16🕯 Öpücük

1K 100 113
                                    

"Hyunjin!"

Eli ayağı çözülmüş ve ayağa kalkan arkadaşımın yanına koşarak vardım. Beni koşarken görünce mükemmel bir şekilde gülümsedi. Hemen boynuna kollarımı doladım. O da kollarını belime sardı.

"Hyunjin! İyisin değil mi? Canın yanıyor mu?"

"İyiyim ben, iyiyim. Merak etme. Asıl sen iyisin değil mi? Ahhh Hwa Jin... Bittiğine inanamıyorum. Bu kâbusun sonlandığına hâlâ inanamıyorum. Sana güvenebileceğimi biliyordum canım arkadaşım. Biliyordum..."

Birbirimizden ayrıldık ve yüzlerimize gülerek baktık. Hyunjin'i hırpaladıklarından dolayı yüzü yara bere içindeydi.

Her ne kadar Hyunjin'i bulup sarılsam da gözlerim bir yandan da Lee Know'u arıyordu.

Başımı çevirdim. Çevreme bakınmaya başladım. Hiçbir yerde onu göremeyince endişe içerisinde bağırdım.

"Lee-Lee Know neredesin?!"

Odadan timle çıkmadan evvel onun avaz avaz bağırışını işitiyordum.

Silahlar susmuştu, ben gelmiştim ancak Lee Know yoktu!

Oysa onun şimdiye beni gördüğü gibi yanıma koşması ve bana sımsıkı sarılması gerekiyordu.

Hyunjin aradığım kişinin kim olduğunu anında anladı. O da benim gibi çevresine bakınmaya başladı.

Bangchan ve Jisung gözüme ilişti. Bangchan epey hırpalandığı için ayakta duramıyor, duvara sırtını vermiş oturuyordu. Çok halsiz ve bitkindi.

Jisung da onu yalnız bırakmıyordu. Hatta şu an su bulmuş ve kendisi içtikten sonra elindeki ikinci suyun kapağını açarak Bangchan'a su içmesinde yardımcı olmuştu.

Yanlarına koştum.

Sevinçle birbirlerine sarılan rehinelerin arasından geçip yanlarına vardım ve hemen diz çöküp sordum.

"Bangchan, Jisung! Lee Know nerede? Onu gördünüz mü?!"

Jisung başını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır, görmedim. Buralardadır."

Bangchan diliyle dudağını ıslattı. Yutkundu.

"Onu en son gördüğümde seninle birlikte giren özel time yardımcı olmak için atılmıştı. Hain bir askeri öldürüp silahını almış ve sizlere yardım etmeye başlamıştı."

İçimdeki korku giderek büyümeye devam etti.

Ayağa kalktım.

Çevreme bakınmaya devam edip telaş içerisinde ismini haykırdım.

"Lee Know! Lee Know neredesin?! Şakanın sırası değil! Gerçekten çok korkuyorum bak! Lütfen çık ortaya Lee Know!"

Gözlerim doldu. Etraf dolan gözlerim yüzünden bulanıklaşınca hızla ellerimin tersiyle gözlerimi sildim.

"Lee Know!"

Kalabalığın arasından sıyrıldım.

Bağırışlarım pek çok kimsenin olduğu gibi Yüzbaşı Lee Felix'in de dikkatini çekti.

Yanıma doğru adımladı.

"Nam Hwa Jin Hanım. İyi misiniz? Kimi arıyorsunuz?"

"Akademideki diğer arkadaşım Lee Know. O yok. Buradaydı. Sizle birlikte odadan çıktığımda hain bir askeri öldürülüp silahını almış ve bize yardım etmeye başlamış. Onu bu şekilde görenler olmuş ama şu an yok! Korkuyorum yüzbaşım!"

Rehin // Stray KidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin