"Jaemin!" Çığlığı etrafta eko yapıyordu. Hala yerde bilinçsizce yatan Jaeemin'e doğru koştu.
Jaemin! Uyan!" Birkaç kez Jaemin'in yanağına vurmayı denemişti ama hala baygındı. Jeno biraz daha panikleyeme başlamıştı.
Jaemin'in bedenini tuttu ve masadaki arabasının anahtarını alacakken, arabasının anahtarının genelde olduğu gibi masada olmadığını hatırladı. Renjun'in arabasının hala workshopta olduğunu ve Renjun'in Jeno'nun arabasını ödünç aldığını unutmuştu.
Oturma odasına geri döndü ve sonra Jaemin'in yavaşça koltuğa uzanmasını sağladı. Telefonunu aldı ve kuzeninin numarasını tuşladı.
"Doyoung, lütfen evime gelmelisin. Jaemin bayıldı ve onu hastaneye götürebilmek için arabam yok."
15 dakika sonra.
Jeno çok karmaşık görünüyordu. Jaemin'in geçrekten hasta olabileceğini düşünmüyordu. Jaemin'in öyle davrandığını düşünüyordu. Ama Jaemin belki de öyleymiş gibi davranmıyordu çünkü kesinlikle onun yüzü gerçekten solgundu.
Ayrıca Jaemin'le olan konuşmasını da hatırlıyordu. Pişman hissediyordu. Jaemin'e öyle şeyler söylememeliydi. Nasıl olduysa egosu her zaman aklını ele geçiriyordu böylece Jaemin'e karşı söylediği şeylerin Jaemin'in incitebileceğini umursamıyordu.
"Jeno."
Jeno ismi seslenildiğinde başını çevirdi. "Jaemin nasıl?"
Konuşmaya başlamadan önce Doyoung derin bir nefes aldı. "Önce sana bir şey sormak istiyorum, iki kocaya birden bakmak çok mu zor?"
"Ne demek istiyorsun? Jaemin ve Renjun'e çok iyi bakıyorum."
Doyoung güldü. "geçen gece Renjun bayıldı ve bugün Jaemin. (Sorumsuz koca işte.) Iki kocanda bayıldı çünkü stressli hissediyorlardı. Onların ikisininde neden stresli olduğunu bilmiyorum ama onlara daha çok ilgi göstermelisin. Hamile olan iki kocayla ilgilenmenin senin için zor olacağını biliyorum. Sen CEO'sun, bir süreliğine bırakmanın sorun olacağını düşünmüyorum. Onlarla daha çok vakit geçirmeni öneriyorum sana."
Bekleyin ir dakika, Jeno hafifçe ensesine dokundu. Doyoung'un sözlerinde yabancı olduğu bir şeyler var gibiydi
"Tekrar söyleyebilir misin?"
"Ciddi misin?" Sen hiçbir kelimemi dinlemiyorken senle konuşarak sadece enerjimi boşa harcıyorum... belki de bu stressli hissetmelerinin sebebidir. Yani dediğim gibi, birkaç aylığına izin almalı ve onlarla daha çok vakit geçirmelisin. Hamile insanlar daha çok ilgiye ve sevgiye ihtiyaç duyarlar, Lee Jeno. Seni her zaman yanlarında görmek isteyecekler."
"Onlar? Hyung, sadece Renjun hamile." Jeno Doyoung'un sözlerindeki garipliği hissediyordu.
"Bilmiyor musun?"
"Neyi bilmiyor muyum? Ne hakkında konuştuğunu bilmiyorum, hyung."
Doyoung Jeno'nun sözlerini duyduğunda şok olmuştu. "Jeno gerçekten bunu bilmiyor muydun?"
Şimdi Jeno sadece başını sallıyordu. Hala Doyoung'un sorusuyla ilgili şaşkın hissediyordu.
"Aman tanrım! Aslında sadece ben sadece pediatristin ama birisinin hamile olup olmadığını anlayabiliyorum. Jaemin hamile. Minik karnına dokundum ve bu, sanki üç aylık hamileymiş gibi görünüyor. Aynı Renjun gibi."
"N-Ne?!!"
♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧
Bu güzel şarkıyı da size bırakıyorum.
The light will guide you home
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not In Your "Life" • Nomin
General FictionOnun için, hiçbir zaman ikinci veya üçüncü bir şans vermemesine rağmen her zaman kocasını seviyor olacak. 🔞 WARNING 🔞 Written by: psychopathjp