Ay Parçası |Yarı Texting

37. Güzel Mi Gülüyor?

Kerem'den..

"..ve inanmayacaksınız ama berabere bitti yine," diye futbol muhabbeti yapan bizimkilerle göz devirdim. Erkek olduğum halde oldum olası futbol sevmiyordum, bizimkilerse bana inat yapar gibi anca bu konuyu konuşuyorlardı. Bu sefer Uzay tutuğu takımın attığı bilmem kaçıncı golu sanki dünyanın en büyük olayıymış gibi anlatmaya başlamasıyla sabır dilerecesine nefes alıp etrafa bakındım. Allah'ım Im coming to you, sen sabır ver bu nasıl bir sıkıcı konu!

Gözlerim biraz ötemizdeki masada toplaşmış kızlara, oradan direkt Arca'yı buldu. Dünya civciv yine bir şeyler anlatıyor heyecanla, ikizle eyşan Berna ara sıra ona destekler ya da onaylar bir şeyler söylüyor, Ela yenge merakla sessizce onu dinliyor, Arca'ysa sıkılmış gibi kollarını kavuşturmuş öylece duruyordu. Muhabbet her neyse anlaşılan ilgisini çekmemişti.

Gözleri sanki hissetmişçesine bana kayınca gözlerimi kaçıramadan ben göz göze gelmiştik. İşi batırmamak adına sadece onun göreceği şekilde tebessüm etti. Aynı mimikler onun da yüzünde oluşunca nedense mutlu olmuştum. Alt dudağını ısırıp kimsenin fark etmeyeceği şekilde telefonunu eline aldı. Bana mesaj atacağını anlayarak ben de çaktırmadan telefonumu açtım ve sessizce mesajını bekledim.

Arca: Naber?

Kerem: Sıkılmış, sen?

Arca: Aynı

Arca: Sıkıcı bir muhabbet dönüyor ama kızlara kabalık yapmak istemediğim için mecbur çekeceğim

Kerem: Durum aynı, futbol dinlemekten kulaklarım kanıyor

Göz ucuyla önüme baktığımda tebessüm ettiğini gördüm.

Arca: Futbol sevdiğini sanıyordum

Kerem: Malesef, o milliyetten değilim

Kerem: Sıkıntıdan ters takla bile atmak istiyorum

Kerem: Ders zilinin çalmasına bile razıyım

Arca: Ha o kadar sıkıcı sdfgh

Kerem: Aynen jdsadf

Arca: Dersi çekeceğime ben muhabbeti çekmeyi yeğliyorum

Arca: Kimya var :(((((

Kerem: Aga bee

Kerem: Formüller değil beyin yanacak desene

Arca: asdfghjkjht

Baktığımda güldüğünü gördüm ve istemsizce ben de gülümsedim. Gülünce gerçekten tatlı oluyormuş. Başını hafifçe kaldırıp gülen gözleriyle gözlerime baktı. O an içimde sanki bir şey yanmaya başladı, böyle oturduğum yerden aniden hoplamak isteyeceğim gibi bir şey.

Bu kız hep böyle güzel mi gülüyordu?

"Ohoo, bu uçmuş valla!" Önümde sallanan ellerle silkelenip Doruk'a baktım. "Ne var lan?" diye çemkirmemle Ömer gözlerini devirdi. "Kafan nerede senin oğlum? Deminden sana sesleniyoruz," dediğinde çaktırmadan telefonu kapatıp tek kaşımı havalandırdım. "Sesleniyorum diyerek vızıldıyor olabilir misin kardeşim? Ses sedan çıkmıyor da."

"Bak atar yapma ha bir geçiririm şimdi."

"Anca geçir sen be, iki dakika adam olmak bünyene zarar."

"Adam olan konuşuyor zaten."

En son göz devirip ayağa kalktım. "Karşında benim gibi mütüşmel bir varlık varken adamlığı üstüne alınman saçma," dedim dalga geçercesine. "Neyse beyler. Açım ben, size de bir şey alayım mı?" dediğimde Toprak tuhaf tuhaf baktı yüzüme. "Açlıktan kafan gitmiş, sen en iyisi kendin ye abicim." Sırıttım ve ona aynen der gibi bir hareket yaptım. Beni işin içinden farketmeden iyi kurtarmıştı.

Arkamı dönüp gidiyordum ki arkamdan cırtlak bir ses, "Kerem!" diye şakıdı yüksek bir sesle. Durup sakince minyona döndüm. "He civcivim!"

"Kanki bana bir çikolata alır mısın!"

Bir anlığına durup garsonun muyum ben diyecektim ki vazgeçip onu evetledim. Ne de olsa minik bir şey yani, bir de onun minik kalbini kırıp günah işlemeyeyim dedim.

Kendime ve kuzime birkaç abur cubur aldım, kendiminkileri götürüp bizim masaya bıraktım ve Dünyanınkini vermek için onun yanına ilerledim. "Buyurun minyon hanım, siparişiniz." Çikolatayı elimden kapıp öpücük attı havadan. "Sağol Keroşum, öpüyorum," dediğinde sırıttım. Bu sırada kızların bakışlarının üstümde olduğunu biliyordum, normalde bunu umursamazdım ama nedense heyecanlı hissettim. "Aman dikkat kanki, salyayla yıkama da.." Kızlar gülüşürken Dünya göz devirip eliyle kış kış der gibi hareket yaptı çikolatasını ısırırken. "Bu kadar şov yeter, hadi bakalım yolcu yoluna."

Sırıtan bakışlarımı kaldırdığımda gülümseyerek beni izleyen kızıl saçlıyla göz göze geldim. Dudaklarındaki gülüşü silinmezken bana anlamadığım bir şekilde gözlerini kırpıştırdı. Yine de bu hareketi öyle bir güzel geldi ki durup izleyesim geldi onu. Sanki bedenime büyük bir tır çarpmış gibi oldum ama ölmek anlamda değil yaşam anlamda bir hareketlilik oldu içimde. Yutkundum.

Bu da ne halttı böyle?

~

Bölüm sonu..

Biliyorum kısa oldu ve geç attım, bunun için çook özür dilerim bir şey demeyeceğim bunun için :/

Gelecek bölüm görüşmek üzere.. bölüm soruları gelecek bölümlere kalsın artık şfsjsj 💚