Melisa- Nasıl yani?
Mia- Michael'a sinir olduğunu sanıyordum!
Melisa- Biraz önyargılı davranmış olabilirim. Ayrıca onunla tanışırken "normal" olarak "normal" davranmak gerekiyordu Mia. Benimle de güzel konuştu, ne yapsaydım. Tuhaf tuhaf baksa mıydım?
(Mia Melisa'nın söylediklerinin doğru olduğunu bilerek ona baktı)
Mia- Doğru, haklısın. Ama dürüst olmak gerekirse benim de Juilliard mezunu olmamdan bahsetmemesi biraz moral bozucuydu.
Melisa- Yapma Mia, viyolacı ben olduğum için öyle demiştir. Hem kim bilir oradaki herkes nerelerden mezun. Herkesin başarılı olduğu kesin bir kere.
Mia- Yine haklısın galiba.
Melisa- Evet, abartma diyorum sana.
Mia- İkimiz de Michael konusunda birbirimizi dengeliyoruz anlaşılan.
Melisa- Bence de.
(İkisi de birbirlerine bakıp gülümser, derken kapı çalar)
Görevli adam- Yemekleriniz geldi efendim.
Melisa- Çok teşekkür ederiz.
(Melisa pakete bakıp aniden bağırır)
Melisa- Mia, pizza var!
Mia- Çok şaslıyız! Ama hemen yiyelim de uyuyalım, bugün çok yoruldum.
Melisa- Ben de öyle, ve hiç çalışamadım. Yarın ilk iş çalışmaya başlayacağım.
Mia- Sadece 1 gün çalışamadın ve bugün hiç de sıradan bir gün değildi.
Melisa- Evet, işte bu yüzden yarın hemen telafi edeceğim.
(Kızlar pizzalarını yiyip sonunda yatmışlardır)
"8 saat sonra..."
(Melisa'nın alarmı çalar)
Melisa- Ben dünkü sahnede çalışmaya gidiyorum, sen uyu.
Mia- Off, tabii ki uyuyacağım, saat daha 7.00.
(Melisa hemen siyah kot ve tişörtünü giyip viyolasıyla beraber odadan çıkar. Dün tanıştıkları sahnenin oraya gelir, ışıkları açar ve gamlarla çalışmasına başlar)
Melisa- "Elim açıldı artık, sonatla devam edebilirim... notam nerede??!
Kutuma koymuşum. Hep bunu yapıyorum..."(Melisa Arpeggione Sonat'ını çalışmaya başlar. Tam o sırada Michael gelir. Sessizce en öndeki seyirci koltuğuna oturur. Melisa kendini parçaya kaptırmıştır ve gözü kapalıdır)
(Parça biter ve Melisa yine kendiyle konuşmaya başlar)
Melisa- "Olacak. Çok daha iyi olmalı, sonuçta daha 1 aydır çalışıyorum bu parçayı. Ama sınavda bunu çalsam kesin almazlardı beni."
Michael- Bence çok güzel çaldın!
(Melisa şaşkın bir ifadeyle Michael'a bakar)
Melisa- Teşekkürler Michael, peki sen ne zamandır buradasın?
Michael- Sen parçaya başladığında geldim. Sesin içeriye gelmiyor, ben de çalışacaktım, anlaşılan sen de benim gibi erkencisin.
Melisa- Evet, ben de erken kalkıp çalışmayı çok severim. Ama ben zaten 1 saattir çalışıyorum, sen başla istersen.
Michael- Kahvaltı 9.00 da olacak, sen o zamana kadar çalışabilirsin, sonra birlikte başlayacağız provalara.
Melisa- Tamam, o zaman biraz daha devam ediyorum.
Michael- Dinlememin sakıncası var mı?
Melisa- Hayır tabii ki, memnun olurum.
(Michael bu sefer sahnededir. Melisa Arpeggione Sonat'ını en baştan çalmaya başlar. 10 dakika boyunca gözleri neredeyse hep kapalı ve tam konsantre çalmıştır. Michael'ın alkışlaması üzerine ona döner)
Michael- Tebrik ederim. Tamamen hissederek çaldın ve öncekinden çok daha iyi oldu.
Melisa- Aynı fikirdeyim, öyle duyulmasına çok sevindim.
(İkisi de sahnededir ve birbirlerine bakıp gülümserler. Aniden Lara kapıyı açar)
Lara- Michael, afedersin kapıyı çalmadım ama yaylı partileri hazırlanmış, onları getirmiştim.
Beni biraz düşündüren bir bölümdü ama bir sonraki bölümü yazmak çok daha rahat olacak. Umarım beğenirsiniz. Okuyan herkese teşekkür ederim! Fikirlerinizi yorumlara yazarsanız çok sevinirim;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En İyisi Klasik, Değil Mi?
Fiction généraleKesinlikle Michael Jackson hayranı olmayan Melisa, klasik müzik eğitimini tamamladıktan sonra orkestra seçmelerine girecek ve yaşamının bir kısmı hiç beklemediği bir şekilde değişecek. Sadece bazı insanların yaşayabileceği olaylar karşısındaki tepki...