Herşey karıştı nası düzeltecem aq
Jimini evden atasım var
Namjoonu kaşındırsam mı kiii
Benim kurgumda hamile omega/betalar kızgınlığa giriyo ona göree ehehehew
Hastanede, okulda gibi görevleri olan alfaları karıştırmayalım bir bölümde
-İleride gördüğüm, hastane kıyafetiyle kolidorda bağıran benim çocukluk arkadaşımdan başkası değildi.
Yanında kısa boylu, zayıf, saçları dalgalı ve beyaz tenli(ten rengi ne bilmiom:() biri vardı ve ona bakarak bağırıyordu resmen.
Bebek ne alakaydı?
Adımlarım o tarafa gittikçe konuştukları şeyleri daha da sesli duyabiliyordum.
"Hoseok, nasıl hatırlamazsın o günü? Tanrı bize hediye verdi ve sen inkar ediyorsun."
"Ben senle nasıl öyle bir şey yaptım, aklım almıyor."
"YUGYEOM!
Namjoon hyung bağırarak o çocuğa sarıldığında şaşkınlıktan onları izlemekten başka bir şey yapmıyordum.
"Ah, uzun zaman oldu seni görmeyeli. Ne çok güzelleşmişsin sen böyle."
"Teşekkürler, sende kil- oha aman tanrım hamile misin sende?"
Sen'de'?
Aralarındaki konuşmayı daha fazla dinlemek istemedim. Aklım her daim Taehyung'daydı. Ne yapıyordu, aç mıydı, yaralandı mı, uyudu mu? Hiç bir şey bilmiyorum ve bu benim canımı fazlasıyla sıkıyordu.
"Jungkook, bakacak mısın artık?" kafamı, düşüncelerimden arınmak için iki yana salladım hızlıca. Namjoon hyunga baktığında yanında, Yugyeom denen çocukla geliyordu.
"Bu yugyeom, bu da jungkook, tanıştığınıza memnun oldunuz ve çok güzel arkadaş oldunuz. Evet."
Bir bana bir de karşımdaki çocuğa bakarak konuştuğunda gözlerimi devirdim. Hoseok hyungumu çalmışa benziyordu.
"Hoseok hyungla aranda ne var?"
Yugyeom denen çocuk bana ilk önce saf bakışlarını atmış daha sonra şaşırdığını belli eden bakışlar.."B-ben... Biz birbirimizi seviyoruz. Sevgili değildik fakat ilişkiye girdiğimiz geceden bir bebeğimiz oldu. Hamileyim ama ona bunu söylemek için geldim. Fakat ilişkiye girdiğimizi hatırlamıyor. Mührüme bile sahte diyor."
Resmen bakışlarımda ateş topları olduğunu falan düşünüyordum o derece kötü bakıyordum çocuğa. Hatta bunu Namjoon hyung bile anlamış kolumu tutmuştu.
" Hyung bırak, eve gideceğim. "
" Jungkook daha doktoru dinlemedik."
"İyi,ben odasına giderim o zaman."
Odama giderken, kolidordan geçen hemşireyi durdurup doktorun odasını soracaktım.
"Afedersiniz, şey..."
Kapının yanındaki tabelaya bakıp doktorun adına bakıp hemşireye tekrar döndüm.
"Bay Son'un odası nerede?"
"Kolidorun başındaki beyaz kapılı oda."
Eliyle arkasını gösterip, gitti.Yavaş yavaş yürüyerek odanın kapısına geldiğimde hafif tıklatıp onay sesi gelince içeri girdim.
Elindeki kağıtlarla uğraşıyordu.
Tanrım çok yakışıklıydı.
Karamel renkli saçları, kumral gibi teni vardı ve gözlükler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frisson-TAEKOOK
FanfictionBütün kurtların çirkin saydığı en narin kurt... Hayatını değiştiren o heyecan. #1 - 19 mayıs 20 wolf #2 - 20 mayıs 20 omegaverse