Arkadaşlar yakında bir kurgu yayınlayacağım.Şuan taslaklarda ve yazım aşamasında.Jungkook fici olacak.Ama dehşet güzellikte.Yorumlarınız için sabırsızlanıyorum.Sizleri seviyorum...
~Taehyung~
"Efendim kıyafetlerinizi giyerseniz son rötuşları yapmak isteriz"
Duvarın dibindeyken yüzümü buruşturdum.Arkamı dönemiyordum.Bütün yalanım ortaya çıkardı.Bu benim isteyeceğim en son şeydi.
Jungkook çözüm arıyor olmalıydı.Çünkü bir bana bir de etrafa bakıyordu.
"Efendim?"
Kafama geçirilen tüllü şapka ile Jungkook'a baktım.Bana gülümseyerek bakıyordu.Bu şapkayı takmak aklıma neden daha önce gelmemişti.
"Akıllı çocuk"diyerek güldüm.Ardından bana şaşkınlıkla bakan stilist ve Ae Cha'ya baktım.
Ae Cha çok heyecanlı gözüküyordu.Gözlerinin içleri parlıyordu sanki.Bu tarafını,yüzümü gördüğünde de görmek isterdim.Ama bu imkansıza yakın bir şeydi.
Ae Cha'ya yaklaştıkça derin nefesler almaya başlamıştı.Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.Önüne geldiğimde elinden kıyafetlerimi aldım.Elleri titriyordu.
"Elleriniz neden titriyor"
Umarım sesimden kim olduğumu anlamazdı.
"Ah,şey.Şeyden titriyor"
"Neyden?"
"Titremiyor.Size öyle geliyor olmalı efendim"demesiyle güldüm.Kendimi tutamamıştım.Heyecanlandığında çok şapşal oluyordu.
Giyinmek için soyunma odasına girdim.Siyah,altın renkleriyle desenli bir yelek vermişlerdi.İçerisine de siyah gömlek ve siyah şalvar tarzı pantolonu giydim.
Odadan çıkıp yanlarına vardığımda stilist koşar adımlarla yanıma gelmiş paçalarımla ilgileniyordu.
Ae Cha ise kollarıma iğne takmakla meşguldu.O sırada bende onun bebeksi cildini izliyordum.
"Kalıcı mısınız?"diye sormamla kafasını kaldırıp bana bakmıştı.Gözlerim aralık dudaklarına kaysada gözlerine bakmaya çalıştım.
Beni göremiyordu.Tüle bile bu kadar heyecanlı bakması komiğime gitmişti.
"Ben mi?Henüz belli değil efendim"
"Belli oldu.Onlara kalıcı olarak çalışacağını,benim korumam altında olduğunu söyle"dememle stilist kadın bile şaşkınlıkla bakmıştı.
Arkadan Jungkook'un 'yok artık!'diyerek dudak oynatmasını umursamamıştım.Ae Cha'nın zor durumunu biliyordum.Ona elimden geldiği kadar yardım edecektim.
"Efendim sizi zor durumda bıra-"
"Ben ne dersem o"diyerek susmasını sağlamıştım.Muhtemelen kralın kulağına gidip bana kızmasından falan geriliyor olmalıydı.
Ama babam kraliyet çalışanları arasındaki diyaloğuma karışmazdı.
"Teşekkür ederim"
Gülümsedi.Gözlerim gülümseyişine takılmıştı ve kalbim gereksizce çarpıyordu.Bu durum beni deli edecekti.
Jungkook'a döndüm.Bana merakla bakarken "bana Hoseok muhafızı çağırın"dememle Ae Cha bana bakmıştı.
Şu konuyu halletmeliydim.Yoksa içten içe düşüncelerim beni yiyip bitirecekti.
"Peki efendim"diyen Jungkook odadan çıkmıştı.
Ae Cha'ya baktım tekrar.
"Hoseok muhafızı tanıyor gibi bakıyorsun"dememle ağzı açık kalmıştı.Bakışlardan falan anlamıyordum tabiki.
Tanıdığını bildiğimden blöf yapıyor olanı biteni öğrenmeye çalışıyordum.
"Öyle mi bakıyorum?"
"Sevgilin değildir umarım"
"Hayır efendim.Benim sevgilim falan yok"
Acele acele kafasını olumsuzca sallamıştı.Prensin onu yanlış anlamasından mı korkuyordu yoksa?
"Demek sevgilin değil.O zaman?"
"Benim eski bir arkadaşım"
"Eski sevgilin yani"diyerek tek kaşımı kaldırdım.Aynı ortamda bulunmalarına katlanamazdım.
"Hayır.Eski çalıştığım çiftlikte kahyalık yapıyordu"
"Anladım"
Stilistin işi bitmiş ve ayağa kalkmıştı.Diğer kolumla uğraşmaya başlamasıyla onu izledim.
"Hoseok muhafız güvenilir biri değildir.Ben olsam kimseye güvenmezdim"
"Onu tanıyor musunuz?"
"Askerlerimi tanımama şansım var mı sence"diyerek göremese de gülümsedim.
Hayır.Askerlerimi tanımama şansım çok fazlaydı.Ayrıca Hoseok'u bile ilk defa kütüphanede görmüştüm.
"Dediklerinize uyacağım efendim"
Kafasını yere eğmiş ellerini önünde bağlamış stilistin işini bitirmesini bekliyordu.
Çok geçmeden kapı tıklatıldı ve içeriye Jungkook önde Hoseok arkasında girdiler.Hoseok,Ae Cha'yı görünce şaşırmış ve gülümsemişti.Ae Cha gülümsemenin ardından tepki vermemiş bana bakmıştı.
Söz dinliyordu.Bu hoşuma gitmişti.
"Ben çağırmışsınız efendim"
"Evet seni çağırdım.Seninle konuşacaklarım var"
Stilist o sırada işini bitirmiş ve ayağa kalkmıştı.Kapıdan Ae Cha ile çıkarlarken Ae. Cha son kez bana bakmıştı.Yüzümü göremediği için elimi sallamıştım.
O da hafifçe elini kaldırmış küçük bir el sallama seansı gerçekleştirmişti.Onu şaşırtmıştım.Ama mutlu da etmiştim ve ben onu mutlu etmeyi seviyordum.
Onları çıktıktan sonra derin bir nefes alıp kafamdaki tülü çekip yatağın üzerine fırlatmıştım.
"Ah,bunun içi cehennem gibi"
Kafamı salladım kendime gelmek amacıyla.Hoseok bana bakıyordu hala.
"Sana önemli bir görev vereceğim"diyerek sinsice sırıttım.O da kafasını hafif eğip kaldırmış "emredin efendim.Vereceğiniz görevi ölümüm dahil olsa tamamlayacağıma emin olabilirsiniz"demişti.
"Biliyorum.Biliyorum"
Jungkook ve Hoseok ikilisinin gözlerine ardında etrafıma şöyle bir baktım.Hoseok'a sağlam bir görev verecektim.Fark etmeden de yapsa beni sinir ediyordu.
"Tüm odamın baştan sona temizliğini yapmanı istiyorum"
"Ne?"
"Duydun temizle"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Prens//Taehyung ✓
FanfictionÜlkemin kurallarından birinde şöyle bir madde yer alırdı; Prens tahta geçene kadar halk tarafından tanınması yasaktır. 10.04.19 [bxg] Hayran kurguda#12 ~Tamamlandı~