ଯTAEKOOK...

Ⅸ|Evil smile

Onu dinlemeden mutfağa geçtim çok zayıf ve güçsüz düşmüştü en hızlı ve doyurucu bir yemek aradım -keşke jiminle dalga geçmek yerine gittiği yemek kursuna onunla birlikte gitseydim şimdi mal mal dolapların içine bakınmazdınım-
internetten bulduğum bir tarifi yaparken tae mutfağa gelmişti yavaş adımlarla sandalyeye oturdu tenceredeki yemeği karıştırıp tae döndüm beni izliyordu en derin duygularıyla gözleri o kadar güzel bakıyordu ki tüm şeffaflığıyla ortamı neşelendirmek için övünür biçimde konuştum

"Şu an Kendini en şanslı insan sayabilirsin çünkü çünkü ender bir görüntüye tanıklık ediyorsun"
"Şu an mı?"

Demişti kafamla onayladım

"Belki hayatımda ilk defa yemek yapıyor olabilirim"

Dedim gülerek oda gülmüştü ayağa kalktı yavaşça bana yaklaşıyordu

"Şu an mı derken onu kastetmemiştim"

Dedi ve adımları bana yaklaştığında durdu eliyle çenemi kavradı yüzümü inceliyordu

"sana baktığım her an eşsiz bir görüntüye bakıyorum jungkook"

Sesinin buhulu tonuyla kısık sesle konuşması onu daha çekici kılıyordu uzun kemikli eli belimi kavradı ve beni kendine çekti -ondan etkileniyordum- bakışlarım dudaklarına kaydı bunu farketmişti çenemi kendi yüzüne çekerek sıcak dudaklarımızı buluşturdu ilki gibi düz bir öpücük değildi direkt dudaklarını dudaklarımın arasına almıştım yavaş olan tutukulu haraketlerimiz hızlanıyordu kollarım omuzlarına çıkmıştı o belimdeki eliyle beni kendine daha sıkı bastırdı diğer eli usta bir şekilde çenemi kavramayı sürdürüyordu omuzundaki ellerimi ensesine çıkardım ve ense saçlarını oynuyordum üst dudağına işkence ederken gülümsemişti sonra dişlerini araladı ve dilini ağızıma gönderdi

-ilişkide sevmediğim bir şey olsada tae olunca durumlar değişiyordu- dudaklarımın arasındaki dilini sömürdükten sonra dudaklarına geri geçmiştim belimdeki eli kalçama kaymıştı her geçen saniye daha ileri gidiyorduk sol eli kalçamı kavradığında sağ bacağımı kaldırdı bu hareketle bacağımı onun beline sardım kendini daha rahat bir şekilde bana bastırmıştı dudaklarına kısa bir inilti bıraktım sesimi duyması onun hoşuna gitmişti ve daha sert baskı uyguladı bu sefer boynumu geriye atıp inledim o bundan faydalanarak boynumu ele geçirmişti vahşi ıslak öpücükler bırakırken bacağımı yere indirdim o iki eliyle belimi tutarak geri geri gitmişti  ve sandalyeye oturarak beni kucağına aldı bir süre ona tepeden baktım elimle yüzünü tuttum o ise arsızca elleriyle  kalçamı tutuyordu kızarmış dudakları daha fazlasını istiyordu oda benim gibi bir durumdaydı bakışlarım başka alta  kaydı eşofmanını zorlayan erkekliğinin benimkine oranla daha büyük olduğunu farkettim bakışlarım irileşmişti o ise bu halime gülmüştü ona baktım

-vücudum ona her yaklaştığında tutku denen ateşle kavruluyordu-bakışıma karşı piç bir bakış attı  ve hızla dudaklarıma geri yapışmıştı durmak istemiyordu

-istemiyordum- karşılık verdim ve kalçamı erkekliğinin üstüne çekti ağırlığımı ona verdiğimde bu sefer inleyen o olmuştu zaten çekici olan sesi ekstra çekiciliğe ulaşmış ve daha fazla tahrik olmamı sağlamıştı nefessiz kalana kadar dudaklarımızın ve arada dillerimizinde dahil olduğu ahenke devam ettik arsız elleri gömleğimin düğmelerine gitmişti ve düğmelerini tamamen açtı uzun parmakları sıcak tenimde dolaşıyordu dudaklarımı ondan ayırdım nefes nefese kalmıştık inip kalkan göğüme baktı ve omuzlarımı kavrayarak gömleğin usulca vücudumu terk etmesini sağladı
yeni yaptırdığım dövmeyi görmüştü bir süre inceledikten sonra hızla bana baktı

"Bu yeni mi"

Kafamla onayladım

"Bir kaç saat öce yaptırmıştım"

Güldü -şeytanca-

"Oldukça dayanıklı olmalısın ve güçlü"

Dedi sesindeki ağır basan imasıyla
O sırada elleri durmuyor kalçamı okşuyordu yutkundum -neden onun gibi arsız olmuyorum arsızlığa karşı arsızlık-
Sinsice sırıttım ve dudağımı yalayıp bir kenarını ısırdım düşünür gibi yapıp erkekliğinin üstündeki kalçamı yavaşça haraket ettirdim

"Sandığından daha iyiyim"

Dedim onun gibi baskın bir imayla bir kaşını kaldırarak sorgularcasına bakmıştı

"Test etmekte özgürsün"

Şeytani gülüşü büyümüştü