"Jimin, bu hazırlık ne için? Çok güzel olmuşsun."
Jungkook, en yakın arkadaşını odasında hazırlanırken görünce merakına yenik düşerek sormuştu. Önemli bir yere gidiyor olmalıydı çünkü çok güzel hazırlanmıştı.
"Ya teşekkür ederim canım. Sürünün en büyük oğlu Alfa Kim evleniyormuş. Haberin yok mu? Tüm şehir bununla kaynıyor."
Jungkook parıldayan gözlerini duvara dikti. Onu kimse tanımaz, kimse sevmezdi. Hiç bir yere davet edilmezdi bu yüzden.
Jungkook, Jimin'i kıskanıyordu. O hayallerinin ötesinde güzelliğe sahip olan bir omegaydı. Bir yoldan geçen alfanın arkasına dönüp tekrar ve tekrar bakacağı güzellikte bir omegaydı. Feremonları herkesi baştan çıkartırdı.
"Canım, ben gidiyorum artık. Sevgilim beni almak için gelecekti. Birazdan burada olur. Görüşürüzz"
Jimin, yapmacık samimiyle Jungkook'a öpücük göndererek evden çıktı. Jungkook arkasından hüzünlü gözlerle bakıyordu. Jimin'in her ne kadar kendisini sevmediğini, samimiyetinin sahte olduğunu anlasada ondan başka arkadaşı yoktu.
Jungkook, yanaklarını şişirip, derince ofladı ve kendini koltuğa attı. Canı şimdiden sıkılmaya başlamıştı ve konuşacak, dert paylaşacak kimsesi yoktu Jimin'den başka.
Dışarıdan gelen sert feremonlar ile şaşırdı Jungkook.
Kapı kenarındaki pencereye yaklaşıp dışarıya baktı. Yoongi'nin yanında bir çocuk vardı. Uzun boyluydu ve siyah takım elbisesi vardı. Beli inceydi, ceketin ortadali üç. Düğmesi bağlı ve içinde de siyah transparan gömlek vardı.
Delta olduğunu anlamıştı.
Jungkook bir an kendini çok kaptırdı çocuğa. Karşısındakinin gözlerinin karardığını dahi görmedi. Yanındakilere bir şey diyip eve yaklaşmaya başladı. Jungkook geri çekildi. Alfa ve deltalardan korkuyordu. Deltaları çok az görsede en son gördüğünde çok kötü hakaretlere maruz kalıp, feremonlardan dolayı üç gün kalkamamıştı.
"Bu evde başka biri var mı?"
Yabancı ses, Jungkook'un kulaklarına ulaştığında korkudan tir tir titriyor, Jimin'in olumsuz cevap vermesi için içinden dua ediyordu.
"Arkadaşım vardı. Bir sorun mu var Delta?"
"Feremon salgılıyor biri,buradan geliyor."
"Ben almıyorum ama?"
Bu sefer yoongi konuştuğunda Taehyung denen çocuk daha da yaklaştı kapıya.
"Aç kapıyı."
Deltalat böyledir işte. Her zaman emir veren, kendinü üstüm gören, ki hep öyle, varlıklardan sayıyolar kendilerini. Çok baskındrlar ve Jungkook daha da korkmaya başladı. Ne yapacağını bilmiyor, çalan kapıya bakıyordu.
"Aç dedim, tekrar ettirme bana."
Jungkook titreyerek kapıya ulaştı. Yavaşça kulpu indirdi aşağıya. Karşısında gördüğü delta ile yerinde çivilendi. Feremonu daha da yoğun geliyordu ve kızgınlık döneminde olmamasına rağmen üzerine atlayası vardı.
"neden feremonlarını salgılıyorsun?"
"b-ben özür dilerim."
"Feremonlarını hemen geri çek, yoksa senin için kötü olacak."
Jungkook başınu kaldırıp Deltaya baktı. Gözleri siyahın en koyu rengindeydi.
"B-ben ya-yapamıyorum. Kontrol edemiyorum."
Gerçekten öyleydi. Taehyung, çok zorluyordu Jungkook'u. Jungkook heyecandan feremonların nasıl kontrol edildiğini unutmuştu. Korkuyordu karşısındakinden. Gözlerinden.
Taehyung üzerine doğru gelmeye başladı, arkada yoongi ile jiminin sesini duyuyordu jungkook. Taehyung üzerine geldikçe kendisine geri gidiyor, az sonra öleceği için son nefesini doğru dzügün almaya çalışıyordu.
Taehyung burnunu, küçüğün boynuna sürttü. Başı dönüyordu. Daha önce karşısındakinden daha güzel omegalar görmüştü, ama asla kokusu bu omeganınkine benzemiyordu.
"Çiçek gibi kokuyorsun."
Başı döndü Jungkook'un. Fısıltılı seai bi o kadar tahrik ediciydi galiba kızgınlık dönemine şuan girdi.
Çünkü Taehyung'un dudakları, küçücüğün dudakları arasındaydı.
Eee nası diyiim
Benim önceki hesabım @JEONJKandTH onun şifresini unuttm
Bu da benim ilk omegaversemm
Umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frisson-TAEKOOK
FanfictionBütün kurtların çirkin saydığı en narin kurt... Hayatını değiştiren o heyecan. #1 - 19 mayıs 20 wolf #2 - 20 mayıs 20 omegaverse