DEAD KİNG

3.BÖLÜM

"Senden nefret ediyorum baba. Hep senin yüzünden bu hallere düştüm. Ya ben ben, Byun Baekhyun ve temizlik yapmak."

Evet nerdeyse 2 saattir mahvettiğim mutfağı temizliyordum. O lanet olası elf görünümlü yakışıklı dev, yani müstakbel ev sahibi istediği için tabii ki de.

Resmen iki gün boyunca onun kölesi olacaktım. Ve ilk olarak mutfağını temizlememi istemişti.
Nerdeyse 2 saatin sonunda temizleye bilmiştim ve son olarak elimde bir bezle masanın üzerini siliyordum.

Yok kesinlikle şuan ben rahat yatağımda uyuyordum ve bir rüyadaydım. Birazdan uyanacaktım ve herşey bitecekti.

Ya ben koskoca gökyüzünün, galaxynin prensi, ezik ve sıradan bir dönyalının kölesi olmuştum.

Benden size bir tavsiye. Eğer zengin doğduysanız veya itibarlı biriyseniz sakın hep böyle mutlu yaşayacağım havasıyla rahat bir şekilde yaşamaya devam etmeyin.

Mesela ben daha bir kaç gün önce prensken şimdi köleyim.

O insan görünümlü devin verdiği tişörtü bana çok bol ve uzun geldiği için ucunu kıvırarak belimin bir kısmını açıkta bırakacak şekilde yukarıdan bağlamıştım. Ve bulaşıkları yıkarken bulaşıktan çok kendimi yıkamıştım. Üzerim tamamiyle ıslanmıştı. Mutfakta büyük bir savaş verdikten sonra sonunda başarmıştım.

Evveeet.

Eskisinden de temiz gürünüyordu.

"Burdaki işin bitmiş gibi görünüyor. Şimdi git ve masayı topla."

Ben hayran hayran mutfağa bakarken o kadar dalmıştım ki birden aptal devin sesini duyunca korkmuştum ve resmen kız gibi çığlık atarak havaya sıçramıştım. Tanrım.!
Elimi kalbime koyup derin bir nefes aldıktan sonra arkamı döndüm. Aptal dev sırıtarak bana bakıyordu.

Hayır yani ne varda sırıtıyorsa, uzaydan falan gelmiş olabilirim ama bende insanım sonuçta çığlık atabilirim.

Onun bana sırıtarak bakmasına karşılık bende sinirle baktım. Sinirlendiğimi anlamış olacak ki birden yüz ifadesi ciddileşti. Sırıtırken daha mı iyidi ne.?

"Ma-masayı toplayıp bulaşıkları halletmek için 5 dakikan var."

Ben hariç mutfağın her yerine bakarak konuştu. Derdi ne bunun. Birde kekeledi sanki yalnış duymadıysam.

Yine bana bakmamak için büyük bir çaba gösterdikten sonra mutfaktan çıktı.

O çıktıktan sonra söylediklerini yeni yeni idrak edebilmiştim. Bulaşık mı dedi.?

Elimdeki bezi sinirle masanın üzerine attım. Biz burda aç aç temizlik yapalım o bir güzel karnını doyursun bulaşığıda biz yıkayalım. Bu eve gireceğime ormanda vahşi hayvanlar tarafından yenilseydim keşke.

Ne kadar sinirlensem de yapmak zorunda olduğumu bildiğim için hemen harekete geçtim. Çünkü o aptal bana sadece beş dakikan var demişiti. Hayır yani ondan korkuğum falan yok. Biliyorsunuz ki yaptıklarımın cezasını çekiyorum köle olarak. Ah şu lanet olası kölelik bitsin işte o zaman gerçek Byun Baekhyun la tanışacak o dev.

Hızlı bir şekilde masayı topladıktan sonra, yine aynı hızla bulaşıkları hallettim. Ama tabikide beş dakika çoktan dolmuştu. O devde ortalıklarda görünmüyordu.
Aslında tüm bu işleri güçlerimle değil beş dakika beş saniyede bile hallederdim ama devin birşeylerden şüphelenmesini istemiyorum. O yüzden güçlerimi kullanmıyordum. Hem bu benim cezam öyle değil mi.? Adil olmam gerekiyordu.
Her ne kadar deve sinir olsam da ona minnettardım. Zindandan iyidir.