Jeno saçlarını çekerken ofisinde oturuyordu. Sadece 2 gün önce Los Angeles'a gelmişti ama masasında dosyalar yığılı duruyordu. Aslında, los Angeles'a gitmek istememişti çünkü Seoul'de burada olduğundan daha yoğundu.
Son zamanlarda, Jeju adasında yeni bir yer açıyordu ve yeni şubesi hakkında kongre düzenlemesini isteyen büyük bir magazine şirketi tarafından aranmıştı. Eğer bu şirket Jeno'ya iyi bir değerlendirme verirse bu satışların artmasını sağlardı.
Jeno, şimdi olduğu yere gelebilmesi için gecesini gündüzüne katıp çalıştığı bu şirketine ne olacağını düşünmeye başlamıştı. Belki insanlar babasının şirketi miras olarak kaldığı için Jeno'nun şanslı olduğunu düşünebilirlerdi ama yanılıyorladı.
Jeno'nun babası, üniversite mezuniyetinden bir hafta öncesinde ölmüştü. O zamanlar, babasının şirketi kritik bir durumdaydı ya da onların söylediğine göre neredeyse iflas etmek üzereydi. Jeno hiçbir zaman babasının şirketini devralmak istememişti. Tıp lisansı almıştı çünkü iş adamı olmaktansa doctor olmaya daha çok ilgi duyuyordu.
Bir oğul olarak, Jeno, babasının şirketi geliştirmek için ne kadar zorlandığını anlayabiliyordu. Bu yüzden, hırsından vazgeçecek bile olsa babasının işini devam ettirmeyi kabul etti.
Jeno bir dahi olarak doğmuştu. Sadece bir ayda babasının şirketinin tüm sorunlarına bir çözüm bulmuştu. Sadece bu değil, şirketin ismini yurtdışında duyurabilecek kadar işleri büyütmüştü. Şimdi, birçok dünya çapındaki şirketler onun şirketiyle çalışmak istiyordu.
Jeno, şirketinin ne kadar uzun süre dayanacağını bilmiyordu ama kesinlikle hayatta olduğu sürece devam etmek istiyordu. Aslında şirketi 20 yaşına geldiklerinde çocuğuna bırakmak istiyordu. Ne zaman tekrar bir çocuğu olacağını bilmiyordu, tabi eğer bir çocuğu olursa.
Tekrar bu konuda düşünmek onu tekrardan sinirli yapıyordu. Evinde yaşayan değersiz şey çocuklarını düşürdüğünde daha bebeklerinin cinsiyetini bile öğrenememişti. Jeno, Jaemin'in çocuklarını kaybettikleri için mutlu olduğunu biliyordu.
Çünkü Jaemin, Ondaki sorunun ne olduğunu öğrenmek için ilk hastaneye gittikleri zamandan beri bebeği istemiyordu.
FLASHBACK
"Jaemin, iyi misin?" Jeno yüzünü bir endişe kaplarken sordu.
Jaemin cevap vermek üzereydi ki başka bir kusma isteği boğazına kadar gelmişti. Jaemin iğrenerek hepsini dışarı attı.
"Seni doktora götürüyorum."
Jaemin sadece başını sallayarak onayladı.
Jeno'nun aile doktorunu görebilmek için sonunda hastaneye gidebilmişlerdi. Jaemin, Jeno'ya yapışmıştı ve yüzünü onun boynunda saklamaya çalışıyordu. Jaemin her zaman utangaç birisi olmuştu, Jeno şok olup Jaemin'in utangaçlığına gülmüştü. Sabırla, doktorun onları çağırmasını beklediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not In Your "Life" • Nomin
Ficción GeneralOnun için, hiçbir zaman ikinci veya üçüncü bir şans vermemesine rağmen her zaman kocasını seviyor olacak. 🔞 WARNING 🔞 Written by: psychopathjp