Bölüm 6

381 18 0
                                    

"Emir? Ama sen gitmiştin nasıl?" Ceketini çıkarıp omuzlarıma attı. "Hasta olacaksın hadi kalk eve bırakayım seni." Kafamı hayır dercesine salladım. "Git buradan çok utanıyorum." Karşıma çökerek "Utanman gereken kişi sen değilsin şimdi kalk." Hala deli gibi ağlıyordum ve o kadar açtım ki kımıldayacak halim yoktu. Zoraki ayağa kalkıp Emir'e baktım. "Çok üşüyorum." Beni birden kucağına alınca afalladım. "Bize gidiyoruz." Hiç ses etmemiştim sadece vücuduna sokulmuş vücut sıcaklığı ile ısınıyordum. Arabanın arka koltuğuna beni yatırdı ve öne bindi. Sıcak klimayı açarak ısınmamı sağladı. 
Çok geçmeden evine gelmiştik. Daha iyi hissediyordum. Arabadan çıktıktan sonra ayaklarımın çıplak olduğunu fark ettim. Emir yanıma gelerek beni tekrar kucağına aldı. "Daha iyiydim." Dedim utanarak. "Ayağına bir şeyler battığında deli gibi ağlayacaksın asla seni çekemem." Gülümsemiştim istemsizce. İçeri girdiğimiz de kırmızı saçlı kız bize sinirli sinirli bakıyordu ve birden Figen Hanım geldi. "Emir Bey iyi misiniz?" Figen'e gülümsemiş el sallamıştım. Şaşırmıştı ama o da bana karşılık vermişti. "Sıcak bir şeyler yap Figen." Dedikten sonra hala beni indirmemişti ve odaya çıkarmıştı. "Tamam şimdi ayağıma bir şey batmaz hala indirmedin." Odaya girdiğimiz de beni yere indirdi. "Bekle burada." Diyerek odadan çıktı ve çok geçmeden şirin bir pijama getirmişti. Unicorn desenli ve tüylüydü şirindi. "Bunlar kimin?" "Tuğçe'nin en yakın arkadaşımın giy hadi." 
"Çıkarsan olur." Gözlerini devirerek odadan çıktı "Sanki hiç görmedim." Utanarak kapıyı kapadım ve kızın kıyafetlerini giydim. Garipti, neden kıyafetlerini buradaydı hep geliyor muydu yoksa yalan mı söylemişti. Emir birden içeri girmiş "Hadi ama." demişti. "Bu kapı neden kapatıldı biliyor musun? Sen her kızın kapısını böyle sormadan açar mısın?" Gözlerini devirerek "Hadi mutfağa gidelim. Bu arada güzel olmuşlar bedenleriniz  aynı olduğunu biliyordum." 
"Makyajımı silip geliyorum. İn sen." Dedikten sonra banyoya girerek elimi yüzümü yıkadım. Tam çıkacağım sırada kırmızı saçlı kız odaya girmiş bana bakıyordu. Görünce yerimden sıçradım. "Ah!Beni korkuttun." Kız saçlarını atarak "Emir'e çok yakınlaşma o seni de kullanacak her kız gibi yani özel biri değilsin anla canım."
"Ne? Anlamadım?"
"Masum ayaklarını geç senin ne -..." Sözünü Emir'in odaya girmesi kesti. "Hadi yemek hazır. Naber Aslı?" Kız birden masumlaşarak "İyi Emir Bey bende hanım efendiye bir şeye ihtiyacınız varsa bana söyleyin diyordum. Ben sizi yalnız bırakayım." Ağzım açık kıza bakakaldım. "Hadi." dedikten sonra Emir ile beraber aşağı indik. Mis gibi kokuyordu. "Ellerine sağlık çok güzel kokuyor." dedim Figen'e bakarak. "Bunu iç hiçbir şeyin kalmaz." der demez üç kere arka arkaya hapşırmıştım. Emir gözlerini devirerek "Umarım hasta olmam yoksa benden çok çekersin." Yüzümü buruşturarak önümdeki çorbadan içiyordum. "Demek kardeşime aşıksın." Birden öksürmeye başladım. "Hayır! Önceden yani çocukluk." 
"Nasıl zayıfladın bu kadar?" Her gün kustum ağlayarak spor yaptım ve sadece sabah kahvaltısı ile duruyordum demek isterdim ama bilindik bir yalan atacaktım.
"Düzenli beslendim ve spor yaptım." Gözlerimin içine bakıyordu kalbim çok hızlı atıyordu. İnanmadığı belliydi. "Sen beni orada nasıl buldun?" diyerek konuyu değiştirdim. "Gitmemiş miydin yani? Öyle gördüm."
"Gittim ama telefonumu restaurantta unutmuşum dönerken seni de gördüm." 
"Özür dilerim başından beri sana çok zahmet verdim."
"Evet verdin benim hayatım oldukça sakindir senin gibi bir kızla inan uğraşamam. Bu gün son artık sadece iş dışında görüşmeyeceğiz."  Üzülsemde kafamı tamam dercesine salladım. 
"Figen Hanım ne zamandır seninle?"
"Küçüklüğümden beri."
"Ama sen?"
"Yiğit ile kardeşsin neden onlarla olmadın diyeceksin değil mi?" Evet dercesine kafamı salladım. "Uzun hikaye ve sana anlatmam hadi artık uyu."
"Ama uykum yok." ellerini göğsünde birleştirip bana baktı. "Film izleyelim mi mısır patlatıp?"
"Mısır mı? Yağlı şeyler yemeği sevmem."
"Kim patlamış mısırı sevmez ki sevdiğine eminim. Mısırlar nerede?" 
"Figen'i çağırayım o yapar." Dedikten sonra Figen'e seslendi. Figen içeri girince "Bize patlamış mısır yap." Çok kaba konuşuyor ve çok emir veriyordu. Beni sinirlendirmişti. "Kaç yaşında kadın ile nasıl konuşuyorsun? Onun adına özür dilerim." Kadın ve Emir ağzı açık bana bakakaldı. 
"Bence artık gidebilirsiniz bugünlük ben yapmak istedim tabi siz de arzu ederseniz?" Kadın Emir'e bakmıştı. Emir de tamam dercesine kafasını salladı. "Bugünlük erken gidin yarın da tatilsiniz zaten dinlenin." Kadın bana bakarak teşekkür etmişti. "Çok tatlı." dedim Emir'e bakarak. Gözlerini devirmiş kafasını sallamış ve gülümsemişti. "Oha gülümsedin hemde içten." 
"Ne?" 
"Ben seni hiç içten gülerken görmedim." Kaşlarını çatarak "Çünkü beni kızdırıyorsun Asel ondandır." Küçük suçlu bir çocuk gibi yavaş bir şekilde arkamı döndüm. "Mısırlar nerede?" 
"Yukarı çekmecede olması lazım." Kafamı tamam dercesine sallamış ve ilk açtığım çekmecede mısırları görmüştüm ama dipteydi bu yüzden alırken  parmak ucumla almaya çalışıyordum. Bir anda Emir'in eli mısır kavanozuna ilişti ve rahatlıkla aldı. "Evet aldın." diyerek bir anda döndüm ve o kadar dip dibeydik ki boyum 1.70 metreydi ve göğüsüne geliyordum. "Aldım." diyerek iki elini tezgaha koydu. Birbirimize bakıyorduk daha fazla bakarsam gözlerinin içinde boğulacakmışım gibi hissetmiştim. "Evet neyse." Dedikten sonra kendine gelmişti. "Evet neyse." diyerek tezgaha dayandı. Ellerini göğsünde birleştirmişti. "Fazla yağlı." Gözlerimi devirerek "Mızmızlanma merak etme şu kadarlık şeyle fit vücudun bozulmaz bozulsaydı ilk benim bozulurdu."  Çok geçmeden mısırı yapmıştım ve kaseye koymuş salona geçmiştik. "Her yer o kadar siyah gri ki bastılar hemen." Omzu silkerek "Bence güzel." Evet yalan yok çok güzeldi ama çok siyahtı. Televizyondan netflix açmıştı. "Bir şey itiraf edeyim mi?" Dedi meraklı gözlerle Emir'e bakıyordum. "En son 17 yaşımda film izledim daha da ne film ne dizi izledim 28 yaşıma kadar isteyerek mısır da patlatmadım. " Bunu söylerken yüzüme bakmıyordu ama nedense gülümsemiştim. "O zaman çok da üzülmeyeyim hayatına felaket tellalı olarak girip devam etmedim ya." Kahkaha atmıştı cidden kahkaha atmıştı ve aşırı sevimli oluyordu gülünce. "Hayır sen tam bir felaket tellalısın benim için. Ne izlemek istiyorsun?" 
"Korku." Dedim ellerimi çırparak "Korkmaz mısın?" Yandan gülerek "Sence korkar mıyım?" demiştim kendime emindim korku filmlerini seviyordum. Çok geçmeden bir film açmıştı hafif hafif öksürüyordum ama Emir kesinlikle ses etmiyordu.  
"Emir bu korkunç!" Diyerek gözlerimi kapıyordum.
"Asel ne bekliyorsun korku filmi?" 
"Emir neden köpeği öldürdü?" dedikten sonra ağlamaya başladım. "Asel yalan bu öyle öldürmüyorlar." Omuz silkerek "Ama öldü." Katil bir anda karanlıktan çıkmış bağırarak Emir'in göğsüne kafamı gömdüm. Kahkaha atıyordu. "Asel uykun mu geldi kapatalım hadi." 
"Hayır." Birden Emir'in telefonuna mesaj geldi. Hemen yanımda duruyordu. Mesaj Hakkıdandı. Görmemezliğe vurmuştum. "Hadi artık uyu sen." Diyerek televizyonu kapattı. "Sen ne yapacaksın?" Omuz silkip "Biraz duracağım yatacağım." dedikten sonra yataktan kalkıp merdivenlere yöneldim. "Bugün güzel bitti teşekkür ederim." Gülümseyerek kafa sallamıştı.  Odaya çıkmış yorganın altına girmiştim ve uykunun kollarına kendimi bıraktım.

Bir kapı kırılma sesi ile uyanmıştım. "Emir?" Diyerek yataktan kalktım. Gecenin 3'ü olmuştu. Hakkı'nın sesini duymuştum. Yavaş adımlarla merdivenlere yaklaştığımda iki adam Emir'i kollarından tutuyordu. Hakkı Emir'e silah çekmişti. Emir'in gözleri beni bulunca dudağı patladığını ve gözünün morardığını gördüm. Hakkı "Kız  burada!" diye bağırır bağırmaz Emir "Asel kapını kilitle!" diye bağırdı. Odaya girerek kapımı ışık hızıyla kilitledim. Aşağıdan bir şeylerin kırılma sesleri ve bağırışlar geliyordu. Hakkı ise kapıma vuruyordu. "Aç da konuşalım bebeğim." Yatağın yanında ki orta boylarda ki heykeli alarak dolaba saklandım. İçeri girip beni aramaya başladı. "Acaba benim meleğim nerede?" Der demez dolap kapısı açıldı ve aniden heykeli Hakkı'nın yüzüne vurdum acı ile kıvranırken silah tutan eline tekme attım ve silahını bırakmasını sağladım. Tam o sırada Emir geldi ve Hakkı'nın ellerini arkasında tutarak silahı ayagı ile uzağa attı. "Benden çekeceğin var!" diyerek belinden silah çıkardı ve şarjör doldurma kısmı ile Hakkı'nın kafasına çok şiddetli vurup bayılttı. Çıglik atmistim ama beni umursamamıştı. Dışarıya kadar sürüklemişti. "Nereye?" dedim arkasından "Ev de kal Asel!" diye bağırarak arabaya attı ve binip gittiler. Diğer adamlar neredeydi peki? Iki kişi daha olmalıydı? Yağmur deli gibi yağıyordu ve iyice üşümüştüm ama eve giremiyordum daha da kötü oluyordum duvarlar üzerime üzerime geliyordu  bu yüzden bahçede oturuyordum.  2 3 saat içinde Emir gelmişti. "Ne yaptın?" 
"Büyük bir ceza verdim."
"Ne yaptın dedim?" Bana kaşlarını çatarak "İşime karışma ne yaptıysam yaptım Asel yeter!" Diye bağırmıştı. İkimiz de çok ıslaktık koltuğa yatmıştı. "Kötü bir şey yapmadın değil mi?" Birden olduğu yerden fırlayıp yakama yapıştı ve beni kendine çekti. Parmak ucundaydım ve boğazım acıyordu. "Aptal bir kızsın sen sana tecavüz eden bir adama ne yaptıysam yaptım neden umurunda?" Gözlerim dolmuştu iyicene korkmuştum. Ağlamaya başlamıştım. Birden beni bırakınca yere düştüm. "Ne yaparsan yap sabah defol git buradan Asel." diyerek evden çıktı. Köşeye kıvrılmış deli gibi ağlıyordum o kadar çok ağlamıştım ki uyuya kalmıştım. Sabah uyandığımda üzerimde battaniye vardı ve yanımda Emir yatıyordu. Saat 14.00 olmuştu asla bu saate kadar uyumazdım yavaş bir şekilde Emir'i uyandırmayacak şekilde kımıldamıştım. Her yerim deli gibi ağrıyor burnum tıkanmış  boğazlarım acıyordu. Hasta olmuştum bile
 bilim yanlışlıkla kumandaya değmiş netflix kapanmış ve haberlere gelmişti. 
"Evet bu sabah Hakkı Kayayurt evinde ölü bulundu. Kimin öldürdüğünü araştırıyoruz." Vücudum kitlenmişti tüylerim diken diken olmuştu. Hayır? Yapmış olamazdı. Ağlamaya başlamıştım. Emir'i vurarak uyandırmıştım. Uykulu ses tonu ile ellerimi tuttu. "Dur ne yapıyorsun Asel? Özür dilerim dün seni kovmak istemedim." Birden ayağa kalktım. "Katilsin sen Hakkı'yı sen öldürdün. " Gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. "Nasıl yaptın bunu? Polisi arayacağım." 
Deli gibi korkuyordum ve ağlıyordum. Kaçıp gitmek istiyordum ama bir yanımda kalmamı söylüyordu ne yapacağım şimdi?

PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin