BÖLÜM 3

319 88 53
                                    

    Pamir kapıdan içeri girmişti. Salonda bekleyen kalabalıkta onu takip etmişti. Mila adamı gözden kaybetmemesi gerektiği için hemen ardından girdi. Adam en önün iki arkasında bulunan sandalyeye oturdu. Sahneyi en net gören yere. Mila adamın hemen arkasına oturmuştu. Çünkü yan  sandalyeler hemen dolmuştu. Pamir çalan telefonuyla elini ceketinin cebine götürdü. Buz gibi bir sesle
 
   "Ne oldu?" dedi
Karşıda ki adam bir kaç saniye bir şeyler konuştu. Mila onu duyamıyordu. Pamir
 
   "Mekana götürün. Ben bir iki saate gelicem." dedi. Daha doğrusu emretti. Mila aklından onu takip edip suçüstü yapabileceklerini geçirdi. Yanına Cenk'in oturduğunı fark etmemişti bile bunu düşündüğü için. Önüne uzatılan montla irkilmişti.
 
   "Giy üşüme." dedi Cenk imalı bir ses tonuyla. Mila hemen montu aldı ve giydi.

   Cenk'in kulağına eğilip "Çıkışta takip edip suçüstü yapabiliriz. Ne dersin?" dedi.
 
   "Yaptığımız plana sadık kalalım. Sürekli plan değiştirerek bir yere varamayız." dedi Cenk ve devam etti "Yanına nasıl geçmeyi planlıyosun?"
 
   "Aklımda var bir şeyler." dedi ama hiçbir şey yoktu. Yalan söylemişti. Cenk'in kulağından çekilip Pamir'in duyabileceği bir sesle
 
   "Ben tuvalete gidiyorum abicim." dedi Mila. Biraz fazla bağırmıştı sanki. Çünkü önde oturan bir kaç kişi dönmüş ona bakıyorlardı. Cenk ise Mila'nın neden bunu tüm salona duyurduğunu anlamamıştı.

   Mila ayağa kalktı ve hızlı adımlarla tuvalete doğru ilerledi. Tuvalete girer girmez bulduğu ilk boş kabine daldı ve montun diktiği iç kısmını sökmeye başladı.  Söktükten sonra montun içinde olan silahları, kamera ve böceği çıkartıp çantasına koydu. Ceketin o kısmını tekrar dikti ve giydi. Kabinden çıkıp aynaya yöneldiğinde dedikodu yapan iki kadınla karşılaştı.
 
   "Kolye çok güzel sırf şu Ender'e hava atabilmek için alıcam o kolyeyi." dedi sarışın, saçı topuz ve fiziği fazla ince olan kadın.
 
   "Pamir varken kazanmak çok zor. Adam geldiği hiçbir müzayede de eli boş dönmedi biliyorsun." dedi simsiyah ve kıvırcık uzun saçlara sahip olan kadın.
 
   "Bu sefer çok iddialıyım." dedi sarışın olan sesi çok kararlıydı ama yine de içinde bir tereddüt olduğu belliydi. Kendini biraz tatmin etmek için Mila'ya döndü
 
   "Sence yine Pamir mi alır o kolyeyi?" dedi. Mila böyle bir şey beklemediği için önce afalladı. Sonra
 
   "Bilmiyorum ama eğer anlattıklarınız doğruysa o alacak gibi duruyor." dedi Mila. Sürdüğü kırmızı ruju çantasına koydu ve kadının cevabını beklemeden tuvaleti terk etti.

   Salona geldiğinde yerine bir kadının oturduğunu Pamir'in yanında ki sandalyenin boş olduğunu gördü.
Cenk sen kralsın. dedi içinden. Hemen aptal ve çocuksu kız kardeş moduna girdi ve yürümeye başladı. Mila soru soracasına Cenk'e yaklaştığında kendini gülmemek için zor tutuyordu.
 
   "Abi yerim dolmuş." dedi. İğneleyici bir ses tonuyla.
 
   "Farkındayım tatlım. Sen öne oturucaksın." dedi Cenk kendinden emin bir şekilde.
 
   "Ama ben senin yanına oturucaktım." dedi Mila dudaklarını büzmüş ve masum bir şekilde bakarak.

   Cenk sadece baktı. Çünkü konuşsa güleceğini biliyordu. Mila burda yine konuşma sırasının kendinde olduğunu hissetti. "Off abi off." dedi ve arkasını dönüp gidicekken silahı hatırladı. Tekrar Cenk'e döndü
  "Bu kolyeyi almak için rakip olsakta senden şans öpücüğü almam lazım abicik." dedi en salak ifadesiyle. Cenk'e iyice yaklaştı yanağına bir öpücük kondurduğu sırada Cenk silahı gizlice aldı ve ceketine koydu. Mila geri çekildiğinde
  "Hala rakibiz bu seni yanıltmasın." dedi ve göz kıraparak yürümeye  başladı.
 
   Emin ve sert adımlarla Pamir'in yanına yaklaştı ve tam onun önünden geçerken bilerek ayağına bastı. Pamir kaşlarını çatmıştı. Sert bakışlarını Mila'ya çevirdi. Mila göz göze geldiklerinde
 
   "Ahh çok pardon, gerçekten yanlışlıkla oldu. Çok özür dilerim." dedi hayıflanarak. Bir an kendi bile inanmıştı yanlışlıkla bastığına.
 
   "Sorun değil." dedi Pamir. Sesi yine buz gibiydi. Bu sırada Mila sandalyeye oturmuş ve çoktan bacak bacak üstüne atmıştı bile. Tekrar Pamir'e dönüp elini uzattı ve
 
   "Süreyya.. Süreyya Yılmaz." dedi naif bir gülümsemeyle. Pamir duyduğu şey karşısında şaşırmıştı. Kadının bu kadar kendisiyle rahat iletişim kurmasını beklemiyordu. Ama bozuntuya vermedi ve ona uzatılan eli sıkıp
 
   "Pamir." dedi düz bir ses tonuyla. Sanki hafif gülümsüyordu da.

AWAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin