Alper Şef gururla baktı ikisenede. Bu çocuklar onun elinde büyümüştü neredeyse şimdi böylesine kararlı böylesine dinç olmaları onu çok gururlandırmıştı. Çocuğunun bir şeyi başardığını gören bir baba havasına bürünmüştü neredeyse.
"Güzeel. O zaman ikinizede bol şans." dedi Alper Şef. Tam odadan çıkacaktı ki arkasını geri döndü ve
"Elbise ve ayakkabılar 1 saate elinizde olur. Meral ayarlayacak hepsini." dedi. Cenk ve Mila'dan herhangi bir cevap beklemeden çıktı."Çok eğleneceğiz." dedi Cenk sırıtırak.
"Tabi eğlenirsin bütün yük bende yok eve gir böcek yerleştir. Yok adamı ayart. Kız olmak ne zormuş anasını satıyım." dedi Mila sitemle.
"İstersen Pamir'i ben vahşi erkeklik cazibemle ayartıyım Mila ne dersin?" dedi Cenk tek kalını kaldırıp gülerken.
"Ay Cenk lütfen iğrençleşme. Seni Pamir'i ayartmaya çalışırken düşünüyorum da," dedi Mila kahkaha atmaya başladığı için cümle yarıda kalmıştı. Cenk ise hafifçe sırıtıyordu. Mila kendini toparladığında
"Tam bir fiyasko." dedi ve tekrar devam etti gülmeye.Cenk bu gerekesiz boş sohbete ve cümleye karşı hakikatten salaksın bakışı attı ve "Mila şaka maka dikkat et. Adam psikopat sonuçta. Zaten ben yanında olucam ama olamıyacağım bir durum olursa eğer diye silahını yanına al." dedi ciddi bir ses tonuyla.
"Alıcam zaten. Nerde görülmüş bir istihbaratçının silahsız gezdiği Cenk. Ama nereye saklayacağım? Hadi bir yere sakladım silahla nasıl giricem içeri? O sıkıntı." dedi Mila. Tek sıkıntı nereye saklayacağıydı. Korkuyordu çünkü yakalanırsa büyük bir oyunu mahvedeceklerdi.
"Doğru. Ama şöyle bir şey yapabilriz. Bak şimdi yanına mont alıcaz montu ilk başta giymeyeceksin. Arabaya bırakacaksın. Müzayede salonuna giriş yapıp arama olduktan sonra valeden montunu getirmesini rica ediceksin veya edicem. Zaten otoparlta olacağı için araba herhangi bri arama falan olmaz. Bu şekilde silahı görmezler, ki içerde olan birinin de montunu aramazlar."
Mila hayran hayran Cenk'e baktı ve
"Biz seni çok hafife almışız tırtıl sen büyüyüpte kelebek olmuşsum tebrikler valla. Kerem'e bu muhteşem zekanı anlattığımda lakabını kelebek olarak değiştiririz." dedi gülerek. Sonra ekledi
"Ha bir de hemen istemeyelim göze çarpar. Silahı da montun cebine değil içine atalım. Seninkinide." dedi Mila göz kırparak. Cenk başıyla onayladı."Ya ben senden büyüğüm ama nasıl dalga geçiyosun. Puu sana Mila puu. Ama bu kelebek tırtıl muhabbetini sevmiyorum. Ayrıca Kerem görevden bir dönsün göstercem ben ona kelebeği, yıl oldu lan konuşmayalı. Seni de aramadı hala değil mi?" dedi Cenk. Başta gülerek konuşurken konu Kerem'e geldiğinde sıkıntıyla ayağa kalktı ve cama doğru ilerledi.
"Yok aramadı. Hayır Şef'e sordum o da bir şey söylemiyor. Geçen dedim
"Kerem'den uzun süredir haber alamıyoruz bir şey olmuş olmasın."
Bana dediği şey şu.
"Bir şey olsaydı eğer haberimiz olurdu. Demek ki olmamış. Şimdi görevde ki adamı rahatsız etmenin manası yok." Hayır anlamıyorum nasıl bu kadar rahat ve soğukkanlı olabiliyor?""Adam yıllardır bu işi yapıyor Mila ama bir bildiği vardır herhalde. En iyi adamlarından birini ölüme atıcak değil yani. Neyse ben odama gidiyorum doldurcağım bir kaç dosya var. Saat 21.00 gibi çıkalım.Tamam mı?" dedi Cenk. Kerem'den haber alamamasının can sıkıntısıyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AWARE
FantasyYalanlarla kurulu dünyada gerçekleri yaşadığına inanan. Ama tüm gerçeklerinin bir yalan olduğunu öğrenen. Yaşadığı hayatları sürekli unutmakla cezalandırılmış bir kız. Gerçeklerle arasının çok iyi olduğunu sanan ama gerçekliğin ne olduğunu dahi...