PARASITE || roségguk✔️

S i x (i)

Mıknatıs kadar kuvvetliydi çekimin.

Dünden sonra onun yüzüne nasıl bakacağıma karar verememiştim.

Hiç yaşanmamış gibi mi yapmalıydım?

Yoksa aynı şekilde devam mı etmeliydim?

Kalbim beni ikinciye yönlendirirken aklım ilkini seçmişti.

"Çıldıracağım!"
Derken boş evden faydalanıp rahatça bağırdım.

Ev boştu. Hemde tamamen.

Annem ile Jongsun akşam yemeği için dışarı çıkmıştı. Hizmetli de rahatsızlandığı için bugün gelmemişti.
Babamın şoförü ve babamda il dışındaydı zaten.

O yüzden onu bu sefer salonda bekliyordum.

Geniş koltukta rahatça yayılıp hemen önümdeki boydan boya camdan dışarı izlemeye devam ettim. Yağmur yağıyordu ve burdan izlemesi gerçekten çok zevkliydi.
Tek taraflı bu camlar da içeriden dışarısı gözükse de dışarıdan içeriyi göremiyordun.
Bu yüzden evde çok az perde vardı.
Hatta benim odamda sadece güneş için siyah bir tane vardı o kadar.

Bahçeye bakmayı kesip tam telefonumu açtığım sırada çalan zil ile ayağa fırlamam bir oldu.
Koşarak ön kapıya ilerledim ve bahçe kapısını açan tuşa basıp gelmesini bekledim.

Tuhaf bir heyecan beni sarıp sarmalamıştı.
Bu hissi uzun zamandır bu kadar yoğun hissetmiyordum.

Dış kapı tıklandığında hemen açtım kapıyı.

Sırılsıklamdı.

"Ne oldu sana böyle?"
Dedim tüm şaşkınlığımla. Saygı eklerini kaldırmıştım lakin o bunu böyle bir durumda çokta umursamamış ve içeri girmişti.

"Motorla geldim. Yağmura yakalanınca da ıslandım işte."
Dedi ve üzerindeki deri ceketi çıkardı.

Ceketi elinden alıp asarken o da ayakta dikilmeye devam ediyordu.

"Diğerleri nerede?"
Diye sordu bana doğru dönerken.

Omuz silkip onu biraz ilerideki gri koltukları gösterdim.
"Hepsi dışarıdalar...

Üstünüze kıyafet getireyim ben."

O sırada ağabeyimin odasında ona uygun bir şeyler olup olmadığını düşünüyordum.