar arabalar azalıyor reklam tabelalarının yerini ağaçlar alıyordu

Zaman geçtikçe sıkılmaya başladım tae e baktığımda yola odaklanmıştı konuşarak dikkatini dağıtmak istemedim ve radyoya uzanıp bir şarkı açtım sessizliğin boğduğu kulaklarımı oyalasın diye
ve arkama yaslandım hareketli ama sıkıcı bir şarkıydı bir kaç şarkı daha geçmişti daha çok sıkılmıştım hiç bir şarkı güzel gelmiyordu sinirle radyoyu kapattım ve tae e döndüm

yola karşı yüzünde bir gülümseme oluşmuştu ve birden arabayı durdurdu gülüşü daha çok büyümüştü camdan dışarı baktım gözlerimi sarı ve kırmızının tüm tonlarını kucaklayan Gökyüzündeki güneşin altında parlayan kocaman bir göl karşıladı kıyıya yakın hemen bir tane kiraz ağacı vardı çiçekleri hafif esen rüzgar sayesinde uçuşuyordu etrafta ne bir bina nede bir tabela hiç bir şey yoktu doğayla iç içe olmamız ve doğanın güzelliği beni büyülemişti tae i beklemeden arabadan indim yeşilin en güzel tonu olan çimleri papatyalar süslüyordu biraz ilerledikten sonra arkamı dönüp tae e baktım

kalçasını arabanın önüne yaslamış kollarını göğüsünde toparlanış güneşin son ışıkları eşsiz yüzüne vururken beni izliyordu bir aşık gibi -doğru biz aşıktık değil mi- düşüncem o kadar güzel gelmişti ki o kelime ilk defa çok güzel gelmişti -aşk- yaşanmadığı sürece anlamsız olan bu kelime tae sayesinde anlam taşımıştı hatta benim için tae o kelimenin
-aşkın-ta kendisiydi ama sadece benim için

***

Dövmeli çocuk bu yeri çok sevmişti gerçekten büyülenmişti kollarını iki yana açarak tae e doğru haykırdı

"Burası harikaa!"

Demişti tae in hayal ettiği gibi tavşan dişlerini ona gösteriyordu -gülümsüyordu- büyük olanda gülümsedi ve küçüğünün mutluluğu içini kapladı jungkook tae den uzaklaştığını farkedince ona doğru koştu uzamış olan saçları koştuğunda oluşan rüzgar sayesinde karışmıştı yanına ulaştığında tae jungkookun birbirine girmiş saçlarını düzeltti çok seviyordu sevgilisinin saçlarına dokunmayı onunla ilgili her şeyi seviyordu jungkook tae gibi kalçasını arabaya yasladı ve hayranlıkla batmakta olan güneşi izlemeye başldı güneşin bu kadar güzel olduğunu ilk defa farketebilmişti

mutluydu hiç olmadığı kadar mutlu o güneşi izlerken tae de onu izliyordu güneşin kızıl ışıkları jungkookun yüzüne çarpıyordu yüzünün her köşesini inceliyordu jungkook dudaklarını yeni yalamış olmakı ki güneşin yüzüne vuran ışığı dudaklarının ıslaklığıyla daha çok parlıyordu büyük olan bu görüntüye karşı dudaklarını istemsizce ıslattı tae içindeki duygulara anlam yükleyemiyor çünkü yüklediği her anlam içindeki duyguları anlatmak için çok sönük kalıyordu ve yeni kelimeler aramaya başlıyordu

sanki sonsuzluğa kavuşmuş gibi küçüğünü izlemeye devam etti jungkook güneşin batışını izlerken etkilenmişçesine konuştu

"Çok güzel değil mi"

Demişti tae küçükçe gülümsedi sakin sesi duygularla dolmuştu oda büyülenmiş gibi konuştu jungkooku izlerken

"Evet, evet çok güzel"

Jungkook gülümseyip tae e baktı ve tae in onu izlediğini farketti birbirlerinin gözlerine en içten duygularıyla bakıyorlardı tae kısık ses tonuyla tekrarladı

"Evet , çok güzel"

Demişti jungkook utandığını hissetti ve bakışları yere düşmüştü gülümsemesi büyümüştü yan yan yürüyerek bir kedi misali tae e yaklaştı ve sırtını tae in göğüsüne dayadı tae ne yaptığını algılamaya çalışırken jungkook kafasını hafifçe arkaya yatırarak tae in boyuna sokmuştu derin bir nefes aldı
-taze bahar kokusundan daha ferahlatıcıydı ciğerlerinin bağımlısı olduğu bu koku tüm hücrelerini sarhoş etmeye yetiyordu-

"Burası bana ait... sadece bana, burası benim gizli cennetim ve... kimse giremez"

Demişti istemiyordu tae i kimseyle paylaşmak istemiyordu sadece kendisi dokunsun kendisi öpsün sadece kendisine gülsün kendisine baksın istiyordu bencilce davrandığını düşünüyordu ama seviyordu işte gerçekten seviyordu tae kollarını sıkıca ona sardı ve dudaklarını tavşanının saçlarına bastırdı

"Bu cennetten ayrılmaman için seni hep böyle saracağım"

Demiş ve dahada sıkı sarmıştı
Bir süre batan güneşi izlediler onlar için sanki zaman durmuş gibiydi jungkook o an anladı arabada dinlediği şarkıların neden sıkıcı olduğunu onun kulakları tae in nefesine sesine kalp atışlarının ritmine alışmıştı onun için en güzel şarkıydı ,bu farkındalığında arkasındaki adama daha çok sokulmayı denedi tae küçüğüne baktı bir kedi misali ona daha çok sokulmaya çalışmasıyla gülmeden edemedi ve saçlarının arasına derin bir öpücük daha bıraktı

Güneş artık onlar için gözden yok olmuştu ama hala gökyüzünü saran aydınlığı vardı
İkisi belki hayatlarında ilk defa bu kadar huzurla dolmuştu bu an onlar için çok özeldi

ଯTAEKOOK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin