Ya ben seni anlamıyorum. Hem gözüme gözükme diyorsun hem de karşıma çıkıp feremonlarını çek diyosun. Neyin kafasını yaşıyorsun cidden anlamıyorum."
Delta kızgın gözlerini, isyan eden omeganın üzerine dikti. O zaman ona feremonlarını geri çek dedikten sonra Taehyung'un kurdu, Jungkook'un üzerine atlamamak için zor tutmuştu kendini. Çiçek kokusu zorda bırakıyordu kendisini.
Taehyung'un kurdu istiyordu Jungkook'u. Ama Jungkook'un ne kurdu ne de kendisi istiyordu onu. Yakışıklı olabilirdi ama içi ısınmamıştı ona.
"Sen. Bir. Deltaya. Karşı. Geliyorsun?"
Taehyung her kelimede bir adım daha yaklaştı omegaya. Şuan duvara yapışmaktan başka yolu yoktu Jungkook'un."Ne bu cesaret?"
"İ-istemiyorum git başımdan."
"Sen kendini ne sanıyorsun cidden? (alayla güler) senden kat be kat güzel omegalar varken, onlarla aile kurmak, onları mühürlemek varken neden sana bakayım? Cidden çirkinsin. Ailen yok, eğitimin yok, çevren yok, saçların uzun, büyük gözlerin, kırmızı yanakların,ipince belin var. O belini cidden bütün alfaların dikkatini çekmek için yaptırdın değil mi? Sürtük gibisin."
Jungkook,kendini tutmadı. Hıçkırarak ağlamaya başladı. Yüzünü eline gömmüş, hafif eğilmiş bir şekilde deltanın önünde ağlıyordu. Her dediğinde haklıydı delta. Ailesi yoktu, eğitimi yoktu..
"Bebek gibi ağlama be! Daha çirkin oluyorsun. Ahh dayanamayacağım, gidiyorum ben."
Taehyung, elbette dayanamazdı çünkü Jungkook feremonlarını cidden kontrol etmesini bilmiyordu ve şuan odaya bir alfa girse muhtemelen Jungkook'u mühürlemeden çıkmazdı.
Taehyung tam giderken Jungkook duvara sürtünerek yere düştü. Ayaklarında bir anda tüm güç gitmiş, alnından terler akıyordu. Eli ayağı titreyip duruyordu.
"Delta"
O kadar sessizdi ki sesi deltanın bu sesi duyacağından şüpheliydi. Ama delta bunu duyup arkasındaki çocuğa baktı. Derin nefes alıyor, az önce ağladığı için kızarık gözlerle kendisine bakıyordu. Alnından terler akıyordu ve tişörtünü yakası ıslanmıştı bile. Ama..Islanan başka yerleri de vardı.
Taehyung tekrardan Jungkook'un yanına gitti. Yüzü endişeliydi. Zaten Jungkook'un yanında zor duruyordu, şimdi daha yoğun feremon sergiliyordu.
"İyi misin Jungkook. Hekimi çağırıyorum bekle."
Jungkook zorlukla Taehyung kolunu tuttu.
"H-hayır."
Jungkook yanımda kal diyemiyordu çünkü acayip bir şekilde kendisine dokunmasını istiyordu. Ama bunu ona söyleyemezdi."Galiba... Daha önce hiç kızgınlığa girmedin mi yoksa?"
Jungkook korkuyla kafasını iki yana salladı. Kızgınlığa girmeyen omegaların sayısı tek tüktü. Onlar da kendisi gibi beğenilmeyen omegalardı. Normalde omegalar çok güzel olur. Bu hepsinde genetikti.
"N-nasıl yani? Şimdi ne yapacaksın?"
Taehyung, şuan kendisini arzuladığını biliyordu çünkü daha önce de görmüştü bunu. Kuzeniydi hatta."Y-yardım et delta."
Taehyung'un eli ayağına dolaştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Kendisini de kullanamazdı.
Jungkook'un daha çok ter döktüğünü gördü delta. Endişesi arttı. Bir anda üzerinde ağırlık hissetti. Gözleri kocaman açıldı. Jungkook kucağındaydı ve sürtünüyordu.
Anlamıştı ıslandığını.
Taehyung ellerini küçüğün beline koydu. Gerçekten de inecekti ve bu bile başını döndürmüştü. Kendisi de sertleşmişti zaten salgılanan feremondan dolayı. Başını geriye atıp zevk aldığını belirten sesler çıkartıyor, kucağındakini mühürlemek için sivri iki dişini çıkartmıştı. Bu tamamen kendiliğinden olmuştu.
"Ju-jungkook, pişman ola-caksın. Yapma-ahh."
Jungkook başını Taehyung'un boynuna gömüp emmeye başladı.
Jungkook'un dudakları deltanın kulağını buldu. Hiç tecrübesi yoktu omeganın fakat şuanki durum onun ilkini yaşatıyordu.
"Seni istiyorum delta."
Fısıldamıştı kulağına, en güzel sesiyle.
Taehyung ne diyeceğini bilemedi. Kucağındaki, çirkin olduğunu söylesede, kurdunun çok güzel olduğunu söylediği omega başını döndürüyor onu daha da arzulamasına neden oluyordu. Sertçe sürtünüyor, deltanın son noktalarını yaşatıyordu."E-emin misin omega?"
Jungkook, deltanın sesiyle biraz geri çekildi, deltanın yüzünü görebilecek kadar. Gözlerine baktı renk değiştiren glzleriyle. Kapkara gözleri, onu daha da çekici gösteriyordu. Bir anda omega dudaklarına kapandı Taehyung'un. Delta ise bunu bekliyormuş gibi ayağa kalkıp omeganın kalçalarından tutup kucağında daha iyi yerleşmesini sağladı.Omeganın evindeydiler. Salondan odaya geçti delta, kucağında omega ile. Şuan hiçbir şey düşünemiyor, sadece rahatlamak istiyordu.
Yatağa yatırdı omegayı, alnından boynuna kadar akan ter, zorlandığının habercisiydi. Taehyung hemen yapmak istedi. Ama kurdu onu durduruyor,canını acıtmaması için uyarıyordu.
Delta, üzerini zaman kaybetmemek için hızlıca çıkardı, kurdunu dinlemiyor, sadece karşısındaki omegayı ele geçirmek istiyordu.
Üzerindekileri çıkarttıktan sonra yataktaki omeganın da üzerini çıkarttı, tişörtünden başlayıp.
En son iç çamaşırına geldiğinde, boxerinin yarısının ıslanmış olduğunu gördü.'Taehyung sakın onun canını acıtma, o çok zayıf.'
Taehyung kafasını iki yana salladı. Hızlı olmak istiyordu. Yavaş olamazdı, bu onu delirtirdi. Adı üstünde deltaydı.
Omegayı belinden tutarak arkasına çevirdi. "Belini bük!"
Omega, otoriter ses karşısında bacakları titremiş, belini büküp, kalçasının havaya kalkmasına neden olmuştu.
Deltanın hiç bişeyi gözü görmüyordu.
Arkasına geçip, onu hiç hazırlamadan, kendini içine ittiği an omeganın evi sallayacak kadar olan inlemesini duydu.Jungkook, ağlıyor, ağlamasının arasından yavaş olması için yalvarıyordu, ama delta bunu duymuyor aksine olan gücüyle hızlanıyordu.
Darlığı başını döndürmüştü deltanın. Kendisini zor itiyor ancak hızlıca girip çıkıyordu. Delta, başını omeganın boynuna yaklaştırdı. Dilini, güzel teninde gezdiriyor, emiyor ve ısırıyordu. Bu acı da omeganın yeni girmiş olduğu kızgınlığın büyümesine neden olmuş, rahatlayamadan bayılmıştı.
Utandım benn(^o^)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frisson-TAEKOOK
FanfictionBütün kurtların çirkin saydığı en narin kurt... Hayatını değiştiren o heyecan. #1 - 19 mayıs 20 wolf #2 - 20 mayıs 20 omegaverse