F i f t e e n (r)

4.9K 483 239
                                    

Bazı insanlar o kadar fakir ki; sahip oldukları tek şey para.

Bazı insanlar o kadar fakir ki; sahip oldukları tek şey para

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Daha çok kaldırın kolunuzu!"

"Yeter!"
Ani çıkışımla kadın hemen telefonu eline alıp bir şeylere basarken noona ayağıma vurup konuştu hiç beklemeden.

"Kusura bakma o biraz asidir.
Affet bir daha bir şey demeyecek, lütfen."
Kadın, noonanın yalvarışına karşılık telefonu kucağına bıraktı ve çerez tabağından bir kaç fındık alıp ağzına yolladı.
Sessizce bir küfür fısıldayıp ağrıdan titremeye başlamış kollarımı hava da tutmaya devam ettim.

Yine çakallık yapacağız derken bok çukuruna düşmeyi başarmıştık. En son bu kadar tehlikeli duruma yaklaşık dört beş yıl önce ben reşit olduğumda bir kulübe parasız girmeye çalıştığımızda girmiştik. Gerçi şimdi karşımızda iri güvenlik görevlileri yoktu lakin şu ikisinin bizim kadar çirkefleşebileceğine emindim.

Beş dakika sonra sol ayağım hafifçe dürtüklenince o tarafa doğru çevirdim bakışlarımı.
Namjoon hyung gözleriyle onları işaret ederken diğer tarafta duran noona da gözlerini yavaşça açıp kapayıp onay verdi.
Sonra Namjoon hyungun fısıltısı duyuldu.
"Bir, iki üç..."

Üçümüzde yerimizden kalktığımız gibi ikisinin üzerine atladığımızda kadının çığlığı kulağımı acıtmıştı.
"Yah, şerefsizler!"
Kadın, noonayı savurduğu gibi üstüne atlarken adamın tekmesinden kaçıp noonaya koşmuştum.

Namjoon hyungun bağırması da diğer taraftan geldiğinde ortada aptal gibi beklemekten vazgeçip hyunga yardıma koştum. Adam gözüktüğünden çok daha güçlüydü sanırım.
Namjoon'a yumruk atmaya çalışırken arkasından kollarına yapıştım hemen. Adamın yüzünü yumruklarken sıkıca kavradığım kollarından tuttuğum gibi adamı parke zemine attım ve noonanın yanına gittim.
İkisi de birbirinin saçlarını sıkıca kavramıştı.

Hanseul'un havaya kaldırdığı telefona uzanıp alacağım an hiç beklemediğim bir atak gelince hepimiz yere yapışmıştık.

"Aish, bırak şu telefonu küçük sürtük!"
Noona hepimizin yetişmeye çalıştığı telefonu bir çırpıda kaptığı gibi tuzla buz ettiğinde maalesef ki kavga hala bitmemişti.

"Telefonum!"
Kadın bağırarak Noonaya doğru koştu. Hiç beklemeden onu kolundan tutarken benim koluma da o adam sarılmıştı.

Namjoon kenardan aldığı vazoyu adamın kafasına geçirdi ve yaşlı ,sadece dışının yaşlı olduğunu az önce karnıma yediğim yumruktan anlamıştım bir de akli dengesi çok yerinde değildi herhalde adamda tam anlamıyla deli cesareti vardı, adam yere yığıldı.

PARASITE || roségguk✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin