11. Toparlama Vakti

163 15 1
                                    

Bölümdeki şarkı;

Kadife- Aykızım🌙

İyi okumalarr :)

~

Dünya'dan..

Olayların üzerinden 1 hafta geçmişti. Bu bir haftada Berna Faruk'la yaklaşmış, flört evresine geçmişti. Uzay Ela'ya dersler konusunda yardım ediyor ve öncekine kıyasla daha samimi gibilerdi. Beren kulübu geliştirmiş ve ün toplamıştı. Kerem ve Doruk ona bu kulüp konularında yardım ediyorlardı, haklarını yememek gerek, kulübün bu kadar büyümesinde ve tanınmasında ikisinin de emeği vardı. Kulübün geri kalan üyelerinin de yardımları dokunuyordu tabii. Mesela Atakan geçen gün kulübe özel broşür hazırlamış ve bize tanıtmıştı. Çok da güzel olduğunu düşünüyorum, beğenmiştim. Ömer de şu sıralar durgun ve mutsuz gibiydi. Sebebini sorduğumuzda son zamanlarda uykusuzluk çektiğini söylüyor, bir şekilde geçiştiriyordu. Toprak'tan da pek ses yoktu.

Hayır hayır, ikisinden de ses yoktu. Ara sıra aktif olduğunu görüyordum ama ne o yazmıyordu, ne de ben. Okuldakiyse hep olduğundan daha sessizdi, öyle ki verilen sorulara bile kısa ve geçiştirici cevaplar veriyor, kendi dünyasında yaşamaya devam ediyordu.

Ben mi? Bende de belki biraz değişim vardır. Arkadaş arasında ne kadar neşeliysem yalnızken bir o kadar sessizdim. Bunu da Uzay dışında pek farkeden yoktu tabii, olsa bile bir şey sormuyor, şu sıralar yazmakta olduğum hikayenin etkisinde olduğumu düşünüyorlardı. Ben de bu konu hakkında konuşmuyor ve öyle düşünmeleri hakkında bir şey de demiyordum.

Aslında ben kendim bile bilmiyordum neden böyle olduğumu. Durgun ve sessizdim, canım sadece yazmak istiyor, düşüncelerimi adece satırlara yansıtmak istiyordum. Belki de gerçekten yazdığım hikayenin etkisindendi böyle olmam, bilemiyordum..

Ders zililinin çalmasını beklemeden hocadan izin alıp sınıftan çıktım. Çantamı tek omzuma asıp seri adımlarla koridorun soluna döndüm ve ilerledim. Sınıfı bulup derin bir nefes aldım ve kapıyı çaldım. İçeriden gelen, "Gel!" sesiyle kapıyı açtım ve yavaşça sınıfa girdim. Sınıftaki herkesin bakışları bana dönerken kapıyı ardımdan kapatıp hocaya doğru ilerledim. "Hocam, dün bahsettiğim yazılar.." diyerek elimdeki kağıtları uzattım hocaya. Hoca kağıtları elimden alıp ayaküstü okurken olduğum yerde durup çaktırmadan sınıfa göz attım. Birkaç kişinin bakışları üzerimdeyken geri kalanları kendi hallerindeydi. O an Toprak'la göz göze gelmemle neye uğradığımı şaşırdım. Beni mi izliyordu? Onların sınıftı Dünya, tabii ki de izleyecek.

Yanaklarım ısınmaya başlarken gözlerimi hızlıca ondan alıp hocaya çevirdim. "Hocam, onlar ne?" diye sordu adını dahi bilmediğim bir çocuk. Hoca başını kaldırıp çocuğa baktı, "Sınav kağıdına dönsen iyi olur Görkem, birazdan toplayacağım," dedi ve bana bakıp gülümsedi. "Güzel yazmışsın Dünya, geri kalanını sonra okuyacağımdan emin olabilirsin," dediğinde yüzümde bir gülümseme oluştu.

"Teşekkür ederim hocam," diye mırıldanırken adının Görkem olduğunu öğrendiğim çocuk konuştu tekrardan. "Hocam bu güzellik yazar mı yoksa? Bize de okursunuz değil mi?" diye sorduğunda dönüp bana bakan çocuğa anlamsız bakışlar atmıştım. Bu yavşaklık fazla değil miydi sana koçum?

Hocanın bakışları bana dönerken ona aramızda kalması için yalvarır gibi baktım. İstemiyordum. Kimsenin benim yazdığım satırları okumasını ve ya okuyanların bile paylaşmasını istemiyordum.

Hoca da anlamış olacak ki başını onaylarcasına salladı. "Çıkabilir miyim hocam?" diye sordum kısık bir sesle. "Tabii, ben seni haberdar ederim," diyerek kapıyı işaret etmişti. Başımı sallayıp omzumdaki çantamı düzelttim ve sınıftaki kimseye göz ucuyla bile bakmadan kendimi sınıftan dışarı attım.

Ay Parçası |Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin