"Üşüyorum kapama gözlerini.."
Bazen öyle anlar olurdu ki insan ötesini ardını düşünmeden ilerde yaşacağı pişmanlığı bile bile yapardı yinede o hatayı.
Tıpkı benim gibi..
Onu kurtarmak isterken kendimi ateşe attım sanırken onu attığımı bilememiştim.
Benim beceriksizliğim yüzünden azraille savaşıyordu canı için.
Sağ elim yanağına değdiğinde irkilerek geri çekilmiştim.
Teni bir o kadar beyazlamış ve soğumaya başlamış ve soğuk ter tabakası alnını sarmıştı.
Beynim de çakan şimşekle algılamam uzun sürmemişti.
Bu soğukluk...
Ölümün habercisiydi..Gözlerim istemsizce aynadan Korayla çarpışınca onunda benim gibi korktuğunu görmem şaşırtmamıştı.
İkimizin de bildiği fakat söyleyemediği kelimeleri gözlerimiz birbirine söylüyordu.
Uzun bakışmamızın ardında ilk gözlerini kaçıran ben olmuştum.
Bakışlarım kucağımda yatan sevdiğim adamı bulunca ağlamaktan sesimin titremesini umursamadan konuşmaya başladım.
"Çok kann kaybetti.Hızlan lütfen nabzı yavaş atıyor.."
Dedim nabzını elimle bir taraftan kontrol ederek..
"Az kaldı gelmek üzereyiz.Bezi yaranın üstüne bastırmaya devam et."
Diyerek arabanın hızını biraz arttırdı.
Kollarımda yatan beden geçen her saniyede dahada soğumaya başlaması benim ruhumda bir ızdıraba sebep oluyordu.
Bir kaç dakika sonra araba durduğunda Koray hızlıca hastaneye girdi.
Yanında iki kişi ve bir sedyeyle geldiğinde..
Bakışlarımın hala odak noktası sahibinden ayrılmamıştı.Kollarımın arasından yatan cansız bedenini aldıklarında yüreğim de oluşan sancı nefesimi kesmişti.
Sedyeye yatırıp hızlı bir şekilde hastanenin içine girdiklerinde kendime gelerek peşinden koşup ameliyat kapısının önüne gelene kadar elini tutmaya devam etmiştim.
Her ne kadar elini bırakmak istemesem de zorluk çıkarmadan onun iyileşmesi için ellerinin avucumun içinde kayıp gitmesini izin verdim.
Koyu mavilerim son kez solmuş suratına uzunca baktı o an anlamsızca.
Sanki bir daha hiç göremeyecek miş gibi.
Kapı kapanana kadar bakmaya devam ettim ardından..
Ve görüş açımdan çıkıp kapı kapanınca bir damla göz yaşım diğerleri gibi yanağımın üzerinde kayıp gitti sonsuzluğa doğru.
Yavaşça ilerleyip ameliyat kapısına sırtımı verip yere oturduğum da bacağımın birini uzatıp diğerini kendime çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ ÇUKURU
Roman d'amourAdı gibi cehennemdi Neyran.Geçtiği yerlerde enkazlar oluşturuyordu.Ta ki karanlığın dibinde bulunan koyu kahve gözlere rastlayana kadar... Kendi bataklığında boğulan bir adamdı Karan.Yeraltı dünyasında acımasız bir katil olarak anılırdı.Şu ana kadar...