DEAD KİNG

25.BÖLÜM

Baekhyun annesinin söylediklerini şimdi anlıyordu. Aşk ve güçleriyle ilgili söylediği şeyi.
Kalbi artık başkası için atıyordu. Bunu itiraf etmişti kendine, kabul etmişti. Bu yüzden bu kadar güçlü bir hal almıştı yıldızı. Onu güçlerini tamamen veren şey aşktı. Kontrol kısmı ise tamamen inanca bağlıydı.

Hastanenin nerde olduğunu ve nasıl gideceğini bilmediği için Kyungsoo'yu aramıştı prens. Telefonu kullanmayı da bu bir ay içinde Kyungsoo öğretmişti ona acil bir durum olduğunda haber vermesi için. Zaten tek bildiği aramaktı.

Kyungsoo ve Kai çok geçmeden gelmişlerdi.

"Neden gecenin bu saatinde hastaneye gitmek istedin Baek?" Kyungsoo prens arabaya bindiğinde merakla sordu.

"Sehun'u nasıl iyileştireceğimi biliyorum."

"Ne? Nasıl?" Kai hale bu duruma ve öğrendiklerine alışamamıştı. Bu yüzden de şaşkınlıkla sormuştu.

"Gücümü nasıl kullanacağımı ve nasıl kontrol edeceğimi biliyorum artık."

Kyungsoo duyduklarına sevinmişti, çünkü Prensi üzgün ve çaresiz görmek onuda üzüyordu.

Prens hastaneye gidene kadar onu öldürmek isteyenin Sehun olmadığını da anlatmıştı onlara. Zaten Kai Sehun'un birini öldürmek isteyeceğine baştan beri inanmış sayılmazdı.

Sonunda hastaneye geldiklerinde hızlıca Sehun'un olduğu kata çıkmışlardı. Chanyeol ortalıklarda görünmüyordu. Büyük ihtimalle Sehun'un odasındaydı.

Kai ve Kyungsoo'ya dışarıda beklemelerini söyleyip odaya girdi prens.

Tahmin ettiği gibi Chanyeol Sehun'un baş ucunda bekliyordu. Kapının açılma sesini duyunca başını kaldırmıştı Chanyeol.

"Senin burda ne işin var?"

Baekhyun'un yanından ayrıldıktan sonra o kadar sert davrandığı için pişman olmuştu aslında büyük olan ama onu burda görmek tekrar sinirlendirmişti. Sonuçta kardeşi onun yüzünden bu haldeydi.

"Onu iyileştirebilirim."

Baekhyun yavaşça onlara yaklaşarak söyledi.

"Hayır bunu yapmazsın. Gücünü kontrol edemediğini söyledin. Ona daha büyük bir zarar vermene müsaade edemem."

"Artık kontrol edebiliyorum. Bırakta onu iyileştireyim. Bunu yapabilirim."

Chanyeol bir an tereddüt etse de emin değildi. Kardeşini kaybetmekten korkuyordu.

"Eğer yapmama izin vermezsen hep bu şekilde kalacak Sehun. Bunu istemediğine eminim."

Bir kaç dakika sessizce düşündü Chanyeol. Sanrım denemekten başka yapabileceği bir şey yoktu.

"Ama yanından ayrılmam!"

Prens sorun olmayacağını söyleyip Chanyeol'ün kalktığı sandalyeye oturdu. Sehun'un elini yıldızı olan elinin üzerine koydu. Gözlerini kapatıp sadece güçlerine odaklandı.

Işığı hafif hafif yanıp sönüyordu. Bir kaç kez deneyip başarısız olduğunda tam yanında duran Chanyeol'ün kalp atışına odaklandı. Kulağında yankılanan kalp atışı yükseldikçe yıldızının ışığı artıyordu ve sonunda bunları başlatan o gözleri kör edecek kadar parlak ışık odaya yayıldığında, prens yüzünde belli belirsiz bir tebessümle gözlerini kapatmıştı.

Chanyeol ışıktan dolayı gözlerini sıkıca kapatmak zorunda kalmıştı. İyi bir şeyle karşılaşmayı umarak yavaşça gözlerini açtı.

"H-hyung."