İkimiz de ağzı açık birbirimize bakakalmıştık. "Oturun arkadaşlar."
Tamam kovuldum. Bitti,kariyerim bitti. "Demek adın Asel." Sanki hiç bilmiyormuş gibi...
Cv'ime bakıp "Gerçekten başarılı şeyler yapmışsın Asel. Sen concervelerle mi geldin?"
"Üzgünüm gelirken çok kötü olay yaşadım da evde unutmuşum yoksa size sayg-..."
"Size mi?" Birden kahkaha atmıştı. Yutkunmakta bile zorluk çekiyordum. Oradaki kadın "Kahve ister misiniz Emre Bey?" Karşımda ki Emre denen adam bana bakıp "Kahve ile pek aram bundan sonra olacağını sanmam." Kızarmıştım. Yiğit ise bir bana bakıyor bir abisine bakıyordu. Abisine neler yaptığımı öğrense benimle evlenmeyi geç bizi hayalinde yan yana bile koymazdı. Ona hep hanımefendi gibiydim ama bu olaydan sonra hem kariyerim hem aşkım sona erecekti. "Evet Asel Hanım. Gerçekten başarılı bir iç mimarsiniz peki günlük hayatınız da araba kullanırken falan özellikle bu başarınızı biraz o tarafa kullansanız insanlar daha da mutlu olur. " Dedikten sonra her şey oldukça basitti son sözlerini ediyordu bana. Yiğit boğazını temizleyerek "Abi ne alaka? Asel bizim göz bebeğimiz gururumuzdur oldukça iyi fikirler çıkarır ve ben As-..." Birden Yiğit'e "Ve sen Asel Hanim'a güveniyorsun falan filan sizin gibi çok insan var Asel Hanım daha iyi fikirler istiyoruz biz bu şirkette. Sizi daha sonra ararız yani." Yigit'in ağzı açılmış benim de gözlerim dolmuştu. Ses edemiyordum çünkü ne derse haklıydı. O kadar salakça şeyler söylemiştim ki ve kader bana şimdi siktim seni demişti. Odadan çıkarken Cvmi yanında duran çöpe attığını gördüm. Direk odadan çıkıp ağlayarak masama gittim. "Kovuldum." Kenan Eda ve Sinem aynı ağızda "Ne!" Diye bağırdı. "Sabah trafik kazası geçirdim ve adama o kadar kötü şeyler dedim ki ben sıcak kahve bile yüzüne firlattim ama haketmişti işte o adam bizim patron çıktı " Kenan gülerek "Hayatının en bok günümü geçirmişsin bence hayat bundan kötüsünü yapamazdı sana." Kızlar Kenan'a çatık kaslarla bakınca "Yani Asel kırmak için demedim ben yani se..."
Omuz silerek "Sorun değil." Dedim.
Saatler geçmişti. Bizim gruptan kimse işten atılmamış ama işten atılan çok fazlaydı. "Ben artık masamı toplayayım." Diyerek göz yaşlarımı sildim. Birden kapı açıldı ve odadan Emre ile Yiğit çıktı. Emre yanımda durup beni baştan aşağı süzdü. Akan rimelim kirmizi gozlerim ve çeneme bulaşan kırmızı rujumu saymazsak gayet de iyi görünüyordum. "Umarım gelecek hayatınız da bir daha sizin tabirinizle hödüklerle karşılaşmazsınız." Bizi geçip odasına girdi. Yiğit sinirli bir şekilde gelerek masamda duran kutuyu yere atti. "Hicbir yere gitmiyorsun." Yüzümü buruşturup "Yiğit duydun işte kovuldum."
"Olay ne Asel? Abim ile ne yaşadın?"
"Yiğit ben şey?"
"Ne Asel abimin önceki şeyleri miydin?" O kadar sinirlenmiştim ki yüzüne tokat atmamak için kendimi zor tuttum. Yerdeki kutuyu alıp "Aptalsın sen bunu nasıl dersin bana! Bugun trafik de kaza geçirdik ikimiz de ve karşı tarafa söylenmeyecek şeyler dedim ve yaptım o da abin çıktı." Gözlerini portletmis bana bakıyordu. Ona aşık olduğumu bilseydi abisi ile beni yanyana bile koyamazdı.
"Bu yüzden mi seni isten çıkarıyor bu adam tam bir aptal." Birden yanımızdan ayrılmış Emre'nin odasına girmişti. Herkes heyecanla Yiğit' i bekliyordu. Yiğit bir süre sonra odadan çıkıp bana baktı. "Seni çağırıyor." Derin nefes alıp yavaş adımlarla Emre'nin odasına girdim. Erkeksi parfümü şimdiden tüm odayı sarmıştı."Otur Asel."
"Emre Bey be-..."
"Hödük kelimesini ne ara unuttun da beye bağladın. Sen kimsin diyordun öğrendin mi kim olduğumu? Senden bir şeyler alacağıma ölürüm dedin poğaçayi da yedin benden maaş da alacaksın neden ölmüyorsun?Basit birisin aslında basit kişiliğe sahipsin ama ne garip ki iyi bir şirkette işe başlamışsın gerçek yüzünü sadece benn gördüğümü düşünüyorum. Benim elime bakacaksın ben senin patronunum." O kadar sinirlenmiştim ki birden oturduğum yerden ayağa kalktım. "Biliyor musun haklısın senden maaş alacağıma ölürüm daha iyi. Is mi yok lan bana! Kendimi bu işte geliştirdim. Burası senin şirketin olabilir bu insanlar da benim ailem beni kapıdan kovsan da ben bacadan girip bizimkilerle olacağım. Şeytan görsün zaten senin suratını. İnsanlara yukarıdan bakmadığın zaman kibrini yok ettiğin zaman hayat daha yaşanır olur bu da sana bir tavsiyem." Yüzüme duygusuz bir şekilde bakmıştı. Öfkeli değildi üzgün değildi neşeli değildi ne hissettiğini anlayamamıştım. Gözlerimin içine bakarak "Peki biraz konuşup seni geri alacaktım ama daha da vazgeçirdin beni. Senin gibi biri ile zaten uğraşamazdım." Gözlerim dolmuş ağlamamak için tırnaklarımı avucumun içine bastırdım. "Şimdi artık bu şirketi terk et!" Hiçbir şey diyememiştim. Kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Arkamı döner dönmez gözlerimden yaşlar dökülmeye başlamıştı. Odadan çıktığımda herkes bana bakıyordu. Yiğit koşarak yanıma geldi. "Ne dedi?" Birden hıçkırarak ağlamaya başladığımda Yiğit "Bu kadar da olmaz ben girip tekrar konuşacağım." demişti ama kolundan tutmuştum. "Hayır yapma." Deli gibi ağlıyordum. Beni kendine çekip sarıldı. "Tamam ağlama artık." Yiğit o kadar sevecendi ki başka bir kız bu hareketlerden sonra Yiğit'in ona aşık olduğunu sanardı ama o herkese böyleydi ve bu beni özel hiç hissettirmiyordu.1 hafta geçmişti. Biz de toplanmıştık. Kenan, Sinem ve Eda vardı. Yatağımın ucuna oturmuş dondurma yiyordum. Saçım bile yağlanmış ağlamaktan gözlerim deli gibi şişmişti. 1 hafta da o kadar abur cubur yemiştim ki tek tük sivilcelerim bile çıkmıştı. Kenan gözlerini devirerek elimden dondurma kapımı aldı. "Yeter be Asel! Tamam kovuldun okey ama bu hayatının sonu değil. Ya da sonu ama sonuçta kovuldun." Kenan hiç beni rahatlatmamış daha da kötüleştirmişti ve deli gibi ağlamaya başladım. Yiğit abisi ile toplantılara katılıyordu ve 1 haftadır onu görmemiştim. O kadar özlemiştim ki onu. Eda birden "Buldum buldum." diye bağırmaya başladı. Herkes meraklı gözlerle Edaya bakıyordu. "Kayayurt şirketine giriyorsun ve biz yani Yücel şirket olarak seninle toplantı ayarlıyoruz." Herkesin gözleri yerinden fırlayacak gibi açıldı. "Bizimle düşman olan şirkette mi çalışayım yani?" Sinem gülerek "Seninle düşman değil bizimle düşman adamlar seni deli gibi istiyordu senin için Yiğit ile kavga bile ettiler al intikamını kim olduğunu göster o Emir denen herife."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum
ChickLitHayatım birden bire değişmişti. Bir yandan hayatımın aşkı bir yandan ise nefret ettiğim abisi. Her şeyi yavaş yavaş anlıyordum, kimin ne olduğunu yavaş yavaş çözüyordum... Emre beni boğazımdan tutarak duvara vurdu. "Kimseye söylemeyeceksin!" Nasıl...