21.BÖLÜM

232 25 31
                                    

BAEKHYUN

Ya hayat insanlara karşı bir savaşçı olarak vardı yada Tanrı bazılarına karşı fazla acımasızdı. Sadece şuan için düşünmüyordum bunu. Belki de ömrümün en berbat ve şanssız senesini yaşıyordum kim bilir? Ben bir şekilde "Daha da kötü olabilirdi." diye kendimi teselli ettikçe Tanrı; "Evet olur" derecesine daha da kötüsünü yaşatıyordu. Burda yeterince derdim yokmuş gibi birde gökyüzün de olanları öğrenmiştim. Abritex halkı için üzülüyordum ama yardım edemezdim ne yazık ki. Kris'in neler hissettiğini anlamam ise sanrım imkansızdı. Her şeyden öte şuan sevdiği kişi hala yaşıyor mu onu bile bilmiyordu.
Kendimi o kadar çaresiz hissediyordum ki. Bunca zaman benim yardım edebileceğimi zannederek beni aramıştı. Ve her şeye rağmen bir ümit varsa hala içinde bende yardım edebilmek için elimden gelen her şeyi yapacaktım.

Kris odasına gittikten sonra saatlerce düşünmüştüm. Kris'in anlattıklarını, gücü nasıl kullanacağımı ve Chanyeol'ü.
Artık daha fazla gerçekleri erteleyemezdim. Bir şekilde olanları açıklamam gerekiyordu Chanyeol'e. Önceden korkum bana inanmayacak olmasıydı ama artık gördüklerinden sonra inanır diye düşünüyordum. Şuan ki korkum benden uzaklaşacak olmasıydı. Umarım öyle bir şey olmazdı.

***

"Günaydın."

Chanyeol Kris'in sesiyle gözlerini devirmiş ve ona bakma yada cevap verme gereğinde bile bulunmadan işine devam etmişti. Ondan cidden hiç mi hiç hoşlanmamıştı ve bir an önce burdan gitmesini istiyordu.

Kris Chanyeol'ün tavrına gülerek karşılık verdi ve nerdeyse hazır olan kahvaltı masasına oturdu.

Normal de tüm bu işleri hizmetçileri yapardı Chanyeol'ün ama Baekhyun geldiğinden beri hizmetçiler hafta da bir evi temizlemek için geliyorlardı artık. Chanyeol böyle istemişti çünkü.

"Baekhyun'u çok mu seviyorsun?"

Kris'in sorusundan sonra Chanyeol yaptığı işi bırakıp önüne döndü ve Kris'e baktı.

"Ne saçmalıyorsun?"

"Onu benden kıskanmana gerek yok." Kris Chanyeol'ün sorusuna cevap vermeyip aynı tavırla konuşmuştu.

Chanyeol kaşlarını çatmış ve sinirle bakmıştı.

"Baekhyun'la aramda bir şey yok, hem ben evliyim."
Kris bu sefer samimi bir şekilde devam etmişti konuşmasına. Chanyeol'le gereksiz yere tartışmak istemiyordu.

Chanyeol ise Kris'in 'Ben evliyim' dediği yere takışmıştı. İşte şimdi dahada çok kıskançlıkla dolmuştu. Karşısın da kişi Baekhyun'un bi zamanlar hoşlandığı hatta hala hoşlanıyor olabileceği kişiydi.

Kris Chanyeol'ün bakışlarından rahatsız olmuştu. Bu kadar sinir olmasını gerektirecek bir şey söylemediğini düşünüyordu.

"Günaydın."

Baekhyun gülümseyerek mutfağa girip iki tarafında ilgisini çekmişti. Chanyeol'ün bir anda bütün siniri uçup gitmiş ve gülümseyerek prense bakmıştı. Kris ise Baekhyun gelmeden önce ki garip atmosferden kurtulduğu için mutluydu.

Prens ikisinde ki garipliği görmezden gelip masaya oturmuştu. Kris'in yanına.

Chanyeol'de karşılarına oturmuş sinirli bakışlar atıyordu.

"Bir sorun mu var Chanyeol?"

Prens daha fazla dayanamayıp sormuştu. Chanyeol'ün derdi neydi.

"Ona evli olduğumu söylediğimden beri böyle. Sanrım ona bana karşı olan hislerinden bahsettin. Bilseydim söylemezdim."

Prens sinirle Kris'e baktı. Bu şekilde anlatmak zorunda mıydı ki? Kris ise omzunu silkerek yemeğine devam etti. Kesinlikle bilerek yapmıştı.

DEAD KİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin