11.Bölüm

585 59 58
                                    

Gözlerimden dökülen yaşlar ahşap zeminle buluştuğunda kalbimdeki acının ağırlığıyla bir adım geri attım.
Ona güvenmiştim...Bir aptal gibi...

Baş dönmesinin getirdiği sarsıntıyla yandaki masaya tutundum.Bunu yaparken tüm vücudumda oluşan boşluk hissiyle kurabiye kutusunu yere düşürdüm.Heryere saçılan kurabiyelerle birlikte kalbiminde paramparça olduğunu hissediyordum.Tae Joon'un sesiyle irkildim.İri elleriyle kolumdan tutmuş gözlerimin içine bakıyordu.

"Açıklayabilirim.."

Yüzüne anlamsızca baktım.Sadece ağlayabiliyordum.

Hızlıca kendimi geri çekerek kolumu kurtardım.Ve arkamı döndüm.Tam ilk adımı atacakken kollarımda tekrar acı dolu bir baskı hissettim.Öfkeyle arkamı döndüm.
Artık ağlamak yok güçlü olmalısın!

Gözlerimi sildim ve karşısına dikildim.

"Neyi açıklayacaksın?Beni nasıl aldattığını mı?Yoksa nasıl salak yerine koyduğunu mu?"

Aslında içimde hala küçük bir umut vardı.Belki...Bir ihtimal...Yanlış anlamışımdır?

Ama söylediği sözlerle son umudumuda yerle bir etti.

"Ben...Sana söyleyecektim.Ben ona aşık oldum."

Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum.Davranışlarımın ve ağzımdan çıkan kelimelerin kontrolünü çoktan yitirmiştim.Gözlerimde çaresizlik vardı,hissedebiliyordum.

Tae Joon'un omuzlarının tam arkasında duran kıza baktım.Çok güzeldi...Gözlerim biraz daha aşağıya kaydığında masanın üzerinde duran süslü kutuya baktım.Oraya yöneldim ve kutuyu açtım. İçinde el yapımı kurabiyeler vardı.O an kafayı yemiş olmayım ki sesli bir şekilde kahkaha attım.Kurabiyelerden birini elime alarak havaya kaldırdım ve incelemeye başladım.

"Buda ne?Tarçınlı kurabiye mi?Ve üzerinde bitter çikolata var?"

Tae Joon'a yöneldim ve gözlerinin içine küstahca baktım.

"Sevdiğin kadın tarafından öldürülmek istiyorsun galiba?"

Şaşırmıştı...Muhtemelen hiç durmadan ağlarım,beni terk etmesin diye bacaklarına kapanırım sanmıştı.Ama yanıldı...

İnsanlar tarafından incindiğimde onlara karşı güçlü durmayı öğreten bu adam şimdi kendi eseriyle karşı karşıyaydı.Kıza döndüm ve başımı iyice havaya kaldırarak konuşmaya başladım.

"Bak güzelim,onun tarçına alerjisi var ve bitter çikolatadan nefret eder.Onu benden almadan önce bunları öğrenmeliydin."

Kızın ellini tuttum, avucunu açarak kurabiyeyi sıkıştırdım.

"Bunu sadece sen yiyebilirsin,afiyet olsun."

Bunları nasıl yapabildim,nasıl bu kadar güçlü olabildim bilmiyordum.Artık yapabilecek tek şeyim kalmıştı.Arkamı döndüm ve yürümeye başladım.Geride bıraktıklarım umurumda değilmiş gibi...Kapıdan çıkar çıkmaz bir taksiye atladım.Yurda gittiğimde kapıda EXO üyeleriyle karşılaştık.Olabildiğince normal davranmaya çalıştım.Klasik selamlaşmalardan sonra Kai Oppa birlikte yemek yiyeceklerinden bahsetti.Başımı nazikçe sallayarak olabildiğince mutlu gözükmeye çalışıyordum.

"İyi eğlenceler!"

Küçük adımlarla oradan uzaklaşmayı planlıyordum ama ilk adımımı atar atmaz önüme geçerek gitmemi engelleyen Luhan Oppa parlak gözleriyle bana baktı.

"İstersen sende bizimle gelebilirsin.!"

Normalde asla reddedemeyeceğim bu teklif umurumda bile değildi.

"Bugün çok yoruldum ve hiç aç değilim.Teklifiniz için gerçekten çok teşekkür ederim."

Kendimi zorlayarak yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirdim.Luhan Oppa anlayışla karşılamış gibiydi.

"Ah,haklısın.Bütün gün sevgilinleydin."

Yüzümde zorla duran gülümsede silinmişti.Ciddi bir yüz ifadesiyle vedaşlaştım.Biraz ilerledikten sonra arkamı döndüm hepsi arabaya yerleşmeye çalışıyordu.Biri hariç...Chen Oppa hızlı adımlarla yanıma yaklaştı.Şaşkın ve meraklı gözlerle baktım.O ise endişeli gözüküyordu.

"Neyin var?İyi görünmüyorsun?"

Yine aynısını yapıyordu...Benim için endişeleniyordu.Ama bu sefer onu eğlenmeye endişe içinde yollayamazdım.Buna hakkım yoktu.Olabildiğince inandırıcı olmalıydım.

"Gerçekten kötü mü gözüküyorum?Aslında çok iyiyim sadece biraz yorgunum,dans ederek rahatlamayı düşünüyorum."

Daha fazla üstelerse zayıf düşmekten korkuyordum.Ama bunu yapmadı sadece iyi olduğumdan emin olmak istiyordu.Hafifçe eğilerek gözlerime baktı.

"Gerçekten iyimisin?"

"Evet...Ben iyiyim."

Arkasını dönerek diğerlerinin yanına gitti.
İnsanın berbat durumda olduğu halde "iyiyim" demesi o kadar ağır ki...Değilim...
Bundan sonra olabilir miyim bilmiyorum.

Arkamı döndüm ve dans pratiklerinin yapıldığı binaya yöneldim.Önce dolabımdan kiyafetlerimi alarak soyunma kabinine geçtim.Topuklularımdan kurtularak makyajımı temizledim.Üzerime rahat bir şeyler giyindikten sonra saçlarımı topuz yaptım.Tatil günü olduğu için tüm odalar boştu.Bulduğum ilk odaya girdim ve müziği son ses açtım.Ne olduğu umurumda değildi.Sadece durmadan dans ettim.3 saatin sonunda aynada kendime baktım.Ter içinde ve nefes nefeseydim.Duş aldıktan sonra dans odasına geri döndüm.Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.Her şey içimde birikmiş ve koca bir düğüm oluşturmuştu.Odanın sonuna kadar gidip sırtımı duvara yasladım,bacaklarımı kendime çekerek başımı ellerimin arasına aldım.Ağlamak istiyordum ama yapamadım.Sadece gözlerimi kapatarak boş boş oturdum.Biraz sonra kapının kolu aşağıya indi ve içeri biri girdi.Ayak sesleri bana yaklaştığında başımı kaldırdım.Bu Chen Oppaydı.Yanıma oturdu,eğlenmiş gözüküyordu.

"Odanın ışığı yanmayınca burada olabileceğini tahmin ettim...Yanılmamışım."

Yüzüne baktım,iyi görünmediğime emindim ve bunu gizleyecek gücüm kalmamıştı.Oda bunun farkına varmıştı.Yanıma oturdu ve vücudunu bana çevirdi."Sen iyi değilsin...Değil mi?"

Hüzünlü gözlerime dolan yaşlarla cevap verdim.

"O beni terketti..."

Chen Oppa beni kendine çekerek kollarının arasına aldı.Bende başımı göğsüne yasladım. Ağlamaya başladım.Tek kelime bile edemezdim,sadece ağladım.İçimde birikmiş tüm acıları atmayı umurak idolümün kollarında ağladım..

İnsan terkedildiğinde sadece birini kaybetmiş olmaz.Aslında diğer yarısını kaybeder.Tüm alışkanlıklarını,anılarını...En önemlisi benliğini kaybeder.Kendini,hayatını unutur.Artık her şey yarımdır..Ve elde kalan tek tam şey ağlamak olur.Bitene tükenene kadar ağlamak...

Annyeong!Nasılsınız?Ben yine çok geç kaldım değil mi?Buna rağmen hikayemi hala bekleyen ve destekleyen herkese çok teşekkür ederim.Anlayışınız beni çok mutlu ediyor. Yeni bolümü beğenmenizi umuyorum. Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin, onlar benim için çok değerli. Her şey için tekrar teşekkürler!Kendinize iyi bakın,bir sonraki bölümde görüşmek üzere :'))

IN YOUR EYES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin