Yağız son sürat hızla holdingin otoparkına giriş yapıp siyah Range Rover'ını park etti. Büyük bir hızla girişe doğru ilerledi . Döner kapıdan içeriye girdiğinde asansörlerin orada Barkan'ı gördü, oda onun gibi yeni gelmişti. Yağız'ı gördüğünde ona döndü ve "Günaydın kardeşim yüzün yine sirke satıyor maşallah." dedi piçimsi gülümsemesiyle . Yağız "Oğlum bir siktir git zaten burnumdan soluyorum bir de seni çekemem" dedi ve asansörün açılan kapısından içeriye girdi hemen. Barkan da asansöre girip "Tamam abi sen ne dersen o, Metin amcam nasıl haber var mı?" dedi.
"Durumu şimdilik stabil dediler geçirdiği son kalp spazmı onu baya sarsmış, bir süre hastanede kalsa iyi olur dedi doktorlar. Annem başında oda perişan oldu hastane köşelerinde. Ben de zaten yanlarından geliyorum. Barkan bizim acil bu şirketin belini doğrultmamız lazım.Yoksa sonrasını düşünmek bile istemiyorum. " Sinirle ellerini siyah saçlarının arasından geçirirken kara gözleri daha da karardı.
"Anladım bro elimizden ne geliyorsa yaparız sen canını sıkma, o aşiretten bozma BARUT sülalesinin de ateşlenme vaktinin gelmesi lazım, bizim kim olduğumuzu er ya da geç anlayacaklar. " dedi. Asansör 22. katta açıldı yönetici odasına doğru ilerlemeye başladılar . Danışmanın önüne geldiklerinde Bartu ve Ahu yanlarına geldi . Yağız " Evet gençler hemen son durumları anlatmaya başlayın." dedi ve odasının kapısını itip içeri girdi. Direkt masanın üzerine oturup kravatını gevşetti.Karşısında duran Ahu ve Bartu'yu dinlemeye başladı. Barkan da çoktan kendini masanın yanındaki koltuğa atmış onları dinliyordu.
Ahu "Efendim Antalya'daki otelimizde %65 oranında büyük bir müşteri kaybımız var ve bütçe olarak bir kaç aya kalmaz batmış olabiliriz. "dedi
Bartu bir yandan gözlüklerini düzeltip söze girdi" Yağız Bey Muğla'daki otellerimizde de durum aynı ve son girdiğimiz birkaç ihaleyi de Barut Holding kazandı. " dedi.
Ahu tekrar söze girip "Efendim diğer otellerdeki durumu buradaki otellerimizde ve şirkette de yaşama ihtimalimiz çok yüksek, burada müşteri kaybımız henüz yok fakat mali bütçemiz daha ne kadar dayanır bilemiyorum, illa rakama dökmemiz gerekecekse finans departmanından aldığımız verilere göre en fazla 8 ay sonra batmış olabilirmişiz. " dedi elinde tuttuğu dosyaları daha da sıkarak.
Yağız derin ve sert bir nefes alıp ellerini de saçlarından geçirerek sinirle konuştu" Ulan her taşın altından bu Barut mudur ne boktur bunlar çıkıyor, elimizi kolumuzu bağladı şerefsizler çıldıracam ya çıldıracam. Yok mu peki yeni finansman bulamaz mıyız yeni bir firma şirket görüşmek için talepte bulunduğumuz kimseden mi dönüş olmadı ?" dedi kravatını hırsla çekiştirdi tekrar.
Bartu" Yağız Bey sadece iki şirket dönüş yaptı : Bunlardan biri TT şirketi, diğeri de Arap şirketi. Saat 10.00 için TT şirketini toplantı odasında bekletiyoruz, siz bugün geleceğinizi söyleyince iki şirketi de bugüne aldık, Araplar da 11.30 da burada olacaklar efendim."
"Pekala siz toplantı için hazırlıkları yapın adamlara da ikramda kusur etmeyin. Bu adamlar son şansımız olabilir çıkabilirsiniz." dedi onlar çıktıktan sonra koltuğuna geçip oturdu gözlerini tüm konuşma boyunca ağzını açmayan Barkana çevirdi "Sen neden bu kadar sessizsin aklına takılmış bir şey var belli, çıkar ağzındaki baklayı hadi dinliyorum." dedi. Bir kolunu masaya yaslayıp diğer elini de çenesine götürdü.
"Abi anlamıyorum bu adamlar, bu kadar bizden öndeler her ihaleden her projeden kazanmış olarak çıkıyorlar, hayır gerçekten anlamıyorum onların içinde ne bizim çalışanlarımız kadar yetenekli çalışan var ne de yöneticileri o kadar zeki değil ama bir şekilde her işten sıyrılmayı başarıyor pezevenkler. Bu durum benim aklımdaki tilkileri huzursuzlandırıyor. Sen ne düşünüyorsun?" dedi. Sırtını koltuğa yaslayıp yeşil gözlerini Yağız'a çevirdi. Ondan gelecek cevabı bekledi. Yağız da düşündü Barkanın söylediklerini adam haklıydı, bir çapanoğlu var bu işte ama ne olabilir o da emin değildi zaten babasının hastalığıydı, şirketlerin, otellerin batışıydı derken adam akıllı hiç bir şeyi de düşünecek vakti olmamıştı ki. Masada ki oturuşunu dikleştirip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLAPTA PEKMEZ (ARA VERİLDİ)
Humor24 yaşında olmasına rağmen çocukluğundan bir adım öteye gidememiştir Melina. Mahallenin çocukları onun en yakın arkadaşları. Dışarıdan görenler için çocuk akıllı bir deli ama babası için o dünyanın en güzel mucizesi. Yağız Armağan , genç yaşına r...