Selam. Okuyucu kitlemin az olduğunu biliyorum ama yinede yazacağım. Aslında kitabın ünlenmesi için değil içimden geldiği için yazıyorum. Bu nedenle kitlemin az olması sorun değil. Ama bunu okuyan bazı kişiler kitaba oy vermiyor. Bu da yaptığım şeyin emeğini almadığımı hissettiyor bana. Beğenmeyi unutmayım lütfen :) İyi okumalar...Ateş çok güçlüdür. Bir insanı yok edebilecek kadar güçlüdür. Belki acı çektirerek, belki de hiç yormadan... Hiç bir şey durduramaz onu karşısında. Git gide büyür. Büyüdükçe daha çok şey yok eder içinde.Onu tek durduracak olan şey ise sudur. O kocaman ürkütücü alevleri, bizim zayıf dediğimiz su yok edebilir ancak. Bende ateşin arasına atlamaya gidiyorum. Biliyorum bir ölüme atlamaktan farkız. Ama benim kurtarıcı suyum var. Bu yüzden beni o alevler arasından çekip çıkartıcak olan suyumu bekleyeceğim. Ve o gelene kadar acı çekmeye hazırım...
Denizler beni saat 7de almaya geleceklerdi. 7 ye bir saat vardı. Bu yüzden eve gidip 10 dk bir şeyler atıştırdıktan sonra hazırlanmaya başladım. Önce bir duş alıp kendime geldim. Nasıl olsa bugün çok kötü şeyler gelmişti başıma ve toparlanmam gerekiyordu.Duştan çıktıktan sonra ayndaki yansımam gözüme çarptı. Göz altlarım morarmıştı. Ne kadarda çirkinim böyle?! Ama bunları düşünecek vaktim yok. Bu yüzden hızlıca üzerimi giyinmeye başladım.
Üstüme beyaz kısa kollu,geniş bir tişört; altıma dizime kadar gelen siyah bir tayt ve son olarak siyah çizgili olan bordo renginde,ayak bileklerime kadar gelen efil efil bir hırka giyindim. Saçlarımı da öylesine açtım. Açıkçası nasıl göründüğüm pek umrumda değil. Partiye gitmiyorum nasıl olsa!
Annem mutfakta yemek yapıyordu. Yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum.
"Ooo Ay hanım nereye gidiyorsunuz?"
"Arkadaşlarımla kafede buluşacağız."Keşke öyle olsaydı.
"Kimmiş o arkadaşların?"
"Okuldan kızlar işte. Hadi öptüm görüşürüz." dedim ve koşar adımlarla kapıyı açtım. Kapının önünde ikiside arabaya yaslanmış beni bekliyorlardı. Size bir şey diyim mi? İnanılmaz yakışıklı görünüyorlar! Özelliklede Deniz. Ne diyorum ben?! İkiside karizmatik, özelliklede Deniz falan değil.
"Çok güzel olmuşsunuz Ay hanım."
"Sizde çok karizmatiksiniz Berk bey." dedim gülerek. O sırada diğer gözümle Deniz'e bakıyordum. O ise beni baştan aşağı süzde ve gülümsedi.
"Hadi gidelim." dedi ve sürücü koltuğuna oturdu. Bende yanına oturdum. Berk'te arkada oturuyordu. Radyoda çok sevdiğim bir müzik çalıyordu. Yedinci Ev grubunun şarkısı.
- Ne yapar ne beklenirki bir kalbe dokunup kaçandan... Yaşam gibi ölmek gibi.
Kendimi tutamadım ve müziğe eşlik ettim.
"Bir kere gelir aşk herkese bir kere. Yaşam gibi ölmek gibii." Şaşkın gözlerle Deniz ile birbirimize baktık. İkimizde aynı anda söylemiştik şarkıyı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLARİS
Teen FictionNot: Hikayem tamamlandığı zaman final yazısını göreceksiniz. Nedense ben yapmadığım halde tamamlandı yazıyor. Ay; yeni okuluna ayak bastığı anla beraber, çözülmesi zor bir bulmacanın içine girdi. Okulda duymaması gereken seslere ve kendisi ile ne a...