Jimin sabahtan beri iç çekişleriyle beraber Yoongi'ye yapışmış bir şekilde uyuyordu. Tuvalete gitse bile bırakmıyor bişey yapmasına izin vermiyordu. Kokusunu özlemişti.
Taehyung'un annesi ile Bogum yani Jihyun ağır yaralıydı. Taehyung kemiklerini resmen kırmış, hastanelik etmişti. Artık eşi ile mutlu olmak istiyor, bebeğini bekliyordu.
Ama Jungkook, Taehyung'a kızmıştı. Sonuçta annesiydi. Ona böyle davranması hiç hoş değildi. Konuşup anlaşabilirlerdi, değil mi?
Ama işler öyle değildi. Annesi bir alfaydı. Her dediğini yapar, yapamazsa sinirlenir yapamayacağı şeyleri yapardı.
Taehyung'u Bogum ile evlendirecek, eğer evlendiremezse Jungkook'un karnında canı yok edecekti.
Bütün planı buydu.
Ama işler yolunda gitmemişti. Kendi doğurduğu can, kendisine karşı gelmişti.
Ailesi için, geleceği için, Jungkook için, çocukları için karşı gelmişti.
"Tamam Taehyung, annenin aklı başına gelmiştir umarım. Bir daha böyle yapmaz."
"Yapmayacağı konusunda çok güzel tembihledim zaten. Neyse, karnım acıktı. Yemek yapalım mı?"
Ve yoongi konusu.
Taehyung onları döverken Yoongi karşı gelmişti yapmaması için. Bu nedenle Taehyung sadece bir kaç kez vurmuştu ona. Ama Jimin bundan çok etkilenmiş, Yoongi'nin çektiği acının iki katını çekmişti.
Ama şimdi hepsi de mutluydu.
Jungkook Taehyung'un kucağına cilveli bir şekilde yerleşmiş bacaklarını beline, ellerini boynuna sarmıştı.
"Ne yemek istersiniz bey efendi?"
Taehyung buna karşı gülmüş, bakışlarını göğüslerine indirmişti Jungkook'un. Belki biraz süt içebilirdi?
İkisi de birbirine doyumsuzdu. Taehyung her daim eşini arzuluyor, Jungkook ise her seferinde Taehyung'a tekrar ve tekrardan ait olmak için yanıp tutuşuyordu.
Ama buna engel olan biricik parçaları vardı.
Taehyung, Jungkook'un üzerindeki büyük tişörtün eteklerinden tutup beline kadar çıkarmış ardından iki elini de beline yerleştirip okşamaya başlamıştı.
Karnı epey şişmişti.
Jungkook'un göğsü hızla inip kalkıyordu. Onun dudaklarına baktıkça içi gidiyordu.
Bacaklarının üzerinde oturan eşini biraz geriye itip kendisi de eğilmiş, ardından şiş karnı öpücüklere boğmuştu."Özledin mi babayı, hm? Merak etme yakında seni aramıza alıpta uyuyacağız. Annenin karnında olmaktan sıkılmışsındır. Canın bir şey istiyor mu prensim?"
"Öncelikle seni çok özledi, özledik. Ve benim karnımda gayet rahat ama bana çok zorluk çıkarıyor, her gün belimin ağrısından duramıyorum. Son olarak canım çok armut istiyor ama alerjim olduğu için yiyemiyorum. "
Taehyung eşinin yüz ifadesine baktı. Büzdüğü minik ve parlak dudaklarını kendi dudaklarının himayesi altına alıp asla bırakmak istemiyordu.
"Başka bir şey alsak, armuta benzeyen?"
"Ya aslında armutun tadını fazla bilmiyorum. Küçüklüğümde yemiştim ama nasıl olduysa alerji yapmaya başladı. Ama kiraz da yiyebilirim :)"
"O zaman kiraz isteyelim, değil mi?"
Taehyung kucağındaki eşinin belinden sıkıca tutup yan tarafta duran telefonunu aldı eline ve tanıdığı bir manavın numarasını tuşladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frisson-TAEKOOK
FanfictionBütün kurtların çirkin saydığı en narin kurt... Hayatını değiştiren o heyecan. #1 - 19 mayıs 20 wolf #2 - 20 mayıs 20 omegaverse